Nereye gideceğini bilmeden, bir ipucu dahi bulamadan durmaksızın yürümek. Oyunlar başladığından beri yaptığımız tek şeydi bu. Sözde avlayacak haraç arıyormuşuz gibi görünüyorduk ama nereye gittiğimizi, Mürver Asa'yı nereden çıkaracağımızı bilmiyorduk. Dumbledore madem detaylı bir isyan planı yapmıştı, o halde neden Evan'a asayı tam olarak nereye sakladığını söylememişti? Yoksa Evan bildiklerini bana eksik mi anlatmıştı? Gizemli davranışlar beni iyice çıldırtmaya başlıyordu. Bazen Dumbledore'un bizimle dalga geçtiğini düşünmeden edemiyordum. Bir insanın, özellikle de böyle bir durumda, bu kadar kapalı olmasına gerek yoktu. Her şeyi anlatıp, asanın yerini söylemeyen deli bunak! Sanırım ona Mugglelar'dan bile daha çok kızgındım.
İç geçirince, Ace bana baktı sonra Evan'a döndü "Bence artık dursak iyi olur. Karanlıkta hiçbir şey görünmüyor ve ben çok yoruldum." O konuşurken, Evan sanki karşısında duvar varmış gibi havaya çarptı ve geriye sekerek karların arasına düşüp, poposunun üzerine oturdu. Onun az önce çarptığı noktada ise tıpkı Haraç Merkezi'nin girişindeki duvar gibi petek şeklinde kırmızı çizgiler belirdi. Çizgiler önce ateş gibi parladı sonra da yavaş yavaş sönerek yok oldu. O kadar şaşırtıcı bir görüntüydü ki Evan'ın çarpma etkisiyle geriye uçtuğunu onu tekrar yanımda görünce idrak edebildim.
"O da neydi?" diye sordu Valerie, sesinden anlaşıldığı kadarıyla tedirgin olmuştu. Katie elini ileri uzatarak duvara dokundu, kırmızı çizgiler yine belirgin oldu. Bunun bir anlamı olmalıydı ama bilmiyordum. Sanki büyü yapılmış gibiydi ama Mugglelar büyü yapacak değildi ya! Katie görünmez engeli itmeye çalıştı ama ağırlığını ne kadar verse de diğer tarafa geçemedi. Bunun üzerine "Sanırım arena sınırındayız." diye yorum yaptı. Bana kalırsa makul bir yorumdu. Evan bıçaklarından birini çıkararak, bizi duvarın önünden uzaklaştırdı ve "Ah, öyle mi!" diyerek bıçağını duvara attı. Bıçağın temas ettiği noktada küçük bir patlama oldu. Patlamayla birlikte yakın civardaki ağaçların görüntüleri dalgalandı, görünmez olup geri geldi. Arena sınırı ya kendini savunuyordu ya da bu oyunu bozmanın bir yolunu bulmuştuk.
"Vay canına!" dedi Evan, yüzünü net bir biçimde göremiyordum ama yüzünde hınzır bir gülümseme olduğundan emindim "Arenanızın amına koyayım, orospu çocukları!" Tam ikinci bıçağı atacaktı ki Ace onu bileğinden tutarak durdurdu "Evan!.. Bence bunu yapmamalısın! Mugglelar arenalarına zarar vermene bir şekilde müdahale edeceklerdir." Katie kulaklarını kapamıştı "Ve bence bu kadar küfür de etmemelisin!" Valerie, Evan'ı dürterek "Hasiktir!" diye bağırdı "KOŞUN!" Kızın neden paniğe kapıldığını anlamam için başımı hafif sağa çevirip, parlak sarı gözleri görmem ve hırıltıları duymam yetti. Anında tabanları yağladık. Tabii ki Mugglelar arenalarına zarar vermemize müsaade etmeyeceklerdi.
Arkamıza bile bakmadan koştuk. Orada gördüklerimizin -ne olduklarını bilmiyordum- peşimize takılıp takılmadığından bile emin değildim ama var gücümüzle koşuyorduk. Son dinlenme noktamız olan uçurum kenarına ulaştığımızda, tam ormanın içine girecektik ki bastığımız toprak ayaklarımızın altından kaymaya başladı. Önce Katie ardından Valerie toprak kaymasından kurtularak, ağaçlık bölgeye atladılar. Evan beni montumdan tuttuğu gibi, var gücüyle kızların yanına fırlattı ve dengesi bozulmuş bir halde yanımıza atladı. Bu durumda ne yazık ki Ace bizim kadar şanslı değildi.
Tam uçurumdan düşerken Evan ile aynı anda öne atılarak onu tutmaya çalıştık. Ace, Evan'ın kolunu tuttu -beni düşme tehlikesine sokmamak için benim elimi itti- ama hem ağırlık hem de muhtemelen ellerinin terli olması sebebiyle kayarak düşmeye başladı. Bu an o kadar hızlı yaşanmıştı ki Evan onu kurtaramadığı için donup kaldı, ben de yere vurarak "Hayır!" diye bağırdım. Kızlar arkamızda onu kurtarmamız için çığlık çığlığaydı. Ace'in gururunu bir kenara bırakıp, fırsat bulabilirse bir kuşa dönüşmesini ve uçarak yanımıza geri dönmesini diliyordum dilemesine ama top sesiyle beynimden vurulmuşa döndüm. Bir süre nefes bile alamadım. Dayanamıyordum! Sevdiklerimin ölümünü bir bir izlemeye dayanamıyordum ve benden daha Evan'ın, Valerie'nin, Katie'nin ve Sirius'un ölümlerini izlememi bekliyorlardı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mıntıka Dokuz Üç Çeyrek | Regulus Black + Açlık Oyunları
FanficWATTYS 2021 YARI FİNALİSTİ Mıntıka Serisi'nin ilk kitabıdır. Devam kitabı: Üçüncü Mıntıka Mugglelar bir kez daha büyücü dünyasına ne kadar gaddar olduklarını gösterir. Bakanlık, Hogsmeade Köyü ve hatta Hogwarts. Büyücülere ait her yer işgal edilmi...