44

1.8K 146 22
                                    

Jungkook

Yemeğe geçip boş olan sandalyelere oturduk. Herkes nedense çok sessizdi, oysaki her akşam yemeğinde bir sohbet olurdu.

Merakıma yenik düşüp konuştum. "Neden bu kadar sessizsiniz?"

Jimin hyung neredeyse dokunsam ağlayacak gibiydi. Yoksa Tae hyung ile kavga mı ettiler?

Hoseok hyung cevapladı. "Taehyung, Hanna ile beraber yurtdışına çıkıyormuş."

Oha! Tek kelimeyle oha! Şaşkınlıkla ayaklandım. "İyi de siz ayrılmamış mıydınız!?"

Bana tek kaşı kalkık bir şekilde bakıyordu. "Sen nerden biliyorsun?"

Kendime gelip yerime geri oturdım. "Bu evde dedikodu çabuk yayılıyor." Yemeği bırakıp konuşmaya başladım. "Anlatsana sen."

Omuz silkti. "Anlatılacak bir şey yok, barıştım ve gideceğim."

Gözlerim Jimin hyungta takılı kalmıştı. Yemeğini yemiyordu, oynuyordu. "İyi de her şeyin burada, okulun burada, arkadaşların, ailen, düzenin burada hyung. Nasıl sadece 1 kız için böyle yaparsın? Ayrıca eminimki seni sevse o yurtdışına kolay kolay gitmezdi. Burada kalırdı."

"Öyle mi düşünüyorsun?"

Onu ikna etmeye başlamış gibiydim. "Evet öyle düşünüyorum! Ayrıca gidersen Jimin hyung sana çok kırılacak!"

Jimin hyung başını yemekten kaldırıp şaşkınca bana baktı. "Ben ne alakayım?"

Tae hyung ile göz göze gelip bir süre bakıştıklarında sırıtmış ve yemeğime dönmüştüm. Tam o sırada Jimin hyung ayaklanıp masadan kalkmış ve mutfaktan çıkmıştı. Daha sonra Tae hyung kalkıp peşinden gitmişti.

Her şey iyi olacak.

Jin hyung anında bana döndü. "Niye Jimin üzülüyormuş?"

Her nasıl olsa öğreneceklerdi zaten, söylesem bir şey olmaz. "Çünkü Jimin hyung ondan hoşlanıyor."

Anında ağzı şaşkınlıkla açılmıştı. "Siktir, pembe dizi resmen."

Jimin

Taehyung'un bana olan imalı bakışlarına daha fazla dayanamayıp hararetle mutfaktan çıktım. Sadece 1 kız için her şeyini bırakıp gidecek miydi? Ömrüm boyunca onu affetmem. Bana yaşattığı duyguları aptal olmayan anlardı zaten. Odaya gittiğim zaman tuttuğum gözyaşlarım anında akmıştı.

Kapıyı kilitleyip yatağın üstüne oturdum. Bu piç beni kendine aşık ettikten sonra hiçbir şey olmamış gibi gidecek miydi?

Kapı kulbu ve adım seslerinden geldiğini anlamıştım. "Jimin, aç konuşalım."

Duyduğum sesiyle hıçkırmaya başlamıştım. Elimle ağzımı kapatıp sessiz kalmaya çalıştım.

"Lütfen aç şunu Jimin."

Ben açmamaya devam ederken o anahtar ile kapıyı açıp içeri girmişti. Karşıma oturup yanaklarımı kavradı ve baş parmağıyla gözyaşlarımı silmeye başladı. "Gitmem Jimin, sen istemiyorsan gitmem. Lütfen benim yüzümden ağlama. "

Application/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin