❥ Akşam Yemeği ⊰

1.3K 146 38
                                    

Ağır hareketlerle önümdeki çorbayı içmeye çalışıyordum. Jungkook'un karşımda yemek yiyor olması oldukça şaşırtıcıydı. Bu durumdan rahatsız olmuş olmalıydı çünkü o her zaman tek başına yemek yemeyi tercih eden biriydi.

"Jungkook, bir sorun yok değil mi?"

Başını kaldırarak bana ve ona hayranlıkla bakan Rothy'ye baktı. Rothy, Jungkook geldiğinden beri garip davranıyordu.

"Hayır, bir sorun yok."

Araya Rothy girdi ve en sevimli haliyle ellerini çenesinin altına yerleştirdi. Bu kızın neden birden değiştiğini anlamakta zorlanıyordum.

"Çorba nasıl olmuş? Beğendin mi?"

"Evet."

Jungkook'un cevabıyla gülümsedi ve yanına geçti. Bu küçük bücür gittikçe sinirlerimi bozuyordu. Samimi tavırlarla Jungkook'a karşı şirin görünmeye çalışıyordu.

"Beğenmene çok sevindim oppa, biliyor musun hepsini ben yaptım."

Resmen karşımdaki Rothy anında farklı bir insana dönüşmüştü. Rothy'nin bu hareketlerine gülümseyen Jungkook, kesinlikle bu gece en itici olan kişiydi.

"Cidden sen mi yaptın?"

Jungkook şaşkın bir ifadeyle Rothy'e bakıyordu. O da gülümseyerek Jungkook'un sorduğu soruyu onayladı. Alt tarafı bir çorba yapmıştı. Abartılacak ne vardı anlamıyordum.

Sinirle elimdeki kaşığı masaya bırakarak Jungkook'a baktım.

"Sanki biraz geç oldu."

"Hayır! geç olmadı."

Rothy'nin verdiği tepkiyle bir süre durakladım. Jungkook'un koluna girmişti ve ona hayranlıkla bakmaya devam ediyordu. Jungkook da Rothy'nin bu sevimli haline gülüyordu.

"Peki! Ben gidiyorum! Siz beraber güzel güzel zaman geçirin!"

Hızla ayağa kalkıp odama doğru ilerlediğimde Rothy koşarak önüme geçti.

"Kötü abla... Neden böylesin? Kötü bir şey de yapmadım ki!?"

Bir süre sinirli bir şekilde karşımdaki Rothy'e baktım. Israrla kollarımdan tuttu ve beni tekrar masaya doğru çekti. Sanki bilerek yapıyordu. Bu sefer beni tam Jungkook'un karşısına oturtmuştu. Şimdi de sürekli ikimize bakıyordu. Sanki aramızda ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Eline ne oldu?"

Jungkook'un sorduğu soruyla düşüncelerimden uzaklaştım ve elime baktım. Yemek yemeye başladığımızdan beri elimdeki sargıya baktığının farkındaydım.

"Küçük bir kesik. Önemli bir şey değil."

Ve yine araya her zaman ki gibi Rothy girdi ve konuşmaya başladı.

"Küçük mü!? Elinde kocaman bir kesik vardı oppa. O kadar büyüktü ki yara bandı bile küçük geliyordu."

Oluşan kısa sessizlikle sıkıntılı bir şekilde nefesimi dışarı verdim. Rothy bunu bana neden yapıyordu bilmiyordum.

Birden zilin çalmasıyla Rothy ayağa kalktı ve kapıya doğru koştu. Bir süre ses gelmeyince şüphelenmeye başlamıştım.

"Rothy!? Kim gelmiş?"

Cevap gelmiyordu. Ayağa kalkarak kapıya doğru ilerlediğimde Rothy'nin annesiyle karşılaşmıştım. Ciddi bir ifadeyle kızına ve bana bakıyordu.

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Rothy neden burada?"

Rothy yaklaşık bir haftadır benimle kalıyordu. Bu durumun yeni farkında olması gerçekten çok ilginçti.

"Peki siz neden bir hafta sonra buradasınız?"

Sorduğum soruya cevap vermedi ve Rothy'e doğru baktı.

"Hazırlan, benimle geliyorsun."

Rothy'nin çoğu zaman bana sıkıntı çıkardığının farkındaydım ancak tekrar o aileye dönmesini istemiyordum. Annesinin söylediklerini görmezden gelerek Rothy'ye döndüm.

"Rothy, gitmek istiyor musun?"

Rothy cevap vermeyerek arkamızda bekleyen Jungkook'un yanına geçti. Annesinden kaçıyor gibi görünüyordu.

"O gitmek istemediği sürece buna izin vermem."

Ben de ciddi bir ifadeyle kadının karşısına geçmiştim. Eğer gerçekten Rothy'ye iyi bakacak olsaydı onu dışarıda bulmazdım.

"Bunu yapmaya hakkınız yok! O benim kızım."

"Rothy tek başına dışarıdaydı ve berbat bir haldeydi. O zaman neredeydiniz?"

Beni görmezden gelerek içeriye girmeye çalıştığında kadının önünde durdum ve içeri girmesini engelledim.

"Gitmek istemiyorum! Lütfen beni gönderme kötü abla."

Rothy'nin her ne kadar sevmediğim huyları olsa da gitmesine izin veremezdim. Jungkook bu ısrarcı tavırlarımdan sonra Rothy'den uzaklaştı ve yanıma yaklaştı. Engellemesi gerekirken neden böyle yaptığını anlamıyordum.

"Her ne kadar Rothy istemese de onun evi burası değil Lisa."

Gözlerim dolarken Jungkook'un yüzüne bakıyordum. O da bunun farkındaydı. Benden hemen sonra Rothy'ye döndü ve gülümsedi.

"Şimdilik gitmen gerekiyor. Sonra seni almaya geleceğim. Anlaştık mı?"

Rothy üzgün bir şekilde bir süre ikimize baktı ancak bu çok uzun sürmemişti. Annesi elinden tutarak ayakkabılarını giymesine yardım etti ve evden çıkardı. Rothy son kez üzgün bir şekilde bana döndüğünde ne yapacağımı bilememiştim. Gerçekten böyle olmak zorunda mıydı?

Daha fazla dayanamayarak onları durdurmak istedim ancak Jungkook buna izin vermemişti.

"Rothy istemiyorum diyor duymuyor musun!? Neden gitmesine izin verdin?"

"Daha sonra ben halledeceğim Lisa. Ama şu an annesini durdurmaya hakkımız yok, üzgünüm."

Annesi ve Rothy çoktan gitmişlerdi. Bu durumun beni neden bu kadar üzdüğünü bilmiyordum. Gözyaşlarım akarken son kez sinirli bir şekilde Jungkook'a baktım. Bana yaklaşarak omuzlarımdan tuttu ve gülümsedi.

"İyi geceler Lisa."

Evden çıkarak karşıya geçti. Kapı şifresini girerek içeri girdiğinde bir süre yüzüme baktı. Daha sonra kapıyı kapatmıştı. Rothy her ne kadar sinir bozucu biri olsa da eğlenceli bir kızdı. Onun bu yokluğuna alışabilir miydim bilmiyordum.

FULL MOON  ❥ LisKook ⊰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin