40🍬

1.6K 150 264
                                    

Ailemle konuşma vaktim gelmişti, annemi özlemiştim zaten. Seungjae ikisini de özlemişti. Ama babam hala benden özür bile dilemediği için yanlarına gitmek istemiyordum. Gerçi birkaç kez aramıştı ama eğer onu tanıyorsam, muhtemelen hisseler hakkında konuşacaktı.

Kesinlikle oraya gitmek istemiyordum. Baekhyun beni buna ikna edemediğini görünce babamla toplantı yapıp hisselerimi satmak istediğimi bildirmem gerektiğini söyledi, böylece hissedar olmaktan tamamen çekildiğimi öğrenirdi. Üstelik evlilik işini de konuşacaktık. İki tarafın ailelerinin tanışması için bir yemek düzenlemek istediğimizi belirtmemiz gerekiyormuş. 

Zaten onu da anlamıyorum, evlendiğimizi duyursak yeter. Baekhyun neden illa müsaade isteyelim diyordu ki? Her şey geleneklere göre gitsin diye bana yakında hanbok bile giydirir bu çocuk. Baekhyun Seungjae'yi giydirirken ben de makyajımı yapıyordum.

"Hazır mısınız?"

Baekhyun: "Biz hazırız, sen?"

"Evet çıkabiliriz."

Hafta sonu ailemin evine geldiğimizde annem de babam da bizi kapıda karşıladı. Annemin gözleri dolu doluydu.

"Sizi çok özledim." dedikten sonra beni de torununu da öptü.

Babam, yanıma gelip elini omzuma koydu. "Hoş geldiniz." dedi.

Yanıt vermeyip başımı salladım sadece.

Yemekteyken Seungjae onları çok özlediği için deli gibi konuşuyor, başından geçen her şeyi anlatıyordu. Başına ne gelebilirse artık? Kreşe tekrar döndüğü için Naeun'la ve Sian'la neler yaptığını anlatıyordu işte. Annem de babam da onu çok özlemiş belli. Babam Seungjae'yi kucağına oturtmuş, annem de ağzına yemek tıkıyordu.

"Oğlum hikayelerin bitince haber verir misin? Ben de bir şeyler anlatacağım."

"Senin hayatın sıkıcı anne, benimkini dinleyelim."

"Ay çıldıracağım."

Baekhyun: "Oğlum annenin hayatı da gayet eğlenceli."

"Of baba, hep annemi savunuyorsun."

İkimiz gülerken annemler çok şaşırdı, Seungjae'nin ilk kez Baekhyun'a baba dediğini duydular.

Annem oğlumun yanağını sıktı: "Senin baba diyen o minnak dilini koparırım he."

"Anneanne dilimi koparırsan konuşamam."

Herkes gülüyordu. Ortam daha sakindi. Yemekten sonra babam beni bahçeye çağırdı, gitmek istemedim ama Baekhyun kaş göz yapıp gitmemi söyledi. Bahçeye çıktık, birkaç adım yürüyüp çiçeklerin yanında durduk. Babam gülleri koklarken oyalanmaya çalışıyordu.

"Bir şey mi diyecektin?" diye sordum.

"Sejong?"

"Efendim?"

"Kızım... ben..."

"Evet?"

"Nasıl diyeceğimi bilmiyorum."

"Sen her zaman ne diyeceğini çok iyi bilirsin." diye laf soktum bir anda. Aslında gerek yoktu ama ne bileyim kızgınlığım geçmemiş demek.

"Ben... bana kızgınsın biliyorum."

"Yoo... niye kızayım?"

"Yaptıklarım için... üzgünüm."

"Üzgün olduğunu duyduğuma sevindim."

"Sejong... tamam... söyleyeceğim... çok... özür dilerim."

"Ne?" Vay be babam ilk defa birinden özür diliyor galiba.

Delight / Baekhyun✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin