Bölüm 32

37K 2K 621
                                    

Previously on Sağa Kaydır

''Eylül'ün yeni komşusu olarak annesi tarafından bu yemeğe davet edildim. Galiba artık sık sık görüşeceğiz ha?'' Hakan Anthony'nin yanından geçip annemin diğer yanındaki boş sandalyeye oturduğunda elimden dua etmekten başka bir şey gelmiyordu..

***

Hakan süzülerek Burcu'nun karşısı, benim hemen yanımdaki sandalyeye oturduğunda ben de endişeli gözlerle ayakta dikilen Anthony'i süzüyordum. Hakan'ın yeni komşum olmasına şaşıracak vakti bile bulamamıştım.

''Anthony oğlum otursana hadi.'' Annemin anaç ses tonuyla seslenmesiyle girdiği transtan çıkan koca adamım karşımdaki sandalyeye oturdu.

''Afedersiniz.'' Aksanlı Türkçesiyle cevap verirken bu işi ne ara bu kadar ilerlettiğine şaşmadan edemiyordum. Anneme karşı saygılı davranmaya çalıştığının farkındaydım ama masanın üzerinde sıktığı yumrukları da bir gerçekti.

''Ee şimdi siz tanışıyor musunuz anlamadım ben?'' Annem bir bana bir de Hakan'a bakarak sorusunu sorduğunda boğazımı temizledim.

''Pek sayılmaz. İsmen tanışıyoruz.'' Ortalığı fazla karıştırmamak için kestirip attığımda Hakan'ın beni bozmaması için dua ediyordum.

''Evet efendim. Sadece ismen. Açıkcası buraya gelene kadar komşu olacağımızı da bilmiyordum.'' Hakan neyse ki işi fazla bulandırmamış bana uymuştu. Burcu da bir yandan fısır fısır konuşmaları Anthony'e çeviriyordu.

''Külahıma anlat pis sapık.'' Burcu fısıldayarak söylenmişti ama ben duymuştum. Ben duyduysam muhtemelen Hakan da duymuştu.

''Anlamadım?'' Hakan tek kaşını kaldırıp Burcu'ya bakışlarını diktiğinde annem araya girdi.

''Bir şey demiyor oğlum. E hadi başlayalım o zaman. Uzun çocuk ne ister sor bakayım Eylül.''

''Karnıyarık denemek ister misin koca adam? Hani patlıcanı sana sevdirecek yemek demiştim. Annem çok güzel yapar.'' Ben tüm sevimliliğimle Anthony'e bakarken, o mavi gözlerinden alevler çıkararak yanımda oturan Hakan'a kitlenmişti.

''Olur.'' Dişlerinin arasından verdiği cevapla hemen önünden tabağı aldım ve önce Anthony'den başlamak üzere servis yapmaya başladım. Sıra Hakan'ın tabağına geldiğinde Anthony'nin sert sesini duymamla tabak elimde kalakaldım.

''Kendi yemeğini kendi alabilir Eyluül. Senin ona servis yapmana gerek yok.'' Annemse Anthony ve Hakan gerginliğini hemen anlamış, antenlerini dikmiş keyiflice oturmakla meşguldü.

''Sana yaptı ama.'' Hakan çok mantıklı bir şey söylermiş gibi gevşekçe yanıtladığında Anthony elindeki bıçağı sertçe tabağının kenarına koydu.

''Ben onun erkek arkadaşıyım beyinsiz herif.'' Anthony dişlerinin arasından tıslayarak cevap verdiğinde Burcu hemen araya girip Hakan'ın elimdeki tabağını aldı ve servise devam etti. Benimse çaresizce yerime oturmaktan başka yapacak bir şeyim yoktu.

''Sana burda yardım etmeye çalışıyorum Einstein. Eylül'ün annesinin onayını almak istiyorsan ona kızını sahiplendiğini göstermelisin. Türk aileleri böyle işler.'' Hakan Anthony'nin sertliğinden hiç etkilenmemiş gibi yanıtlarken aslında niyetinin kötü olmadığının farkındaydım. Sadece Anthony'i kudurtmaktan zevk aldığı bir gerçekti.

''Herhangi bir bahaneyle seni Eyluül'ün yanında görmeyeceğim.'' Anthony ise aynı sertliğinde devam ediyordu. Peki onun böyle davranması neden kıkırdamak istememe sebep oluyordu? Annemi bilmiyordum ama beni kesinlikle etkiliyordu.

Sağa Kaydır 🏀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin