Sağa Kaydır 🏀

Bölüm 57

Previously on Sağa Kaydır

Genç sporcu da yatağına uzanmış gelen mesaja gülümserken telefonunu kapadı ve komodinin üzerine koydu. Elini komodinin çekmecesine atmasıyla hissettiği minik kare kutuyla kocaman gülümsedi ve kutuyu çıkardı.

Zarif yüzük hayatına anlam katan Türk kızına çok yakışacaktı.

***

Takvim Cumartesi gününü gösterirken zaman ne ara bu kadar hızlı geçer olmuştu anlamış değildim. Akşam Anthony'nin maçından sonra sır gibi sakladığı yere gidecektik ve anladığım kadarıyla da geceyi orada geçirdikten sonra Pazar sabahı erkenden Muğla'ya uçacaktık. Hafta içi bavulumun çoğunu hazırlasam da bu gece giyeceğim esas elbiseye bir türlü karar veremiyordum. Anthony sadece yanına şık ve hoş bir al demiş, başka hiçbir detay vermemişti.

''Eylül toplamda zaten bir tane güzel ve iddalı elbisen var. Onu da yanıma almıcam diyerek nolur beni sinir etme. Bak zaten cinnet geçirmenin eşiğindeyim, huyuma git.''

Elimdeki parlak ve derin göğüs dekolteli kırmızı elbiseye bakarken Burcu'nun haklı olduğunu biliyordum. Ama yine de Anthony'le muhtemelen baş başa geçireceğimiz bir gecede böyle bir elbise tercih etmek ne kadar mantıklı olurdu pek emin değildim.

''Nereye gideceğimizi bile söylemedi. Ya çok abartılı kaçarsa?''

''O zaman bavuluna koyduğun diğer şeylerden bir şey seçersin canım arkadaşım.'' Burcu sinir krizi geçirircesine konuştuğunda yanaklarımı şişirdim.

''Ya bu çocuk sana yanına hoş, güzel bir şeyler al demedi mi? Dedi.. Uzatma Eylül hadi.''

Tüm bakışları üzerine toplamayı her yerde başarabilecek bu elbiseyi giyicek ortamım daha önce hiç olmamıştı ve elbiseyi ilk defa Anthony için giyecek olma fikri sebepsizce içimi kıpır kıpır ediyordu. Sanırım yanımda götürecektim.

''İyi tamam, ortamına göre bakarım.'' Elbiseyi kılıfına koyup dikkatlice bavuluma yerleştirdikten sonra tekrardan dolabıma yöneldim.

''İstemeye geldiklerinde ne giyineceksin bakalım?''

Burcu meraklı meraklı sorusunu yönelttiğinde gülümsedim. Arkadaşımın orda olmayacak olması beni üzerken elimden bir şey gelmiyordu.

''Onun için cici kız elbisem hazır. Bak.''

Burcu gösterdiğim elbiseye hoşnut olmuşcasına kafasını salladığında ben de bavulumun geri kalanını yerleştirmeye koyuldum. Ufak ıvır zıvırları da koyduktan sonra Burcu bir müfettiş edasıyla tek tek almam gereken önemli şeyleri kontrol etmiş, sonunda her şeyi aldığıma kanaat getirmiş olacak ki memnun bir şekilde kafasını sallamıştı.

''Saçını da dediğim gibi yapıcaksın. Anladın di mi nasıl yapıcağını, çok basit.''

''Anladım Burcuuuuu.'' Gözlerimi devirerek bıkkınca yanıtladığımda maç için üzerimi değiştirmem gerektiğinin de farkındaydım. Koca adamıma söz verdiğim gibi, her maçında saha kenarında olacaktım.

Maça az bir süre kaldığını fark etmemle hemen üzerimi değiştirdim ve bavuluma son bir kez bakarak çantamı elime aldım. Maçtan sonra bavulumu almak için eve uğrayacaktık ama yine de Burcu'yla şimdi vedalaşmak istediğimden salonda beni bekleyen arkadaşımın yanına yöneldim.

''Burcu... Bak eğer bir şey..''

''Bir şey olursa seni arıyorum. Ulaşamazsam da Gül Sultan'ı. Anahtarı bana bırakıyorsun. Ve akşamları arayıp kontrol edeceksin.'' Burcu benden önce davranıp baygınca lafları ağzıma tıktığında gülümsedim.