3. BÖLÜM~İntikam~
~İnsanın tutunacak dalı kalmayınca düşüyormuş yerden yere.~
Elinde silahla, gözündeki yaşla kalbi buna dayanamıyordu Havin'in. Konaktakiler Havin'in silahı indirmesi için söyledikleri onca sözleri boşa gitmiş olsa gerekti. Havin hâlâ namlının ucunu beynine dayamış, silahı elinden indirmemişti.
Berken yavaş adımlarla Havin'e doğru ilerlereken, tüm bu olanların şaşkınlığı Berdil'in gözlerinden eksik olmuyordu.
Gözlerini kocaman açmış teredütle olanları seyrediyordu. Bir ara aklından bu konaktan hızla uzaklaşmayı geçirmişti.ama tüm bu olanlar konağın kapısının önünde gerçekleşiyordu. Nereden kaçabilirdi nereden!
"Sakın Havin sakın bi delilik etme!" diye bağırdı Berken ses tonunun titrekliğiyle. "Sen kendini öldürecek kadar çıldırmadın heralde."
Havin sevdiği adamın gözlerine son kez bakıp ateş etmek için hazırlandı. Ve tam işaret parmağını tetiğe dayamış tetiği çekicekti ki arkasından gelen uzun boylu biri her iki kolundan tutup ateş etmesini engelledi.
Havin'in kolarından tutan abisi Turgut idi. Turgut kardeşinin elindeki silahı alıp kemerinin arasına sıkıştırdı. Kardeşini kendisine döndürdü ve sıkı sıkı sarıldı.
Saburer'ler rahat bir nefes almıştı. O rahat nefesleri boğazlarında düğüm olmuştu. Turgut işaret parmağını sallaya sallaya üzerlerine doğru gidip tehditler yağdırdı.
"Bunu sizin yanınıza bırakmayacam!" Turgut Berken'e öfkeli gözlerle bakıyordu. Belli ki kardeşinin bu hâline yüreği yanıyordu. Ve tek suçlu Berken idi. Kardeşininin saclarını okşayıp sakinleştirmeye çalışan adamın gözleri ateş püskürüyordu. "Evela sen Berken evela senin yanına bırakmayacam!"
Turgut bu tehditlerden sonra kardeşini kollarının arasına alıp konaktan ayrıldı.
Konağın kapısının kapanmasıyla konakta bir durgunluk oluşmuştu.
Bu durgunluğu Boran ağa bu sözlerle bozdu."De herkes yatağa! De gidin uyun."
Konaktakiler tek tek odalarına çıkmışlardı. Hatta bugünün yorgunluğuyla yatmışlardı bile. Işıklar birer birer sönünce ayın şavkı etrafı aydınlatıyordu.
Bir tek avlunun ortasındaki sandalyelerde birbirlerine beş metre ötede oturan Berken ve Berdil yatmamıştı. Berken öylece yerinde oturup az önce hâlâ şokunu atlatamadığı olayı düşünüyordu.
Korkmuştu, ondan sebep biri kendini vuracaktı.Berdil ise sandalyede korkuyla oturmuş içten içe dua ediyordu bu konaktan kurtulabilmek için.
Bu durgunluk ve sesizlik üzerine birden ayaklandı Berken. Odasına çıkmak için öncelikle merdivenlerden içeriye girmesi gerekiyordu. Öyle yaptı merdiven basamağından bir kaç adım attı. Bir adım daha atmadan duraksayıp sandalyede tereddütle oturan Berdil'e baktı. Çıktığı basamakları inerek Berdil'in önünde durdu.
"Kalk hadi hemen bugünün bitmesini istiyom. Sende benim odamda yatcan aynı odada fakat ayrı yataklarda."
Berdil'in içi azda olsa rahatlamıştı. Zaten az önceki olayla anlamıştı Berken'in sevdiğinin az evvelki kadın olduğunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÜLÜŞE BİR ÖMÜR (Tamamlandı)
Romanceİnsan tanımadığı bir insanla ansızın evlenir mi ? Onlar evlendi hem de sadece aileleri için. Adam sırf ailesi istedi diye, kadında ailesine zarar gelmesin diye bu evliliğe razı oldu. Nefret kin dolu bir aile tarafından büyüyen ailesi tarafından en u...