BÖLÜM 12

433 23 0
                                    

Keyifli okumalar ... 
ASYA

Yoruldum.Kalben çökmek nasıl da yaralıyordu.Boşvermek isterken her şeyinle dipte olmak can sıkıcıydı.Çözüm ararken daha çok soruna bulanmak mide bulandırıyor,nefesimi daraltıyordu.

Bitti demişti.Bu sefer gitmişti.

Ardından bıraktığı enkazın sessizce içli içli döktüğü yaşları göremeden gitmişti.Bitirmişti.Vazgeçmişti.
Her sözünü çiğneyip arkasına dahi bakmadan vazgeçmişti.
Gözlerimin içine dahi bakmaya tahammülü yoktu.

Gece mavisi o uçsuz bucaksız  bakışlarını benden çevirmişti.
Dudaklarından dökülenlere tıkamak istediğim kulaklarım bana ihanet ederek,
ettiği her kelimeyi bir çivi misali saplamıştı kalbime.Beynime işlenen sözlerin yankısı şimdi çınlıyordu dört yanımda.

"BİTTİ!Kavin’in ve kendi iyiliğim için senden de Ateş’in pisliklerinden de uzak duracağım.Bir daha karşıma çıkma!Her şey bitti.Bu gönül de bundan sonra yerin yok. " deyişine hiçbir şey diyememiştim.

Gözlerimden süzülen yaşları silmeye dahi takatim yoktu.Bir şey yapmak istemiyordum.Kulaklarımda aradan geçen 15 güne rağmen hala çınlamakta olan sözler beynimi yakıyordu.

Canımın bu denli acıması adil miydi?Bu denli yaralanmak hak mıydı?Halbuki tek yapmak istediğim Karan’ın nerde olduğunu öğrenmek ve ona ulaşma arzumdan başka bir şey değildi.Sadece onu bulmak istemiştim.İyi olduğunu bilmek isterken planlarım uymamış.Kendimi hiç beklemediğim bir noktada bulmuştum.
Yiğit’in evinde Ateş’e yakalanmıştım.Beni bulmanın verdiği keyfi gözlerinde gördüğüm Ateş,bütün bir geceyi bizimle birlikte geçirmişti.Ertesi sabaha kadar içim içimi kemirirken ezan bile okunmadan yakaladığım ilk fırsatta Yiğit’in evinden kaçmıştım.

Karan’ın meraktan çıldıracağını bile bile endişe içinde evine doğru bulduğum ilk taksiye binip yola koyulmuştum.Ancak bahçe kapısının önünde indiğim sırada arabasından inen Karan ile karşılaşınca yaptığım hatanın bedelinin ağır olacağını anlamıştım.Fakat böylesi bir bedel odeyecegimden haberim yoktu.

Ona attığım adımları hiçe sayarak eve yönelmesiyle peşinden koşturmuş.
Konuşmaya çalışmıştım.Beni dinlemezken en sonunda durup bakmıştı.

Tepeden bakan bakışlarındaki soğukluk ve mesafe tenimi üşütmüş,titrememe neden olmuştu o saniyede.

Buz gibi bir sesle bitti deyişi ise kulaklarımda çınlıyordu şimdi bile.
Bitti demişti.Git demişti.Kabul etmemişti.
Ne beni ne gerekçelerimi ne de ona söylemek istediklerimi.Hiçbir şeyi…
Öylece bitirmişti.Sonra ise arkasına dahi bakmadan eve girişi ile en son ayakta duramayarak dizlerimi yere çarptığımı hatırlıyordum.O andan sonrası belli belirsiz Ateş’in kulağıma mırıldandığı ve Karan’ın adamlarının gitmemiz yönünde söylediği sözlerdi. 

O günden beriyse bir nevi Ateş’in kanatlarının altındaydım.Kapının hemen dışında bekleyen adamın orda durduğunu bilmek için kanıta ihtiyacım dahi yoktu.Ateş bu sefer işini sağlam kazığa bağlamıştı.
Biliyordum.Kaybetmeyi sevmezdi ve yenilgi ona göre değildi.Beni tekrar gözünün önünden ayırmayacağını beş yaşındaki çocuk dahi bilirdi.

İşte bu yüzden pes etmiştim.15 gündür öylece yatıyor.Sadece kişisel ihtiyaçlarım için arada bir odadaki lavaboya gitmek için ayaklanıyordum.Onun dışında tek yaptığım uyumak,uyanmak,boş boş dışarıyı izlemek ve tekrar uyumaktı. 

Başka bir şey içimden gelmiyordu.
Ruhum ölmüştü.Enerjim sönmüş,bedenim yorgundu.

Düşüncelerim arasında odanın kapısı açılınca sessizce yatmaya devam ettim.
Gelenin Ateş olduğunu biliyordum.Odaya girmesiyle içeriye doluşan parfümünün kokusu sarmıştı etrafımı.

KARA ÇELİŞKİ # YANILGI SERİSİ 2  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin