Boş kahvaltı masasında sandalyeme yapışıp kalmış gibi oturuyordum. Babam ve ortamların minik katili Emir çoktan cam atölyesine gitmiş, annem de masayı toparlamıştı. Kahvaltının geri kalanının nasıl geçtiğini ise hatırlamıyordum. Orası bende yoktu. Suratıma yapışmış gülümsememle ecel terleri dökerek oturduğum yerde kalakalmıştım. Annemin bana arka çıkmasıyla babam da konuyu daha fazla deşmemiş, Emir'le ilgilenmeye başlamıştı ve konu dağılmıştı. Ancak annemin konuyu kapatmayacağını bildiğimden kahvaltının geri kalanına odaklanamamıştım.
''Daha ne kadar orada oturacaksın?''
Annemin hırsla önümdeki sandalyeyi çekip oturmasıyla malum sona yaklaştığımın farkındaydım.
''Dün gece neler olduğunu anlatmak ister misin kızım?'' Annem ürkütücü bir sakinlikle sorusunu sorduğumda oturduğum yerde dikeldim ve bakışlarımı anneme yönelttim. Planım ona gerçeklerden biraz bahsedip fazla dikkat çekmemekti.
''Kızıcaksın..'' dedim çocukça. Birazdan söyleyeceğim yalanlar yüzünden yukarda yatacak yer bulabilir miydim orası şüpheliydi.
''Eylül.. Aklım çıktı babanın aklı saçma sapan yerlere kayacak diye. Senin de öyle şeyler yapmayacağını bildiğimden ne diyeceğimi şaşırdım. Şimdi anlat. Dün gece ne oldu?''
Annemin söyledikleriyle içimi suçluluk duygusu kaplamasıyla derin bir nefes aldım. Bu zamana kadar ben de kendimi uslu bir kız olarak tanımlardım ancak Anthony Lamar tüm ayarlarımı bozduğundan özellikle şu son 2 gün kendimi aşmıştım.
''Anthony.. Gece bizim evin önünde olduğunu söyleyen bir mesaj attı. Gelmezsem de tüm gece orada duracağını söyledi.'' Dedim masumca. Anthony şu an tüm suçu onun üstüne attığımı duysa kimbilir ne yapardı.
Söylediklerimle annemin tek kaşı yukarı kalkmış, hafifçe bana doğru eğilmişti.
''O öyle diyince.. Ben de aşağı indim.. Biraz yürümek istediğini söyledi ve biz de sahile doğru yürüdük...Kumsalda da..'' Utangaç bakışlarımı anneme yöneltirken Oscar'lık performansımla oyunculara resmen taş çıkartıyordum.
''Sonra da bu yüzüğü verdi. Ben de dayanamayıp sarıldım. Yani sarıldık.. Emir onu görmüş olmalı ama geri kalanı tamamen hayal gücü.. Ayakta duruyorduk.'' dedim hızlıca. Hikayem yalanlarla doluydu ama anneme gerçekleri de açıklayamazdım. Ohooo biz neler neler yaptık bir bilsen diyecek halim yoktu.
Suçluluk duygusuyla anneme bakarken annemin parıldayan gözlerini görmemle gözlerim şaşkın şaşkın açıldı.
''Demek bu yüzüğü dün verdi.''
''Ev..Evet de. Sen kızmadın mı?'' Dedim şaşkınca sorumu sorarken.
''İyi bari laf dinliyor.'' Annem mırıldandığında ne dediğini duymuştum.
''Anne siz Anthony'le ne karıştırıyorsunuz? Sen az önce anlattıklarımdan hiçbirine kızmadın mı? Gizli gizli evden çıkmam, gece buluşmam, sarılmam filan?''
''Ay olan olmuş. Şimdi niye kızayım? Testiyi kırmadan önce dövecen ki bir şeye benzesin.'' Annem keyiflice masadan kalktığında ağzım beş karış açılmış arkasından bakakalmıştım.
''Anne.. Soruma cevap versene sen. Ne karıştırıyorsunuz siz?'' Arkasından hızlıca kalkıp ona yetiştiğimde tek nefeste sordum.
''Sen onu bırak da babanı ikna et. Valla bu çocuğun niyeti ciddi.''
''An..Anne??'' Annem resmen Anthony ile evlenmemi istercesine konuştuğunda bir simülasyon içinde miydim merak etmeden edemedim. Annemin tepkileri gerçek olamayacak kadar garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sağa Kaydır 🏀
Ficción GeneralPsikoloji okuyan Eylül'ün hayatındaki her şey sıradandı ta ki arkadaş zoruyla indirdiği Tinder'da ünlü bir basketbolcuyla eşleşene kadar... Biraz eğlenmek istiyorsan buyur içeriye :) Yayımlanma tarihi: 17.02.2020 Romantizm #2 Genel Kurgu #5 Genç Ku...