32

2.7K 188 36
                                    

Medya: Eylül

Öğleden sonra restoranda yemeklerimizi yiyip barda birkaç kadeh bir şeyler içtikten sonra hazırlanmak için eve dönmüştük.

Evden çıkmak için 1 saatimiz olduğunu söyleyip bizimkileri odalarına gönderip ben de üstümü değiştirmek için kendi odama girdim.

Üstümü değiştirmem sadece 10 dakika sürdüğü için odamdan diğer ikisinden erken çıkıp salondaki rahat koltuklardan birine bıraktım kendimi.

Ben henüz telefonumu yeni elime almışken tatlı, papyonlu bir takım elbiseyle Can girdi salona. Geriye sadece Eylül kalmıştı.

Biz Can'la bir film hakkında tartışırken topuklu ayakkabı sesi duyup kapıya döndüğümde Eylül "hazırım" diyerek bana gülümsedi.

Hangi aptal söylemiş meleklerin görünmez olduğunu?

Eylül transa geçtiğimi görünce yanıma gelip "bir defa daha aşık ettim kendimi sana" dedikten sonra yüzüne ufak bir tebessüm yerleştirip dudaklarını dudaklarımın üstüne bastırdı.

Bir defa daha değildi aslında

Her gün her gün

Defalarca aşık oluyordum ona..

Can mızmızlanmaya başlayıp ortamı böldüğünde "tamam sana partiden kız bulacağım" deyince Eylül bana kötü bir bakış atıp "kız bulacağız sana" dedi.

Başımı sallayarak gülümseyip parmağımın ucuyla burnuna dokundum. "kıskanınca çok güzel oluyorsun"

Eylül gülerken Can'da saatine bakıp "çıkmamız gerekiyor" dediğinde evden çıkıp arabaya bindik. Gideceğimiz yerin adresini Can'a verdikten sonra arabayı sürmeye başladı.

Bu sefer yata gitmiyorduk çünkü parti Gökhan ve Göktuğ'nun evlerinde verilecekti.

Kısa sürede eve gittiğimizde evin çok şık ve güzel bir villa olduğunu fark ettim. Kapıdaki kadın elindeki defterle bize adımızı ve soy adımızı sorduğunda kendi adımı söyleyip bizi içeri almasını sağlandıktan sonra bahçeye yönlendirildik.

İçeride ortalama 50 kişi vardı. Ve doğrusunu söylemek gerekirse daha fazla insanın olmasını bekliyordum.

Eylül içecek bir şeyler almaya giderken Gökhan'da bize merhaba demek için yanımıza gelmiş, aynı zamanda Can'la da tanışmıştı.

Gözlemlediğim kadarıyla iyi anlaşmışlardı ve bu da güzel bir şeydi elbette.

Eylül elinde içkilerle yanımıza geldiğinde Gökhan ona da selam verip kocasının yanına gitti.

Bizde içkilerimizi içerek tıpkı Can gibi etrafı kesiyorduk. Birkaç dakika sonra gözüme bir kız kestirdiğimde Can'a gösterip "şu kırmızı elbiseli nasıl?" diye sordum.

"tipim değil" cevabını alınca başka bir kızı gösterdim. "peki ya şu?"

"fazla enerjik görünüyor"

Eylül şansını denemek için en köşede duran kızı gösterdi "köşedeki nasıl?"

"olmaz asosyal gibi biraz" Can hiçbirini beğenmeyince en sonunda sinirlenip "gel beni sik o zaman!" dedim sinirle.

İkisi de gülerken gözüm istemsizce kapıya gitti.

Doğa mıydı o? İyi de onun burada ne işi vardı?

"hadi lan oradan" diye bir cümle kaçırdığımda ağzımdan bizimkiler o tarafa dönüp benimle aynı tepkiyi verdiler.

Eylül gergin bir tavırla "bu niye burada?" diye sorarken Can ağzının içinde "şimdi sıçtık" diye mırıldandı.

Ve sanırım haklıydı.

Doğa'yla göz göze geldiğimde benim neden burada olduğumu sorgular gibi kaşlarını çatıp yanımıza geldi.

"Lara, sizin burada ne işiniz var?" derken yanağıma bir hayli sesli öpücük bırakıp kollarını bedenime sardı.

Diğerleriyle de selamlaşmasını bitirince "Gökhan ve Göktuğ ile bir iş üstünde çalışmaya başladık. Sonra da arkadaş olduk o yüzden buradayız. Senin ne işin var burada?"
Açıklamamı yapıp aynı soruyu ona sorduğumda hiç beklemediğim bir cevap aldım.

"Gökhan benim amcam"

İşler gerçekten sarpa sarmaya başlamıştı ve bundan hiç memnun değildim. Eylül'ün kıskançlık dolu bakışları devamlı Doğa'nın ve benim üzerimdeydi. Can ise her zamanki gibi kız avlıyordu. Aslında onun bize pek bir zararı yoktu. Beni asıl tedirgin eden şey Eylül'dü.

Kıskançlığının sebebi onu aldatacağımı düşünmesi değildi çünkü böyle bir şey düşünmeyeceğine emindim. Bunun sebebi kesinlikle Doğa'nın bana gereğinden fazla yakın ve samimi davranmasıydı.

Çınlama sesi duyduğumda o tarafa dönüp olanları bir kenara bıraktım.
Gökhan elindeki çatalı kadehine birkaç kere vurup benim de dahil bütün davetlilerin dikkatlerini üstüne topladığında konuşmaya başladı.

"öncelikle bu güzel gecede eşim ve beni yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ederim. Sizi burada toplama sebebimiz aslında klasik bir parti değildi. Bu gün burada asıl toplanma sebebimiz baba oluşumuzu kutlamaktı"

Gökhan son cümlesini söylerken bağırdı "evlat edindik!"

Gülümsememe engel olamıyordum. O kadar mükemmel bir anın içindeydim ve o kadar mutlu olmuştum ki onlar adına ağzımdan çıkacak hiçbir sözcük şu an ki mutluluğumu tarif edemezdi.

Doğa yanımızdan ayrılıp amcasını tebrik etmeye giderken bende Eylül'ün beline sarıldım istemsizce.

Tabii o sırada Can'da hala kendine kız aramakla meşguldü...

Bir bölümün daha sonuna geldik birkaç gün sonra görüşmek üzere...

Vote ve yorum atmayı unutmazsanız çok güzel olur


Eylül [GXG]♀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin