BİR GÜLÜŞE BİR ÖMÜR (Tamamlandı)

35. Bölüm

Saburer konağında şafak sökmüştü. Berdil hiç bu kadar huzurla uyanmamıştı. Artık babasının masumiyeti ortaya çıkmıştı.. Ve bunu ailesiyle özelikle babasıyla paylaşmak için erkenden uyanmıştı. Dün akşam mağlum nefessiz kalmıştı zar zor ayakta durabilmişti. Birgül nede acımasızca onu o odaya kitlemişti.

"Artık bu konakta huzurum olucak gibi." diyerek mırıldandı ve dünden beri sabırsızlıkla beklediği haberi babasına vermek için babasını aradı. Bu sırada kocasının açılan üstünü örttü ve uyanmasın diye yavaş adımlarla banyoya geçti. Babası telefona "Alo! Alo!" diyerek yanıt verince büyük bir heyecanla konuştu.

"Babam nasılsın?"

"Allah'a şükür iyiyim. Sende eyisin neye bu kadar erken aradın?"

"Çok iyiyim hemde çok. "

"Niye noldu ki?" Hasan telefonu kulağına iyice dayadı. Kızının sesini uzun zamandır bu kadar mutlu duymamıştı.

"Baba şükürler olsun masumiyetin ortaya çıktı."

"Essahmı deyon gızım. Masumiyetim ortaya çıktı mı?"

"Evet babam masumiyetini Berken Saburerler'e kanıtladı."
Dediğinde babası göz yaşlarına boğulmuştu. Hasan öyle içten ağlıyordu ki karısını bu sesle uyandırmıştı. Fatma kadın yataktan fırlayıp kocasının elinden telefonu aldı.

"Alo kızım kötü bişeymi oldu? Baban neye ağlıyo?"

"Berken babamın masumiyeti ortaya çıkardı." Fatma kadında telefonun başında göz yaşlarına boğulmuştu. Berdil telefonu kapatıp banyodan çıktı. Banyonun kapısını yavaşca kapattı. Böyle yüksek bir ses çıkmamıştı. Berken uyanmamıştır, düşüncesiyle arkasını döndü ve o anda Berken önünde belirmişti.

"Haah! Uyandırdım mı?"

Berken eliyle karısının boynuna ardından saçlarına dokundu.
"Sen niye bu kadar erkencisin?" Berdil telefonu gösterip, "böylesine güzel bir haberi içimde fazla saklayamadım." Dedi.

"Şimdi ne olucak?" Diyerek Berdil kocasına sormuştu. Sahi şimdi ne olucaktı herşey hâl olmuş muydu? Birgül gelinim diyerek sarıp kabulenicek miydi? Boran ağa katilin kızı demekten vazgecicek miydi? Böyle olmasını canı gönülden istiyordu ama Birgül ve kocasının kabullenmeyeceği bas baya ortadaydı..

***
Berken tüm bu yaşananlardan ötürü
ailesi ve kendisinin adamcağıza yaptıklarından dolayı utanç içindeydi. Yıllarca zavvalı adam hapis yatmış üstüne üstün hakaretlere maruz kalmıştı. Eee işinden atılmış iş verende olmamıştı. Ama hani derler ya zararın neresinden dönersen kârdır. Bununkiside bu denliydi.

Berken karısıyla birlikte o dağ başında ki evin önünde bekliyordu. Kimi mi Hasan ve ailesini..

Berken İstanbula adamını yolamıştı. Bir vakit sonra Hasan karısı ve erkek çocuğuyla beraber evinin önüne varmıştı. Zavallı adamın adımları hiç böylesine rahat ve huzurla olmamıştı. Küçük Emir ablasına kolarını açıp koşarken, Fatma kadın ise etrafa gülücükler saçıyordu. Berdil kardeşine sıkı sıkı sarılırken anneside üsten onun saçlarını okşuyordu. Hasan bir teşekkür etmek için Berken'e doğru ilerledi. Berdil gözleriyle babasını izliyordu. Babası Hasan ise Berken'in önüne geçmiş tam ağzını açmış teşekkür ederim evlat demeye hazırlanıyordu.

Hasan bu sözleri demeye kalmadan Berken adamcağızın elini öpüp anlına koymuştu.
"Hakkını helal et."

Hasan o yaşlı gözyaşlarını bu sefer daha bir hızlı akıtmıştı. Elini karşısında ondan özür dileyen genç adamın omuzuna attıp, "helal olsun." Dedi.