Sağa Kaydır 🏀

Bölüm 52

Previously on Sağa Kaydır

Anthony birden ayaklanıp beni de beraberinde kucağına aldığında refleks olarak kollarımı boynuna doladım ve minik çığlığımı tutamadım.

''Yatak odamız. Geceyi burada geçiriyorsunuz bayan Lamar..''

***

Son Feci Bisiklet - Bu Kız 🎶 (Bence yeri geldiğinde şarkıyı açın)

Anthony'nin kulağıma fısıldadığı şeyle bakışlarımı suratına diktiğimde kararsızlığım suratıma yansımış olacak ki keyifli kahkahasını bıraktı.

''Türk kızı.. Sen hep böyle kal olur mu?''

Ne kastettiğini tam anlayamadığımdan hafif kaşlarım çatılırken istemsizce sordum.

''Nasıl yani? Nasıl kalayım?''

''Hep böyle dengesiz.'' Anthony'nin gülmemek için kendini zor tuttuğu her halinden belliyken benimse kaşlarım iyiden iyiye çatılmıştı.

''Bazen küçük bir kız çocuğu gibi utangaç bazen hiç beklemediğim şekilde cesur. Beni şaşırttığın her an gözüme ne kadar çekici geldiğini bilemezsin..''

''İndirsene sen beni yere. Madem dengesizim. Eve gideceğim o zaman. Gör bakalım dengesizliği.'' Kafamı diğer yöne çevirmeme rağmen kollarım hala boynundaydı. Yalancı bir kızgınlıktı benimkisi. Biraz trip yapıp küçük çocuklar gibi ilgi çekmekti amacım.

Ben yalandan kızgınlığımla Anthony'nin suratına bakmazken popomun yumuşak yatakla buluşmasıyla istemsizce bakışlarım yine koca adamımı buldu. Yakışıklı gülümsemesi ve panter edasıyla yatağa dizini koyup bana doğru eğilmesiyle yutkunmama engel olamadım. Bu adam çok ama çok yakışıklıydı ve bazen konu ne olursa olsun bir hareketi aklımdaki tüm şeylerin uçmasına yetiyordu.

''Zaten evindesin güzelim.''

Kendinden emin tavrıyla sözünü tamamlayıp alnıma ufak bir öpücük kondurduktan sonra yorganı bir ucundan açtı ve sırtını yatağın karyolasına yaslayıp içine girdi. Kaslı gövdesi ve yakışıklı gülümsemesiyle bana bakarken yanına uzanmamı istediği her halinden belliydi. Açıkcası benim de buna bir itirazım yoktu.

Nabzım hızlanırken Anthony'le yan yana uyuyacağım gerçeğinin kanımı ısındırdığını hissedebiliyordum. Anthony ne kadar uslu dururdu bilmiyordum ama şu ana kadar yaptığımız şeylerden daha ilerisine gitmeye niyetim yoktu. Dinimin her gereğini harfiyen yerine getiren biri olmasam da biraz da ailemin beni yetiştirme şekline bağlı olarak kendimi kocama saklama hissiyatım hep ağır basıyordu. Bir şeyler yapıp pişman olmak istemiyordum ama şu an karşımda beklenti dolu gözlerle bana bakan adamın da beni bir şeylere zorlamayacağının da farkındaydım. Onun yanında, onun kolları arasında, onun kokusuyla uyuma düşüncesi bile içimdeki kelebeklerin çılgına dönmesini sağlarken şu an bu yataktan kalkıp başka odaya gitmem çok zordu.

''Bana sarılıp uyuduğumuzda evimde olduğumu hissederim belki.''

Bir cesaretle sözlerimi tamamladığımda Anthony'nin az önceki sözlerinde ne kadar haklı olduğunun bir kez daha farkına vardım. Bazen kendimden beklemediğim şeyleri pat diye söyleyebiliyordum.

Sözlerimle Anthony'nin gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. Kocaman gülümsemesiyle koluma uzanıp beni hafifçe kendine çektiğinde direnmedim ve göğsüne başımı yasladım. Anthony de benle beraber kendini kaydırdığında onun kollarına kendimi tamamen bıraktım ve ay ışığının aydınlattığı odada sevdiğim adamın kalp atışlarını dinlemeye koyuldum. Boşta kalan eliyle göğsüne dağılmış saçlarımı okşarken alnıma kondurduğu öpücük gözlerimin kapanmasını sağlarken gülümsediğimin farkında değildim.