second chance

197 31 58
                                    

Merhaba! İlginiz ve değerli yorumlarınız için çook teşekkür ederimm, iyi ki varsınız! Sınavın yaklaştığını ve çoğunuzun burada olmadığını biliyorum, şimdiden başarılar hepinize, umarım en iyi sonuçlarla dönersiniz:")

2018

Jacob, Amy'nin siyah saçlarından bir tutamı küçük parmağına dolarken gülümsedi. Amy kucağındaki yeğenini kendine biraz daha çekti. Ne kadar büyümüş olduğunu görmek onu şaşırtsa da neredeyse Amy'i tanımayacak olması ablasını da Amy'i de paramparça etmişti. Jacob teyzesinin saçlarıyla oynamaya devam ederken Joanna onları izliyordu.

"Sonra?"

Amy ablasının sesine karşılık ona dönerken en son neyi anlattığını hatırlamaya çalıştı. Ablası meraklı gözlerle ona bakıyordu.

"Sonra evlenme teklifini etti işte."

Jacob'a sardığı kolunu kaldırıp parmağındaki yüzüğü gösterirken mutluydu. Joanna oturduğu koltukta biraz öne kayarak kardeşinin elini tuttu. İnce parmaklarındaki pırlantaya bakarken gülümsemeye çalıştı.Onun adına duyduğu endişeleri görmezden gelmeye çalışıp mutlu olmak istiyordu, bunun için kendini gerçekten zorluyordu ama Joanna ne kadar kötümserse Amy o kadar iyimserdi. Hayatı boyunca onu kendi çocuğu gibi büyütmüş, aralarındaki 15 yaş farka rağmen onun annesi gibi olmuştu. Amy'nin içini bilirdi; ablasının hakkında konuşmaması için Michael'ın kötü yönlerinden bahsetmezdi bile. Zor bir karar olsa da Michael'ı kendisi tanımak zorundaydı, artık bunu görüyordu.

"Senin adına mutluyum Amy."

"Biliyorum abla."

Amy ablasının ona sırt çevirdiğini hatırlamıyordu bile artık. Yeğeniyle olması ve ablasının ona böyle yaklaşması yeterliydi. Michael'ı tanımak için bir fırsat tanısa ikisini anlaştırabileceğini de biliyordu. Artık nişanlılardı ve Michael şarkı kayıtları, turneler derken birbirlerinden ne kadar uzak kalsalar da hep Amy'le olmaya çalışıyordu. Hatta bu Amy'e eskisinden daha boğucu gelmeye bile başlıyordu.

"Okul işini ne yapacaksın?"

Amy neredeyse ezbere bildiği cümleleri sıralamaya başlayınca Joanna elini kardeşinin elinden çekip arkasına yaslandı.

"Şu sıralar Michael'ın çalışması yetmeyebilir, ben de iş bakıyorum. Okulu bu sene de dondurdum ama seneye devam edeceğim, en azından biraz işleri toparlayana kadar."

Joanna kardeşinin bu durumuna üzülse de bir şey yapamıyordu, kendisi de ikinci çocuğuna hamileydi ve eşinin çalışması ancak onlara yetiyordu. Elinden geleni yapmaya çalışsa da Michael'ın müzisyenlik gibi boş bir hayalin peşinde koşması canını sıkmıyor değildi.

Joanna "Senin için iş ilanlarına bakarım."diye mırıldanıp ellerini büyümekte olan karnına koydu. Amy ablasına bakarak gülümsediğinde Jacob kucağından atlayıp bahçeye koşmuştu bile. Joanna onun arkasından çok koşmamasını ve terlememesini tembihlemek için bağırdı.

"Güzel olur abla, teşekkür ederim."

Amy önündeki sehpada duran soğumuş kahvesine uzandı. Yüzünde buruk bir gülümsemeyle ablasının karnına baktı.

"Cinsiyeti belli mi?"

Amy eve gelene kadar ablasının hamile olduğunu bilmiyordu. Aylardır erittikleri buzlar sayesinde telefonla görüşüyorlardı ama evlilik teklifi, küçük bir nişan töreni derken ancak gelebilmişti. Nişan törenine ablasının bahsetmedi çünkü ona da sürpriz olmuştu ve Michael ablasını arasa da Joanna telefonu açmamıştı.

"Kız olacakmış."

Amy ablasının nasıl güzel bir kız annesi olacağını düşününce gülümsedi. Kendisini çok güzel yetiştirmişti.

let the colors /mgcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin