BÖLÜM 28

323 22 0
                                    

Keyifli okumalar...
ASYA

Bu benim yüzüm, bu benim sesim
Kalmadı nefesim, beni unutma
Bu benim tenim, bu benim bedenim
Kalmadı mecalim, beni unutma
Silinmez aklımdan yüzün bir nakış gibi
İşlenmiş ruhuma o bakış kurşun gibi
Vurdu kalbimden durdu zaman gibi
Yalan gibi.
Beni unutma, unutma geçen günler gibi
Beni hatırla,yok olup da gidemem ki el gibi
Beni unutma,kurutma solan güller gibi
Beni beni beni hatırlaaaa
Beni beni beni unutmaaaa
Beni beni beni

"Beni beni beni külkedini unutma.Unutma işte unutma!"

Evin içinde tüm bedbahlığımla birlikte virane bir halde,elimden günlerdir düşmeyen rezene çayımla koltukta iki büklüm oturuyordum.Sabahtan beri ağladığım için sesim artık boğuk ve kısıkta olsa telefonumdan açtığım şarkıya içimi kanata kanata eşlik ediyordum. Ona gitmek isterken gidemiyordum ama o da beni unutmamalıydı.Unutmasındı.Ne kadar zaman geçerse geçsin.

Beş gün önce beni o gece kulüpte bırakıp gitmişti. Ne aramış,ne sormuştu geçen bu zamanda. Dediği gibi uzaktı benden,
çekmişti varlığını üzerimden. Olması gereken sonunda olmuştu. Ancak o geceden beri genzimden aşağıya göğüs kafesime inen aldığım her nefes zehirdi. Gidecekti. Eğer ona gitmezsem,beni bırakacaktı. Gözlerini kırpmadan etmişti o sözleri… Kararlıydı.Ona gelmemi istemişti.

İki gün sonra gelmemi istediği,beni bekleyeceği yerin mesajını atacaktı.Bir yanım bunu delicesine istese de, o her lafa atlamaktan geri kalmayan aptal tarafım yapamazsın diye avaz avaz bağırıyordu. Kimsenin hayatını mahvedemezsin. Mahvolan bir tek ben olacaktım çünkü. Başka kimse değil…

Yanağıma süzülen yeni bir damlayı beceriksizce bir kez daha sildim.Parke zemin peçete çöpleriyle doluydu.Beş gündür ne doğru düzgün yemek yiyebiliyor,ne de uyuyabiliyordum. Gözaltlarım morarmıştı. Tenim beyazken,şu an bir ölüden farkım yoktu.Üzerimde ince bir tişört onun üstünde kalın bir hırka vardı.Tam depresyon kombini….

"Depresyondayım. Çok sevildim. Hep sevildim.Sevgilimi bırakmam gerek. Çok yalnızım. Düşündüm onunla olmayı,hep beraber kalmayı,çoluk çocuk yapmayı… Olmadı olamadı.İzin vermezler,
yapamam ki.Ben depresyonda olmayayım da kimler olsun a dostlar…"

Odanın içinde kendi kendime bağırarak söylediğim şarkının sözlerini değiştirip halimi düşünürken ağlıyordum. Soğumaya yüz tutmuş rezene çayımdan geriye kalanı da tek seferde dikleyip bitirirken yenisini doldurmak için ayaklandım. Bir anda dönen başımla gerisin geri yerime otururken gözlerim kararmıştı.Kafamın güzel oluşu rezene çayının etkisi yüzündendi.Su içer gibi onu içiyordum.Belki sakinleşir,biraz kendime gelirim diye ama sanırım tam tersi etki yapmıştı. Beynimde dönüp duran düşüncelerin arasından Karan'ın yüzü hiç çıkmazken derince nefeslenip kendime gelmeye çalıştım. Gülüşü yanımdaymış gibi gözlerimin önüne düşünce tebessüm ettim. 
Gamzeli yarim… Güzel seven adamım…

Usulca yeniden ayaklanırken elimdeki düşmeye hazır olan bardağı kavrayıp mutfağa yöneldim sarsak adımlarla.Rezene çayının bir yenisini daha doldururken bardağa kokusu doldu ciğerlerime. Halbuki benim solumak istediğim tek bir koku olsa da,yanımda yoktu. Ne yapıyordu acaba şimdi? O da benim gibi miydi yoksa? Beni düşünüyor muydu? Yoksa Arzu zillisi onu teselli mi ediyordu? Bunun düşüncesi bile dişlerimi sıkma nedenim olurken oturduğum koltukta kucağıma koyduğum yastığa geçirdim tırnaklarımı.

Arzu ona yaklaşamazdı.O benim işte.
BENİM!

"BOK SENİN!! Sen böyle sarhoş gibi rezene çayıyla kafayı bulurken,seninkini götürüyorlardır şimdi. Haberin yok. "
Zihnimdeki o fırsatçı ve zalim sesin sözlerine karşı dişlerimi sıktım.Çenem kaskatı kesilirken,kaşlarımı çattım.

KARA ÇELİŞKİ # YANILGI SERİSİ 2  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin