31🍬

1.5K 160 147
                                    

Baekhyun hastane odasından çıktıktan sonra kapıyı kapatınca ne yaptığım kafama dank etti ve saniye bile geçirmeden peşinden çıktım. Koridordaki sandalyeye totosunu koymak üzereydi.

"Baekhyun?"

Sandalyeye oturamadan başını kaldırıp bana baktı. "Evet?"

"Özür dilerim."

Oturdu ve telefonunu çıkardı. "Ha ben de uyandı sandım."

"Özür dilerim. Gerçekten özür dilerim! Seni kıracağıma kafamı kırayım lütfen affet."

"Sorun yok." dedi ama büyük bir sorun olduğu ortadaydı, çünkü gözünü telefonundan ayırmıyordu.

Yanına oturdum ve telefonu tutan ellerinden birini çekip tuttum.

"Ben gerçekten delirdim herhalde! Kafayı yedim! Aklımdan ne geçiyordu ki?"

Elini yavaşta parmaklarımın arasından çektiğinde içim buz esti.

"Sorun yok, yorgunsun sen de."

"Yorgunluktan ölsem dahi sana öyle bir söz etmemem gerekirdi. Ben sadece... son zamanlarda bir sürü şey oldu ve onun tüm işlere karıştığını öğrenince şok geçirdim. Ardından Jiyong bir suçu olmadığını söyledi. Tehdit edildiği için böyle davranıyormuş. Tüm bunları arka arkaya duyunca Minseok'a güvenip güvenmemek arasında bir yerdeydim. Aklımda hala eski arkadaşım gibi masum kalmasını istiyordum sanırım bu yüzden-"

"Bu yüzden sana her ne dediyse inandın. Ki bunda bir sorun yok, ben de olsam arkadaşıma güvenirim ama saçma sapan işlere karışmamışsa. Onu geçtim! Sana ne dedi de bana inanmıyorsun?"

"İnanıyorum! Baekhyun sen dünya düz desen yine inanırım! O an gerçekten olayın şokuyla beynim durmuştu. Ambulansta duyduklarım, her yerin kan olması, Minseok'un acı çekerken son gücüyle bir şeyler anlatması zihnimi bulandırdı."

"Ne dedi?"

"Silah ateşlenince sen onu çekmişsin ya-"

"Evet?"

"Bunu yanlış anlamış, onu kurşunun önüne ittiğini sanmış."

"Buna inanmadığını söyle! Lütfen!"

"İnanmıyorum tabii ki! Şoka girmiştim yemin ederim kafam yerinde değildi, arka arkaya ikinizi dinleyince orada kim olsa aynı tepkiyle bir şeyler sorardım bence."

"Oradaki herhangi biri değildi, bendim."

"Evet hayatım evet sendin. Seni çok seviyorum. Lütfen bana öyle kırgın gözlerle bakma. Gerçekten ağzımdan çıkan her şey için çok pişmanım! Baekhyun-"

"Ben biraz hava alacağım."

Gözümden bir damla yaş düştüğünde yanımdan kalkıp gitmişti. Arkasından bakarken koridorun başından Sehun göründü.

"Komiserim nereye? Suyunuz? İçmeyeceksiniz galiba. Peki."

Başımı ellerimin arasına alarak olanları düşünmeye başladım. Ben olsam sanırım kıyameti koparır bir daha da onunla konuşmazdım. Kendimi nasıl affettireceğim?

"Sejong? Minseok öldü mü?"

"Efendim? Ne- hayır!"

"Doktor bir daha uyanmayacağını söylemiş gibi üzgünsün de ondan sordum."

"Baekhyun'u kırdım. Galiba çok kırdım. Kafamı duvarlara vurasım var şu an."

"Hım... öncelikle şu sudan bir yudum al, muhtemelen içinin yangını geçmeyecek ama boşuna satın almamış olurum."

Delight / Baekhyun✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin