FULL MOON ❥ LisKook ⊰

❥ Yeni Ev ⊰

Kiraladığım evin içine girdim ve gülümseyerek etrafa baktım. Oda sayısı önceki evime bakarak azdı ancak güneş ışığını tamamen içeri alıyordu. Tam benim istediğim gibiydi. Boş odalarda gezinirken birkaç eşya ile daha canlı hale getirebileceğimi düşündüm.

"İşte bu ev tam istediğim gibi."

Kollarımı açarak derin bir nefes aldım. Balkonu da manzarası da güzeldi. Mutlu bir şekilde evin en geniş odasına doğru ilerlerken önümde küçük bir engel olduğunu fark ederek durdum. Rothy odanın önündeydi ve ciddi bir şekilde bana bakıyordu.

"Neden öyle bakıyorsun? Evi beğenmedin mi?"

"Bu oda benim."

Hırslı bakışlarla kapının önünde durmayı sürdürdü.

"Bak sen..."

Kaşlarımı çatarak bir süre odanın içine baktım. Büyük penceresi ve genişliğiyle tam benlik bir odaydı. Yatak odam için oldukça uygundu. Bu odayı ona veremezdim bu yüzden karşı çıktım.

"Hayır, benim."

Gülümseyerek onu kenara ittim. Odaya girmek istediğimde bu sefer elbisemin ucundan tutarak tekrar beni durdurmuştu.

"Rothy..."

Israrla bu odayı almak istiyordu. Bu şekilde anlaşamayacağız gibi görünüyordu. En sonunda göz devirerek salona geçtim ve arkamda kalan Rothy'e seslendim.

"Benimle gel."

Söylediğimi yaparak beni takip etmişti. Sandalyeye oturarak ayak ayak üstüne attığımda, o da karşıma oturmuştu. Ciddi bir şekilde yüzüme bakıyordu.

"Çantanda kağıt var mı?"

Sırtına taktığı çantasını önüne aldı ve içinden çıkardığı defteri bana uzattı.

"O halde numaralandırarak karar verelim. İkimizin istediği odaya bir, diğer odaya da iki yazıyorum. Anlaştık mı?"

Onayladığında defterinden iki parça kağıt yırttım. Tabiki de işimi şansa bırakan biri değildim. Kağıdın ikisine de iki yazarak katladım.

Gülümseyerek içinden birini seçmesi için uzattım. Bir süre düşünceli bir şekilde bekledi. Daha sonra içinden birini seçti. Kağıdı heyecanla açtığında karşısına çıkan iki ile dudaklarını büzdü.

"İki mi çıktı?"

Üzülerek başıyla onayladı. O üzülürken ayağa kalktım ve elindeki kağıdı alarak hızla buruşturdum.

"O halde anlaştık?"

Neşeli bir şekilde ayağa kalktım ve istediğim odama girdim. Gün ışığı odaya giriyordu ve pencereyi açtığımda temiz hava anında odayı dolduruyordu.

Güler bir yüzle odamda gezinirken başımı karşı odaya giren Rothy'e çevirdim. İstemediği odayı almasına rağmen mutlu görünüyordu. Bir süre aynı evde kalacağız gibi görünüyordu.

Onu düşünmeyi bırakarak telefonumu çıkardım ve saate baktım. Bir an önce marketteki işime gitmeliydim.

Spor ayakkabılarımı giyerek evden çıkarken durdum ve Rothy'e döndüm. Hala odasındaydı ve etrafa bakınıyordu.

"Rothy, ben çıkıyorum!"

"Nereye?"

Koşarak yanıma geldi. Heyecanlı ve bir o kadar da mutlu görünüyordu.

"İşe gitmem gerekiyor. Sen de gelecek misin?"

Onaylayarak hızla ayakkabılarını giydi. Daha çok küçük olmasına rağmen güçlü ve akıllı bir kızdı. Kapıyı açarak dışarı çıktığında ben de arkasından ilerledim. O an tam karşıdaki ev dikkatimi çekmişti. Birkaç dakika önce o evin kapısının önünde hiçbir şey olmadığına emindim. Şimdi ise karton kutular vardı.

"Kötü abla, gelmiyor musun?"

Hızla kendime gelerek Rothy'nin yanına ilerledim.

"Geliyorum..."