54🍬

1.7K 163 150
                                    

Olayın şokundan çıkamayan oğlumuz hiç durmadan ağladığı için ortamdan uzaklaşmak adına Baekhyun olay yerini arkadaşlarına emanet ederek bizi arabaya bindirdi. Seungjae kucağımda bana sımsıkı sarılarak ağlıyordu. Ailelerimiz arabanın camına tıklatarak nereye gittiğimizi sordular.

Baekhyun: "Bilmiyorum, belki parka belki eve. Ararız sizi."

Daha fazla konuşmadan sürdüğünde ben de sakinleşsin diye Seungjae'nin sırtını ovuyordum. Bir süre bu şekilde gittikten sonra oğlumuzun çığlıkları dinmiş sadece hıçkırıkları duyuluyordu. Derken o da dindi. Eve yaklaştığımızda, göğsüme yasladığı başını görmeye çalışarak eğilip sordum.

"Annecim, parka gidelim mi?"

Cevap gelmeyince baktım ki Seungjae uyumuş. Baekhyun'a sırtı dönük bir şekilde kucağıma kıvrıldığı için nişanlım bir şey görmüyordu.

"Uyumuş mu?" diye sordu.

"Evet aşkım, eve gidelim." dedim.

Seungjae'yi bizim yatağa uzandırıp onun iki yanına kıvrıldık. Onu izlerken olanları konuştuk. Baekhyun kendimi iyi hissedip hissetmediğimi sordu. Neyse ki canım yanmıyordu. Bebeğin iyi olduğunu düşündüm.

"Ben Sehun'u bir arayayım, ne yapmışlar öğrenip geleceğim." dedikten sonra odadan çıktı.

Geri geldiğinde yüz ifadesini pek seçemedim.

"Ne olmuş?" diye sordum.

"Hastaneye götürmüşler, hayati bir tehlike yokmuş."

"Bize bunca şeyi yaptı, ölseydi üzülür müydüm sevinir miydim bilemiyorum."

"Seni tanıyorum Sejong, üzülme kısmını bilmiyorum ama kesinlikle sevinmezdin."

"Yani, insan hayatı sonuçta. Neyse..."

"Kurşun sıyırmıştı zaten, ona göre ateş etmeye çalıştım. Vücuduna işlemediği için ameliyat olmamış. Yakında taburcu olurmuş. Şimdilik uyanmasını bekliyorlar. İfadesini alıp dava açarlar."

"Hapislerde çürüsün manyak!"

"Bir psikiyatr ile görüştürmeyi düşünüyorlar. Sehun belki de... hapse hiç gidemeyecek kadar kafayı yemiş olacağından şüpheleniyor."

Derin bir nefes aldım, eski arkadaşım hakkında bunları duymak bana hiç iyi gelmiyordu ama oğluma ve bize bugün yaşattıkları aklıma geldikçe sinirlerim yerinden oynuyordu.

"Hapishane ya da tımarhane... her nereye gidiyorsa bizden uzak olsun!" dedim.

"Olacak, hiç korkma. Bu kez dışarda kalmasını sağlayacak hiçbir bahanesi kalmadı. Kesinlikle içerde tutacağız onu. Şimdi bir şeyler yiyelim mi?"

"Olur ama ben de mutfağa gelirsem Seungjae uyandığında korkmaz mı?"

"Korkabili-"

Zil sesi konuşmamızı bölünce Baekhyun kapıya bakmaya gitti. Bir belki de iki dakika geçmeden salondan sesler duydum. Merak etsem de oğlumu tek bırakmak istemedim. Neyse ki Baekhyun odamıza geri geldi.

"Aşkım... annemler..."

"Seninkiler mi?"

"Annenler..."

"Benimkiler mi?"

"Babalarımız da var yani..."

Sessizce sordum. "Hepsi mi?"

"Evet."

Hala kısık sesle konuşuyordum çünkü şaşkınım. "Bize mi gelmişler?"

O da sessiz konuşuyordu. "Evet... içeride... bizim evde... şu an salondalar."

Delight / Baekhyun✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin