Bölüm 16

56.1K 2.8K 742
                                    


Pijamalarımı giyinmiş, yorganı kafama kadar çekmiştim. Üstümden tır geçmiş gibi hissetmeme rağmen gecenin sonunu düşününce yüzümde buruk bir gülümseme peydahlandı. Anthony'nin bana karşı olan bu davranışları hoşuma gitse de kafamı karıştırıyordu. Belki de ben kafamın karışması için yer arıyordum. Düşünceler içinde komodinime uzanıp telefonumu elime aldığımda Burcu'dan gelen pek çok mesajın ve cevapsız aramaların olduğunu fark ettim. Gece klübünü apar topar terketmemden olsa gerek iyi olup olmadığımı kontrol eden mesajlar göndermişti. İyi olduğumu ve yarın konuşmak istediğimi belirten kısa mesajı attıktan sonra elim istemsizce sohbet ekranımın üzerindeki isme dokundu.

''Sana teşekkür bile etmediğimi fark ettim. Geldiğin için teşekkürler. Zorunda değildin.''

Hala araba kullanıyor olabilirdi. Beni bırakalı yaklaşık 10 dakika filan olmuştu bu yüzden hemen bir cevap beklemiyordum. Açıkcası bir cevap almak için de yazmamıştım. Sadece teşekkür etmek istemiştim o kadar. Yolcuğuluğumuz boyunca dilim tutulmuş gibi tek kelime etmememden biraz rahatsız olmuştum. Tahminimde yanılmamış ve Anthony'den anında bir cevap almamıştım. Gözlerim kapalı geçen bir 10 dakikanın daha ardından telefonuma gelen bildirim sesine gözlerimi açıp ekranıma dokundum.

''Bu mesajı hiç okumamış gibi yapacağım Eylul. Keşke yanına gelmekten daha fazlasını yapabilseydim, canını sıkan o dangalağın canını sıkmak gibi..'' ( I will pretend like I have never read this message. I wish I could do more than pick you up, like giving that bastard hard time who made you feel like this.)

''Halimden çok mu belliydi?''

''Bardan çıkan oldukça sarsılmış gözüken güzel ve dikkat çekici bir kadın... İçeride olabilecek şeyler listesi pek de uzun değil..''

''Boşver. Ben unuttum bile.'' (Nevermind, I have already forgotten.)

''Ben unutmadım Türk kızı..Şimdilik üstüne gelmeyeceğim, bunları yarınki antremanımdan sonra yüz yüze konuşacağız.''

Nabzım yine benden bağımsız hızlanmıştı. Pazar günü görüşeceğimize kendimi hazırlamıştım ama yarın planlarımda yoktu.

''Pazar günü görüşeceğiz sanıyordum.''

''Pazar da görüşeceğiz, yarın da. Bundan sonra bol bol görüşeceğiz..''

Yine ne diyeceğimi bilemediğim anlardan birindeydim. Görüşmeyelim diyemezdim ki.. Her şeyden önce demek istemiyordum.

''Maçtan önce dinlenmek istemediğine emin misin?''

''Senleyken dinlenmediğimi de nereden çıkardın? Beynimin dinlenmesini vücudumun dinlenmesine tercih ederim Türk kızı.''

Erimeye meyilli jöle gibi bıngıl bir kıvama gelmiştim. Sözlerinden etkilenmemek için taştan bir kalbe tipine erimemek için kör gözlere sahip olmak lazımdı ve Allah'a çok şükür ben sağlıklı genç bir kadındım.

''Bana diyecek bir şey bırakmıyorsun Anthony. Pes ediyorum 🤷🏻‍♀️.''

''Senin de konuşman gerekecek zamanlar gelecek Eylul ama şimdi uyu, yarın saat 6'da sana geleceğim. Not: Antremandan sonra domates soslu makarna yemeği severim😏😉.'' ( There will be times that you will need to talk as well but for now just sleep. I will be at your place tomorrow at 6 PM. PS. I like to eat pasta with tomato sauce after training.)

Sağa Kaydır 🏀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin