58

1.3K 122 32
                                    

Medya: Can'ın babası Çağlar (adam çok tatlı)

Odada yere çökmüş ağlarken kapı açılmaya çalıştı. Ama kilitlemiştim bu yüzden Eylül içeri girememişti. Girmesini istediğim de söylenemezdi zaten. "Lara özür dilerim kapıyı açar mısın?" dedi boğuk sesiyle. Ağlıyor muydu o?

Çok kırgındım ona. Bu nedenle ona cevap vermeyecektim. Kulağıma tok bir ses geldiğinde kapıya yaslandığını anladım. Belki de yere oturmuştu emin değildim. "sormamalıydım, ısrar etmemeliydim. Ama beni de anla biraz. Sadece seninle ilgili bir şeyler öğrenmek istiyordum. Hadi aç kapıyı sevgilim" konuşmasını bitirdiğinde gözümdeki yaşları silip kapıya yöneldim. açmakla açmamak arasında gidip gelirken açmakta karar kılıp kilidi yavaşça çevirip kapıyı araladım.

tahmin ettiğim gibi yere oturmuş sırtını pervaza yaslamıştı. Göz göze geldiğimizde bir şey söylemeden ayağa kalkmaya yeltendi ama ben omzuna bastırıp kalkmasına engel oldum. Sonra da yere tam yanına oturup ona sıkıca sarıldım. Konuşmuyorduk. Ve bu aklıma Cemal Süreya'nın bir şiirini getirmişti.

Olmaz ya hani geliversen
Hiç bir şey sormasan
Hiç bir şey söylemesen
Sussam
Sussan
Sussak.
Susuşların anlattığını dinlesek
Sırt sırta otursak
Katılasıya ağlasak
Sormasak birbirimize sebebini
Sarılsam
Sarılsan
Sarılsak.
Ve yine hiç bir şey konuşmasak
Ama anlasak
Ne vardı sahi?

Ve biz şu an tam da böyleydik.

Eylül'ün boynundan gelen vanilya kokusu beni biraz da olsa rahatlatsa da ağlamamı durduramıyordum. Eylül parmaklarıyla gözümden akan yaşları silip yanağımı okşayınca dudağına hüzünlü bir öpücük bırakıp elini tutarak onu ayağa kaldırdım.

onu yatağa doğru yönlendirip oturmasını sağladıktan sonra kucağına yerleştim. Başımı göğsüne koyduktan sonra da "anlatacağım" dedim sessizce.

o ise sadece destek olduğunu belli etmek ister gibi saçımı okşamaya başladı. "ben ailemin çocuğu olmakla hayata 1-0 geride başladım. Gerçi ailem değillermiş ama neyse. Zaten bunu yıllar önce anlamıştım"

Eylül hiçbir şey söylemeden sadece ensemin biraz üstünde duran saçlarla oynamaya devam etti

"başlarda her şey güzeldi. Babam pek olmasa da annem benimle çok ilgileniyordu. Ben 5-6 yaşlarına geldiğimde ilgisi büyük ölçüde azaldı. Konuşmak bir kenara dursun aynı evin içinde birbirimizi dahi görmüyorduk. Keza babamla da öyle. Sadece düzenli olarak salondaki masaya para bırakıyorlardı. Ben büyüdükçe de kartıma para atmaya başladılar"

derin bir nefes alıp devam ettim. "Üniversitenin ilk senesi yine banka hesabıma yüklü miktarda para yatırıp şirketi bana devrettiler. Sonra da otel açıp işletmek için yurt dışına taşındılar. Annemin şirketi batırmamla ilgili bahsettiği şey ise üniversitede hem okulu hem de şirketi aynı anda yürütemeyince okulu seçmiştim. Haliyle oyalanayım diye bana verdikleri koca bina da iflas etti"

başımı kaldırıp yapmacık bir gülümseme ve küçümseyici sesimle "Ve ne yaptılar biliyor musun? Yine para gönderdiler" deyip başımı tekrar Eylül'ün göğsüne yasladım.

"Şimdi de annemin en yakın arkadaşına verdiğini öğrendim. Ve beni yaptıklarını. Üstelik en Yakın arkadaşım da abim çıktı. Bu hikayeden 7 sezonluk dizi çıkar" derken tekrar güldüm.

"Kısacası hayatım hep yalnız geçti. Ha bir de Doğa işte. Onun dışında birkaç sevgili daha falan filan çok da önemli değiller" dedikten sonra cebimden telefonumu çıkarıp Eylül'e doğru salladım "Hadi ortalığı karıştıralım"

Eylül gayet sakin bir şekilde "ne yapacaksın?" diye sorduğunda "sadece izle" deyip telefonumun kilidini açtım ve rehbere girdim. 'Ç' harfine gelip 'Çağlar amca yazan isme basıp bekledim. Birkaç 'dıt' sesinden sonra telefon açıldığında "oo Çağlar bey nasılsınız?" diye sordum dalga geçerek. Telefondan gelen "bir şey mi oldu kızım?" cümlesini duyunca "aa kızın olduğumu biliyor muydun?" diye sorup kendi kendime güldüm. "ne?"

"annemle yatmak çok heyecanlı olmuştur ha ne dersin Çağlarcığım? Ah yoksa baba mı demeliydim? Kusura bakma bende daha yeni yeni alışıyorum" Eylül telefonu elimden almaya çalışırken telefonun ahizesinden küçük bir küfür duyduğumda aramayı sonlandırıp telefonu Eylül'e verdim "bitti" derken.

"Lara sen iyi değilsin" ona doğru döndüm ve nereden geldiğini anlamadığım bir ağlama isteğiyle "değilim" diyerek ağlama başladım. Artık şu sıçtığımın travmasını atlattığım zamana ışınlanmak istiyordum.







Eylül [GXG]♀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin