Previously on Sağa Kaydır
''Pekala Eyluül.. Gidiyorum ve sen beni dinlemediğin için çok pişman olacaksın.''
Anthony ağır adımlarla arkasını dönüp odadan çıkarken genç kız tekrardan dolan gözleriyle sessizce fısıldadı.
''Bitti..''
***
Bir üst katta iki kalp derin bir savaşın içerisindeyken hemen aşağılarında genç kız tırnaklarını yemekle meşguldü.
''Sakin olup ne olduğunu anlatmaya ne dersin al yanak?'' Burcu Hakan'a ters bir bakış atıp nefesini verdi.
''Eylül ve Anthony bugün magazincilere birliktiklerini açıklayacaktı.. Bir yemeğe çıktılar..''
''Ve..''
''Eylül saçı başı ağlamaktan dağılmış eve geldi.. Ardından da Anthony.. Onun da suratı dağılmıştı.'' dedi suratını buruşturarak.
Hakan kaşlarını şaşkınlıkla kaldırırken Burcu oturduğu yerden kalktı ve ileri geri giderek volta atmaya başladı.
''Eylül çok üzgündü Hakan.. Anthony'nin onu rezil ettiğini filan söyledi.. Hiç kendinde durmuyordu.'' Genç adam ona endişeyle bakan gözlerle kendine gelip sarı askılı tshirtü ve winnie the pooh pijama altıyla evinin içinde dört dönen kızı izlemeyi bıraktı.
''Bi dakka bi dakka.. Anthony ve Eylül'ün baş başa gittiği bir yemek var.. Magazinciler var..'' Hakan devam edecekken Burcu araya girdi.
''Baş başa değil.. Jeremy midir nedir o da gelecekti. Menajeriymiş ama Eylül pek hoşlanmıyordu adamdan.'' Hakan o ismi uzun bir süre aradan sonra tekrar duyunca istemsizce gözlerini kapadı.
''Bu sefer ne gibi bi orospu çocukluğu yaptın Jeremy?'' Kafasını sağa sola sallarken kendi kendine konuşmuştu ama Burcu'nun duyabileceği kadar yüksekti sesi.
''Bu sefer derken??'' Burcu tırnaklarını yemeği bırakmış ilgi dolu mavi gözlerini karşısındaki adama dikmişti.
Hakan gözlerini yavaşça açıp kıza diktiğinde yarım gülümsedi.
''Uzun hikaye sarı bela..''
''Sen tanıyor musun ki onları? Bana bak ne karıştırıyorsun sen? Zaten tüm bu tesadüfi karşılaşmalara hiç inanmamıştım. Neyin peşindesin sen?'' Burcu taramalı tüfek gibi sorularını sıralarken Hakan kıza gülümseyerek bakıyordu.
''Ben bir şey karıştırmıyorum ama yukarıdaki karıştırıyor gibi.'' dedi gözleriyle yukarıyı gösterirken.
''Hakan boş yapmayı kesip soruma cevap versen. Zaten gerginim.'' Burcu elleriyle saçlarını geriye atıp tekrardan koltuğa oturduğunda Hakan da karşısındaki koltuğa oturdu.
''Daha sonra sarı bela.. Kısaca sorunu yanıtlamam gerekirse Jeremy'i daha önceden tanıyorum diyelim. Anthony'i de.. Sadece o hatırlamıyor.''
Burcu kaşlarını çatmış adama bakarken yukardan gelen kapı sesiyle yerinden sıçradı ve hol kapısına koştu. Hakan da kızın hemen arkasında dururken merdivenlerden bir hışım inen Anthony'nin suratının halini gördüğünde Burcu'nun ne demek istediğini anladı. Olan şey hakkında birkaç tahmini vardı. Burcu'nun arkasından atikçe sıyrılıp Anthony'nin önünde durduğunda genç kız ister istemez araya girdi.
''Hakan.. Napıyosun? Bırak gitsin.'' Burcu kavga çıkmasını istemiyordu zira Anthony patlamaya hazır bir bomba gibi duruyordu.
''Bu şekilde araba kullanamazsın Lamar. İçeri geç.'' ( You can't drive like this. Come on in) Hakan başıyla evi gösterdiğinde Burcu da ellerini kapının pervazına yaslamış biraz da saklanarak Hakan'ı izliyordu. Anthony sinirle Hakan'a bir omuz atıp yoluna devam ettiğinde Hakan da geriye doğru sendeledi. Burcu ise tüm bu olanlara karşı korkuyla gözlerini kapamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sağa Kaydır 🏀
Genel KurguPsikoloji okuyan Eylül'ün hayatındaki her şey sıradandı ta ki arkadaş zoruyla indirdiği Tinder'da ünlü bir basketbolcuyla eşleşene kadar... Biraz eğlenmek istiyorsan buyur içeriye :) Yayımlanma tarihi: 17.02.2020 Romantizm #2 Genel Kurgu #5 Genç Ku...