Epilog

606 73 292
                                    

10 YIL SONRA

Açlık Oyunları'ndan sonra toparlanmak gamsız Rabastan için bile zor olmuştu ama bir şekilde üstesinden gelmeyi başardık. Son okul dönemimizi eksik geçirdik ama her şeyin kıymetini daha iyi anladığımız için ufak tefek sorunlar canımızı sıkamıyordu. Mezun olmak hem bizim, hem Swan hem de hayaletler için çok üzücüydü. Okula onu ziyarete geleceğimize dair Evan'a söz verdik. Aynı şekilde portre odasındaki Ace'e de ve dönem ortasında Slytherin Ortak Salonu'na asılan Niall'ın portresine de.

Mezuniyetten sonra Dominic aile işini daha çok ciddiye almaya başladı ve sürekli gemiye çıktı. Hırsla çalışmaya devam ederse, birkaç yıl içinde kendi gemisinin kaptanı olabilecekti ve bunun için sıkı çalışıyordu. İngiltere'ye döneceği zamanlar bize önceden baykuş gönderiyordu ve Rabastan ile onu limandan karşılıyorduk. Nadiren görüştüğümüz için ne kadar uzadığını fark etmek daha kolay oluyordu. O tam anlamıyla sırık gibiydi. Yıllar içinde boyu iki metreye yaklaşmış olmalıydı. Rabastan artık gönül rahatlığıyla uzun esprileri yapabiliyordu.

Dominic'in aksine Rabastan daha gayriciddi bir hayatı tercih etmişti. Slytherin Quidditch takımında sadece bir yıl Vurucu olmuş olmasına rağmen mezun olur olmaz bir iki küçük takımdan teklif almıştı ama hepsini geri çevirdi. Quidditch'i hobi olarak seviyordu, profesyonel olmak gibi bir gayesi yoktu. Çalışmıyordu ve evlilik de düşünmüyordu. Tamamen keyfi yaşadığı bir hayatı vardı. Aynı şekilde benim de. Çalışmıyordum hatta Bakanlık'tan elimden geldiğince uzak durmaya çalışıyordum. On yedi yaşında ciddi bir antlaşmaya imza atmış bir büyücü olarak bence bunu istemem normaldi.

Mezun olduktan sonra Swan da bize katıldı...

***

Çok güzel bir yaz günüydü, rüzgar denizin ortasında ılık ılık esiyordu. Alkol aldığım bir gecenin ertesi gününe açmıştım gözlerimi, çivi çiviyi söker diyerek elimde birayla Dominic'in teknesinin burnundan Lonra'yı izliyordum. Şehir güzel görünüyordu, zarar verdiğimiz her yeri onardığımız için savaştan eser yoktu. Rabastan yanıma gelip, elindeki bira şişesini benim şişeme tokuşturdu "Günaydın!" Ona "Günaydın!" diyerek karşılık verdikten sonra "Dominic nerede?" diye sordum.

Kahkaha attı "Gebermiş gibi uyuyor. İçki ona yaramıyor... Şimdi o, bekarlığa veda mı etmiş oldu?" Dün akşam Dominic'in teknesinde onun bekarlığa veda partisini yapmıştık. Omuz silkerek "Evet." dedim "Dominic'in bayılmasını hesaba katarsak, pek parti demek mümkün olmaz." Rabastan başını iki yana salladı "Dominic'in evli gibi yaşamasını hesaba katarsak bekarlığa veda demek mümkün olmaz. Herifin çocuğu bile var." Bu doğruydu, Joutsen adında bir oğlu olduktan sonra evlilik hayatı yaşar olmuştu. Joutsen çok tatlı bir çocuktu; yemyeşil gözleri ve siyah, gür saçları vardı. Suratı yusyuvarlaktı ve yanakları şeftali gibiydi. Bir yaşında, dünyalar tatlısıydı velet. Vaftiz babası ise Rabastan'dı.

Amy Marshall yanımıza gelerek bir kolunu Rabastan'ın omzuna, diğerini de benim omzuma atarak "Günaydınlar utanç kadrosu!" dedi "Damat bey öldü mü?" Rabastan kıza baktı "Damat iyi... Utanç kadrosu mu dedin? Pardon! bütün gece tuvalette kusan bendim zaten!" Amy kıkır kıkır güldü "Utanç kadrosu derken kendimi de katmadığım ne malum? Oğlum, içince çok pis oluyormuşsunuz bunu görmüş oldum. Neyse ki Dominic bizim kadar boka batmadan sızdı... Dün geceyle ilgili hatırladığınız başka şeyler var mı?"

"Regulus bir ara direk dansı yapıyordu." dedi Rabastan gülerek, Amy aynı şekilde gülerek ekledi "Sen de ona Muggle parası saçıyordun." Üçümüz kahkahalarla güldük. Çok utanç verici bir gece geçirdiğimiz kesindi ama anlatırken çok eğleniyorduk. "Ne?" dedim abartılı bir tonlamayla "Muggle parası mı? Değerim o kadar düşük mü?" Rabastan imalı imalı bana baktı "Kıçını sallarken hiç de öyle demiyordun ama!" Utançla başımı öne eğdim "Lanet olsun!" Rabastan ile Amy hunharca güldüler hatta o kadar güldüler ki Dominic ölüm uykusundan uyanarak yanımıza geldi.

Mıntıka Dokuz Üç Çeyrek | Regulus Black + Açlık OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin