2

8.6K 313 115
                                    

sabah uyandığımda üstümde ıslaklık ve bir ağırlık fark ettim. Gece koca vücuduyla üstüme yatmış yaşlı olduğu için de ağzını kapatamayıp salyalarını göğsüme akıtmış, horul horul uyuyordu. "kızım kalk hadi" derken yerimde kıpırdandım. Gece uyandığımı anlayınca hızla aşağı atlayıp havladı. "şş sus sabah sabah niye havlıyorsun?" diye şakayla karışık biraz azarladığımda sustu. 

ben daha 13 yaşındayken annemin arkadaşının köpeği yavrulamış, Gece doğmuştu. annem beni sevmem için oraya götürdüğünde ağlayarak onu istediğimi söylemiştim. annemin arkadaşı da beni kırmayıp Gece'yi bana emanet etmişti. daha doğrusu beni ona emanet etmişti. çünkü o hep beni korumuş, bana göz kulak olmuştu. hastalandığımda başımda beklerdi. üzgün olduğumda ya da moralim bozukken bunu hisseder beni eğlendirmek için elinden geleni yapardı. 

bir köpek nasıl elinden gelen her şeyi yapar ki? ortalıkta koşturur, oyuncaklarını teker teker getirip kucağıma bırakır, dışarı çıkmak isterdi. 

birkaç ay önce iş yüzünden eve moralim bozuk gelmiştim. hiçbir şey yapmadan koltuğa oturmuş boş boş duvarı izlerken Gece'nin bana ağzında en sevdiği oyuncağını getirdiğini gördüm. yavaş yavaş yanıma gelip oyuncağı avucumun içine bırakmıştı. benden tepki alamayınca da yemek yemeyi sevdiğimi bildiği için bahçeden çiğneme kemiğini getirip onu da oyuncağının yanına, yani avucuma bırakmıştı. 

çoğu insanın yapamadığını, düşünemediğini bir köpeğin düşünüp yapması ne kadar da garip.

Gece tekrar havladığında eski anılardan sıyrılıp odama çıktım. dolabımı biraz kurcaladıktan sonra yeşil tişörtümü ve şortumu alıp banyoda üstümü değiştirdim. daha sonra aşağı inip bir şeyler atıştırdım, Gece'ye mamasını verdim, yeşil spor ayakkabılarımı giydim, arabanın anahtarını alıp evden çıktım.

kısa bir süre sonra şirkete gelmiştim çünkü evime çok yakındı. arabamı otoparka bırakıp içeri girip güvenliğe ve birkaç kişiye selam verdikten sonra asansöre binip odama çıktım. sadece 3 gün buraya gelmemiştim ve yine masamın üstü dosya doluydu ama insanların çalışıyor olması beni sevindiriyor, işimi iyi yaptığım anlamına geliyordu. 

tam dosyalardan birini açacaktım ki kapım tıklatıldı. sağ elimle saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp ayak seslerinin olduğu yöne döndüm. Elis bana kahve getirmişti. "çok teşekkür ederim" diyerek kupayı bırakması için masanın boş köşesini işaret ettim. 

kupayı masaya bırakırken "tam istediğiniz gibi"diyerek gülümsedi. 

Elis odadan çıktıktan sonra gözlerimi tekrar az önce bakacak olduğum dosyayla buluşturdum. animasyon şirketi olduğumuz için yapacağımız filmlere animasyonlar uyuyor mu diye karakterleri kontrol edip özelliklerini okumam gerekiyor, düzeltilecek bir şey fazla ise onları düzeltiyordum. 

neden mi?

çünkü ben patronum sürtükler!

sürtükler kısmında şaka yaptım.

ilk dosyayı inceleyip yaptığımız filme uygun olmadığına kanaat getirdim. sıra diğer dosyalardaydı. uzun sürecekmiş gibi hissediyordum fakat beklediğim kadar da uzun sürmemişti aslında. 

LGBTİ+ kısa animasyon filmi yapıyorduk ve bunun için seçmem gereken iki kız karakteri de çok yakıştıklarını düşündüğüm için seçmiştim. 

(choni koymasaydım içimde kalırdı)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(choni koymasaydım içimde kalırdı)

seçtiğim animasyon karakterlerinin dosyalarını imzalayıp diğer dosyalarla birlikte Elis'e teslim ettim. yapacak başka işim olmadığı için erken çıkmayı düşünüyordum. odamın kapısı aniden yüksek bir sesle açılınca bu planın biraz gecikeceğini anlamıştım. "ah ha işte buradasın ufaklık!" diye bağıran geri zekalıya döndüm. nam-ı diğer Can.

traktör Can...




Eylül [GXG]♀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin