BÖLÜM 11

439 26 0
                                    

Keyifli okumalar...
ASYA

Endişe…

İnsanı diken üstünde tutan,nefesini titreten,dizlerini dermansız bırakan bir kabus misali yüreğe yerleştiğinde kurtulmak zordu.Akıldan çıkarmak,yok saymak güçtü.
Kalbe şifası olmayan bir zehir misali yerleşip içten içe her organı çürütürken eti kemiği eritirdi.Tıpkı şu an yaşadığım gibi…

Patlamasına saniyeler kalmış bir volkanı andıran Ateş’in gözlerinin hedefiydim.Kor almış varlığı,sıkça alıp verdiği nefesleri ve çenesinin kırılmasına neden olacak bir güçle sıktığı dişleriyle pek sevimli göründüğü söylenemezdi.Buz mavisi bakışları parmağımdaki yüzüğe odaklanmışken,önümde duvar misali yıkılmaz bir tavırla duran Karan’ın öfkesini gerilen kaslarından anlıyordum.Ateş’in atacağı en ufak adımı hazır beklediğini tahmin etmek zor değildi.Etrafımızı saran koruma güruhu bir çember misali bizi ortalarına almış olsalar da Karan’ın şu an zerre kadar kendini düşündüğünü sanmıyordum ve beni endişelendiren de buydu.

Birbirlerine zarar vereceklerdi.İkisi de öfkeli,ikisi de güçlü ve ikisi de gözü karaydı.Sevdiklerini korumak için çizdikleri bir sınır yoktu.Asla olmamıştı.Ya sonuna kadar gidecek ya da taşı toprağı yerle bir edeceklerdi.

Biri her ne kadar yaptıklarıyla gözümde ki değerini yitirmiş olsa da ağabeyim, diğeri de sevdiğim adamdı.Kavga etmelerini istemiyordum.Benim yüzümden olay çıkmasını istemiyordum.Sonuca bu kadar yaklaşmışken bütün planların sarpa sarmasını istemiyordum.Tek istediğim o adamla konuşmaktı.Bütün hesapları kapatıp rahata ermekti.

“Sana işaret verdiğimde Serdar ile gideceksin Asya.”Karan’ın mırıltıdan ibaret sesini duydum.Bakışlarının hedefi Ateş’ti.
Ancak bütün dikkatinin üzerimde olduğunu biliyordum.Bir eli elimde diğer elini ise ters bir hareket yapmamdan korkar gibi önüme siper etmişti.Karan’ın sözleriyle harekete geçen Serdar yanıma doğru yaklaşırken hareketlerindeki sert ve keskin tavırlar işinin ehli olduğunu kanıtlar gibiydi.Diğer yanımdaki Kerem’e işaret vererek anlamadığım bir şeyin ışığını yakarken dikkatimi tekrar ağabeyime verdim.

“Onunla evlenmeyeceksin.Buna asla izin vermem Asya.”gök gürültüsü misali kulaklarımda çınlayan bağırışına tepki olarak Karan’ın elimdeki elini sıktım istemsizce.

Ateş kaşlarını çatmış bizi izlerken yanındaki korumaları tetikte bekliyordu.

“Senin iznine ihtiyacımız yok.Asya benim eşim olacak ve buna engel olmana izin vermem Ateş.Çekil şimdi yolumuzdan.”
derken Karan omuzlarını daha da dikleştirmiş ve buz gibi bir sesle konuşmuştu.

Ateş’in yüzü bu sözlerle taş kesilirken,
gözlerini kısarak birkaç adım öne attı.

Ellerini ceplerine yerleştirerek bana doğru yürümeye başlamasıyla Karan tarafından geriye itildim.Tam o anda koluma yapışan Serdar beni yakaladığı gibi çekiştirirken saniyeler içinde Karan’ın ne yapmaya çalıştığını fark etttim.Serdar’ın güçlü tutuşundan kurtulmak için debelenirken Ateş’in Karan’a doğru attığı adımları,
Karan’ın ise bana attığı son bakışı yakaladım.

“Bırak beni Serdar.Yemin ediyorum kafanı kıracağım.Bırak dedim.Bırakk..”derken bir yandan bağırıyor bir yandan Serdar’ın kolunu ısırmaya çalışıyordum.

"Kusura bakmayın Asya Hanım.Sizi bırakamam.Hemen buradan gitmeniz gerekiyor.İşimi zorlaştırmayın."

Serdar'ın sözleri arasında bakışlarım tekrar Karan ve Ateş’i buldu.

Bana ulaşılmasın diye Karan’ın adamları arabanın önüne set çekmişken bir yandan da Karan’ı koruyorlardı.Ateş ve adamlarıysa önlerindeki duvarı delmenin çaresine bakmaya çalışırken attığım çığlıklar arasında Ateş ve Karan’ın birbirlerine girdiklerini gördüm.

KARA ÇELİŞKİ # YANILGI SERİSİ 2  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin