Keyifli okumalar...
HAZANHayatın akışı içinde kaybolmak kolaydı.Bu zamana kadar hayatın içinde olmak enerjimi ve benliğimin ihtiyaç duyduğu hazzı yaşama kaynağımdı. Oysa son zamanlarda bunun tam tersi bir düzeyde devam etmeye çalışıyordum.
Karmaşık,bitkin,bıkkın ve stresli.Evet son günlerimi tanımlayabilen en iyi dört kelime...Pilim bitmek üzereydi.Aklım da yüreğim de son saniyeleri oynuyordu.
Zoraki bir çabayla devam ediyordum.Tek bildiğim ve direnmek için çaba sarf ettiğim şey işimdi.Bu işe dört elle sarılmıştım.Ne Berk'in sinirlerimi tepeme çıkaran hal ve hareketleri,ne ofis içinde ardımdan konuşulan dedikoduları hiçbirini umursamıyordum.
Yapmam gereken yegane uğraş içinde işimi en iyi haliyle yapma derdindeydim.
Babamın klinik masrafı,anneme göndermem gereken para ve Damla'nın ihtiyaçlarının yanında hayatımı idame ettirecek parayı kazanmam şarttı.Berk şerefsizi her dakika burnumun dibinde ve onun alaylı sözlerinin hedefi olsam da umrumda değildi.Ondan daha kötüleriyle savaşmıştım.Hayat benim için mücadele ve savaştan ibaretti çünkü.
Onları atlattığım gibi bu günleri de atlatırdım.Ama Mirza..Serseri sıntırım..
Canım..Sevgilim...Günlerdir onu görmüyordum.En son Uzay'ın doğum günü partisinde karşılaşmıştık.Sonu berbat biten bir konuşmanın ardından beni öylece bırakıp gitmişti.En doğru tabirle yıkılmıştım.
Sabaha şiş gözlerle uyanmam kaçınılmaz olmuştu.Yanaklarım çökmüş,betim benzim atmıştı.
Onu çok özlemiştim.Yanımda olmasını istiyordum.Yanımda olmalıydı.Şimdi burada,karşımda olsa yine eskisi gibi otuz iki dişini birden gösterir misali serseri serseri bana sırıtsa..Hiçbir zaman yapamayacağımı bildiği için tek kaşını kaldırma gösterisiyle beni sinir etse...
Sonra bu yüzden bende misilleme yapıp onu gıcık etmeye başlasam..Saçlarıyla oynayıp,ensesini gıdıklasam...Silueti gözlerimin önündeyken kendisi de yanımda olsa ne olurdu.O özgüven timsali,odun ama bilgin deli sıntırıma sarılmak istiyordum.Bu zamana değin hiç yapmadığım kadar sıkıca kucaklamak ve sineme sarmak istiyordum.
Halbuki bu şansı artık kaçırmış onu kaybetmiştim.Yoktu.Belki de bir daha hiç olmayacaktı.Tekrar bir araya nasıl gelebilirdik?
"Hazan Hanım..Hazan Hanım."kulağımın dibinde patlayan sesle irkilerek kendime geldim.
Nedim Bey'in sekreteri Ebru önümde kolları bağlı dikiliyordu.
Suratında ki sıkılmış ifadenin bir benzerinin bende olduğundan emindim.Oflamamak için kendimi zor tutarak gülümsemeye çalıştım."Bir sorun mu var Ebru Hanım?"diye sordum.Bir ayağını yorulmuş olmalı ki öne attı.
"Nedim Bey toplantı odasına çağırıyor.Berk Bey de olacak.Yeni programla ilgili konuşmanız gerekiyormuş."diyen Ebru'nun sözleriyle iç geçirdim.
"Tamam beş dakikaya geliyorum."
....
"Verimli toplantıydı.Ne düşünüyorsun ex sevgilim şirketimiz ve teknolojimiz hakkında benimle paylaşmak ister misin?"
Berk bir elinde siyah dosyası bir elinde pahalı olduğu belli olan telefonu ve üzerimden ayırmadığı bakışlarıyla peşimdeydi.Toplantı da Nedim Bey'in yanında beni rezil etmek için her haltı denemiş ancak tabi ki başarılı olmasına izin vermemiştim.Bu fırsatı ona hiçbir zaman tanımayacağım gerçeği gibi..
Ona bir kez yenilmiştim.Bir ikincisine kesinlikle ihtiyacım yoktu.Bu nedenle her yerde diken üstünde olmam gerekse bile Berk'e karşı bütün gücümle ayakta duracaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA ÇELİŞKİ # YANILGI SERİSİ 2
Teen Fiction"Götür onu Serdar.Asya'yı hemen buradan götür."diye bağıran Karan'a gitmiyorum diyemeden belime sarılan el ile dünyam tersine dönerken tekrar yakalanmıştım. Serdar beni omzuna attığı gibi hızlı adımlarla yeniden arabaya yönelince ellerimle sırtına v...