Bölüm 31

46.1K 2.2K 621
                                    

Previously on Sağa Kaydır

''Benim de var Eyluül. O dallamanın kim olduğu gibi..'' Anthony oturduğu yerden arkamdan seslenirken, Hakan olayından bu kadar ucuz sıyrılamayacağımın farkındaydım..
***
Trevor Daniel- Falling 🎶

Anthony'nin evinden apar topar çıkıp kendimi yollara atmamla Burcu'ya eve döndüğümü belirten bir mesaj çektim. Annem çoktan eve gelmiş olmalıydı, Burcu anneme kim bilir tek ayak üzerinde kaç yalan söylemişti. Daha fazla geç kalmamak için adımlarımı hızlandırırken suratımdaki minik gülümsemenin farkında bile değildim. Anthony ile olan konuşmamız kaç gündür yaşadığım sinir stres ve üzüntüyü alıp götürmüştü. Yaşadıklarımız üzeri kolayca kapatılacak bir şey değildi ama gerek de yoktu. Temelimiz ne kadar sağlam olursa gelecekteki depremlere o kadar hazırlıklı olurduk. Biraz zamana ve birbirimizi anlamaya ihtiyacımız vardı, o kadar..

''Aaa ne demek not kalmamış.'' Burcu kapının ağzında aşırı tepkilerle bana kaş göz yaparak konuşuyordu.

''Kalma-mış işte.'' Kafamı hayırdır anlamında sallarken işaret parmağını dudağına koydu ve susmamı emretti.

''Ya sen şimdi boşuna mı gittin o kadar yolu okulun fotokopicisine kadar..E bu akşam çalışıcaktık napcaz? '' Ayakkabılarımı çıkarırken Burcu annemin duymasını istercesine bağırarak konuşuyordu. Sebebi şimdi anlaşılmıştı, ders notu almak için okula gittiğim bahanesini uydurmuş olmalıydı. Annem de Burcu'num cırtlak sesine kapıya gelmiş, ellerindeki suyu beline bağladığı önlüğe silerken tek kaşını sorgularcasına kaldırmıştı.

''Bana bakın.. Ben sizin bir şeyler karıştırdığınızı anlamıyorum mu sanıyorsunuz? Ne zamandan beri ders aşkıyla bu kadar yanıp tutuşuyosunuz siz bakayım? Gören de ay neydi adı.. Sürekli düşünen biri vardı.. her neyse gören de onu olcaksınız sanır.''

''Gül Sultan aşk olsun. Haftaya sınav var çalışalım demiştik.'' Burcu hemen araya atlamıştı.

''Hah hem de sen. Bana bak sarı cadı. Herkesin ders çalışacağına inanırım ama sana inanmam. Şimdilik sizi yalnız bırakıyorum. Gözüm üzerinizde.''

Annem söylenerek mutfağa döndüğünde Burcu derin bir nefes verdi.

''Şimdilik yırttık.'' Daha sonra fıldır fıldır dönen mavi gözlerini suratıma dikti ve sesini düşürerek konuşmaya başladı.

''Anlat her şeyi, ne oldu? Tam kavga ederken seni kendine çekip ateşli bir öpücük verdikten sonra barıştınız mı? Ne oldu, ne oldu?'' Bir yandan da sessizce kıkırdıyordu. Dediklerine gözlerimi devirdim ve onu kolundan tutup salona yönlendirirken yanıtladım.

''Şimdi olmaz. Akşam, annem uyuyunca.'' Ben de fısıltıyla cevabımı verirken Burcu'nun omuzları düşmüştü bile.

''Uff, nasıl beklicem o kadar.'' Burcu hala fısıldarken annem odaya ani bir giriş yapıp, tehlikeli ifadesiyle bize döndü.

''Ben de sizi bekleyemicem.. Hadi sofraya, bir saattir size sesleniyorum. Fısır fısır konuşmaktan duyamadınız herhalde.'' Annemin bizi dinlediğine adım kadar emindim. Sinirli bakışlarımı Burcu'ya çevirdim ve kaşlarımla sofrayı işaret ettim.

Nispeten sakin geçen yemeğimizin ardından masayı toplamış, çaylarımızı içiyorduk.

''Hah Burcu kızım hazır sende burdayken unutmadan söyliyeyim, pazar günü akşam yemeğine bekliyorum.''

Ah bir de bu mesele vardı. Epeydir konusu geçmediğinden unuttuğunu sanmaya başlamıştım ama Gül Sultan'dan bahsediyorduk..

''Yaaa. Sultan'ımız veda yemeği mi düzenliyor? Keşke hep kalsaydınn.'' Burcu yılışık bir şekilde annemin boynuna kollarını sararken bana da göz kırpmıştı. Annem pazartesi günü Muğla'ya dönüyordu.

Sağa Kaydır 🏀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin