ii.

610 56 23
                                    

def. - stopline (ft. rickbridges)

+

Öğleden sonra gözlerini açtığında kendini banyo zemininde boylu boyunca yatarken buldu. Bir süre daha bu şekilde yatmaya devam edip vücudunu, ona isyan eden vücudunu, dinledi. Bütün vücudu, başta sol kaburgası ve sağ böbreği olmak üzere, ağrıyordu. Üstelik başı dönüyor ve midesi bulanıyordu. Vücuduna, kalkıp hayatına geri dönme komutu vermesi gereken beyninin yerinde ise sünger varmış gibi hissediyordu.

Yine de kendini zorlayarak doğruldu. Lavabodan tutunarak ayağa kalktı ve sol kenarı çatlamış tuvalet aynasından kendine baktı. Sağ elmacık kemiğindeki yara bandına dokunmak için elini yukarı kaldırdığında beyninde bir şimşek çaktı.

Terk edilmişti.

İki buçuk yılını verdiği kadın onu terk etmişti.

Ellerini saçlarından geçirdi. Aynadaki aksine okkalı bir küfür savurdu. Ardından üstündeki kıyafetlerle kendini soğuk suyun altına attı.

Duştan çıktığında biraz daha iyi hissediyordu. Yerde ıslak izler bırakarak yatak odasına döndü. Üzerine beyaz bir tişört ve siyah bir şort çıkarıp üzerine geçirdi. Islak saçlarını elleriyle geriye iterken mutfağa doğru ilerledi.

Kendine kahve hazırlayıp oturma odasına döndü. Kahvesinden bir yudum alıp onu masanın üzerine yerleştirirken girişe yakın koltuğun dibindeki telefonunu alıp güç tuşuna bastı. İki cevapsız arama vardı. Kalbi bu aramaların kimden geldiğini görene kadar maraton koşmuşçasına attı.

O değildi.

Kabul et beyinsiz, seni terk etti.

Onu iki kez arayan kişiyi aradı. Telefon üçüncü çalışında uykulu bir ses ile açıldığında suçluluk hissederek saate baktı. İkiye geliyordu.

"Beom-ie."

"Hey. Uyandırdım mı?" Soru mu bu?

"Sorun değil. Ne oldu?"

"Sen aramışsın be-..."

"Dün akşam aramıştım Jae Bum."

Kaşlarını çattı. Telefonu kulağından uzaklaştırıp ekrana baktı. Son arama dün akşam sekizdeydi. O adam onun hakkından gelirken.

"Ah. Özür dilerim o sırada dayak yemekle meşguldüm."

Karşı tarafın uykulu kıkırtılarını duyduğunda dudakları gayri ihtiyari yukarı kıvrıldı.

"Sağlam bir dövüş müydü?"

"Hayır, sağlam dövüş değildi. Sağlam dövdü. Adama bir yumruk bile savuramadığım yetmezmiş gibi kendimi bile savunamadım. Beynim neredeydi bilmiyorum."

"Kabul etmemeliydin."

"Biliyorum."

"Ama paraya ihtiyacın vardı."

"Aynen öyle."

İç çekti.

"Hey, kahvaltı yaptın mı?"

Sanki olduğu yerde onu görebilirmiş gibi kafasını iki yana salladı.

"Bu sessizlikten yapmadığını anlıyorum. Sana geliyorum!"

Dudaklarına bir sırıtış yerleşirken geceden beri kalbinin ilk kez düzenli bir ritim buluşuna tanık oldu.

"Tamam."

Stopline | Jae BumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin