❥ Ay İzli Ok ⊰

1.3K 148 61
                                    

Hayat ne kadar garipti. Sana seçenekler sunuyordu ve kararı sana bırakıyordu. Sanırım benim seçtiğim seçenek iyi biri olmaktı. Ancak hala kafamı karıştıran şeyler vardı. O gün tabutun yanında ay izli ok'la karşılaşmıştım. Bir zamanlar rüyamda gördüğüm ok'un neden orada olduğunu anlayamıyordum.

"İyi misin?"

Jungkook'un sorduğu soruyla başımı kaldırdım. İyi olup olmadığımı bilmiyordum. Elimde saatlerdir neden bu dünyada olduğunu anlamaya çalıştım bir ok vardı, kafamda da cevabını bulamadığım sorular...

"Bu arada... Tabutta bulduğumuz kadının kim olduğunu bulduk. O gece seninle beraber bıçaklanan adamın karısıymış."

"Karısı mı? Onu neden öldürmüş?"

"Aslında ilk ölen kişi o kadınmış. İş görüşmesinde onu işe almadığı için sinirlenmiş ve öldürmüş."

Dondurma yediğim gündü. O gün, adamın gömleğine dondurma bulaşmıştı. Hatta bana söylenerek iş görüşmesine gitmesi gerektiğini söylemişti. Bu yüzden saatlerce bana bağırdığını hatırlıyordum.

"Sırf kızgın olduğu için kadını öldürüp tabuta koyması, sonra ortadan kaldırmaya çalışması... Korkunç."

Bir süre kendi kendime düşündüm. Eğer ben de her sinirlendiğimi öldürseydim yeryüzünde insan kalmazdı. Hatta hayat denen bir şey bile olmayabilirdi.

"Kadını öldürdüğü gün, kocası da oradaymış. Olayın tek şahidi olduğu için o adamı da öldürmek zorunda olduğunu söyledi."

"O adamı sırf bu yüzden öldürdüyse, beni neden öldürmedi?"

Söylediklerimden sonra elimdeki ay izli oka baktı.

"O gece, seni de öldürmek istemiş aslında. Ancak eline bu ok saplanmış. Bu yüzden kaçmak zorunda kalmış."

Okun ucundaki ay izinde parmaklarımı gezdirerek gülümsedim ve önüme döndüm. Bu ok beni kurtarmak için yeryüzüne inmiş olmalıydı.

"Bu okla ne ilgin var? Tam olarak nereden geldiğini hala tespit edemedik."

"Ben biliyorum sanırım."

Büyücünün kılıcı karnıma sapladığı gece, annemin de olduğu bir rüya görmüştüm. O rüyadan Jungkook'a bahsetmemiş olmalıydım.

"Büyücünün beni kılıçla öldürmek istediği geceyi hatırlıyor musun? İşte o gece annemi görmüştüm. Yağmurlu bir günde, beni bu ay desenli oklardan korumaya çalışıyordu. Annemi ve beni öldürmek istiyorlardı."

"Bu ok neden şimdi seni kurtarsın ki?"

"Çünkü bu ok ve o gün rüyamda gördüğüm oklar bana aitti. Ben Joseon Dönemi'nin prensesiyim. O zamanki oklardan biri, günümüzde ortaya çıktı ve beni öldürmek isteyen katili engelledi."

Sanırım bu ok hayatın bana son hediyesiydi. Ben düşüncelere dalarken başımda hissettiğim Jungkook'un eliyle irkildim. Ona döndüğümde gülümseyerek bana baktığını görmüştüm. Saçlarımı okşuyor ve gülümsüyordu. Bu tekrarlanan gülümsemesi neden beni heyecanlandırıyordu bilmiyordum.

"Ne oldu? Yine mi çizgiyi aştım?"

"Hayır. Bu teşekkür etmek içindi."

Elini başımdan çektiğinde kaşlarımı çattım. Neden bu kadar kısa sürmüştü ki.

"Tekrar yap."

Elini başıma koyarak tekrar tekrar okşamasını istedim. Birkaç kez daha saçlarımı okşamıştı. En sonunda yorgun bir şekilde elini kendine çekti ve ayağa kalktı.

"Yeter bu kadar Lisa. Senin yüzünden tatil günümde bile çalışmak zorunda kaldım."

"Az önce teşekkür ediyordun!"

Ceketini alarak bana döndü ve hiçbir şey söylemeden gülümsedi. Evden çıkmak için kapıya doğru ilerlediğinde ayağa kalktım ve arkasından ilerledim.

"Jungkook... Yarın ne yapıyorsun?"

Cidden bu nasıl bir soruydu? Bizim için randevu ayarlıyormuşum gibi görünüyordu.

"Yani şey, film izlemeye gidelim. Bir sürü şey yaşadık ya hani."

Konuştukça saçmalıyor gibi hissediyordum. Bu yüzden nasıl toparlayacağımı bilmiyordum.

"Kafa dağıtmak için yani, öyle ciddiye alma."

Gülümseyerek bana yaklaştı ve yüzüme doğru eğildi.

"Peki, kafa dağıtmak için beraber film izlemeye gidelim."

Arkasını dönerek evden çıktığında tekrar salona döndüm ve kendimi koltuğa bıraktım. Neden bu kadar gerildiğimi bilmiyordum. Elimi yerdeki oka uzattım ve tekrar gülümsedim.

"Teşekkür ederim, beni kurtardığın için."

FULL MOON  ❥ LisKook ⊰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin