Yaklaşık bir saattir Ankara'nın en nezih en gözde mekanlarının birinde ışıl ışıl Ankara manzarasıyla karşımda Ömer'in delici ,manalı bakışlarının etkisinde yemek yemeye çalışıyorum.Kitapçıdan çıktığımızdan beri pek konuşmuş sayılmayız.Hatta Ömer hiç alışık olmadığım şekilde sakin.Restorana girdiğimizde kadınların bize yönelen kıskanç bakışlarını ve Ömer'in belimi saran eline takılan kem gözleri görmesem bir saattir aslında burada tek başıma oturduğuma ,karşımdaki yakışıklı,karizmatik adamın bir hayalden ibaret olduğuna inanabilirdim.
-Bence hakkından geldin ,sal artık kendi can versin.
-Hı?Anlamadım .
Ömer, önümdeki yemek yerine stresten şekilden şekile soktuğum püreyi gözleriyle işaret ederek;
-Diyorum ki patatesler yeteri kadar ezildi zaten bence azad et garibanları artık Betülcüğüm.
-Ha!Öyle yani,pardon.
-Beğenmedin mi yemeğini?Mekanı beğenmediysen başka bir yere de gidebiliriz.
-Yoo.Çok güzel burası .Ben biraz şeyim de.
-Şey?
-Yani şey ,yoruldum galiba bugün.Sen de yorgunsundur ama değil mi?Şirkette miydin kahvecide yoksun da birkaç gündür?
Ömer beklemediği merakıma şaşırdığını belli edercesine kaşlarını kaldırıp :
-Sayılır.Kahveciye uğramak pek işime gelmedi de diyebiliriz.
-İşine gelmedi?
-Aynen öyle.Betül,şöyle yapalım mı ? Merak ettiğin her şeyi bana sansürsüz sor sen de rahat et artık ben de edeyim.Ne dersin hayatım?
Hah ben de ukala Ömer nerede kaldı diyordum.
-Bir şey merak ettiğim yok benim saçmalama yine lütfen.
Elimdeki kadehi masaya bırakıp yakalanmışlığın verdiği eziklikle kollarımı kendimi korumak ister gibi göğsümde kavuşturdum.
-Hemen çıkarma tırnaklarını Betül.Gerçekten artık aramızdaki gerginliğin sebebini bilmek istiyorum ben.O sebeple bu yemek bizim adımıza her şeyin başlangıcı olsun istiyorum.
-Ya da sonu!
-Ya da sonu!
Bıkkınlıkla iç çekişi arasında bana cümlemi tekrar ederek rest çekişini izledim Ömer'in.Madem öyle istiyor beyefendi.Onun anladığı dilden konuşalım o zaman.Onu da biliyorum zira.
Bulunduğum pozisyonu bozmadan bacak bacak üstüne atıp gözlerimi Ömer'in ani değişen ruh halimle paralel davranışlarımı sorgulayan bakışlarla dolu gözlerine diktim.
-Tamam o zaman . Madem bu akşam netiz merak ettiğimiz her şeyi soruyoruz.Başlıyorum müsaadenle.
Ömer zafer kazanmış çarpık gülümsemesini saklama gereği duymadan tıpkı benim gibi bacak bak üstüne atıp kollarını göğsünde kavuşturarak arkadına yaslandı.Tek eliylede beni işaret edip beni beklediğini belirtmek için;
-Lütfen Betülcüğüm dedi.
Şu adamın özgüvenini elime verseler parça parça ederdim de işte maalesef vermiyorlar.
-Beni neden öptün Ömer?
-Oo.Böyle başlıyoruz yani?Güzel bana uyar.Hatta uzatmadan direk konuya girmen hoşuma gitti Portakal.Soruna cevap vereyim o zaman.Çünkü istedim.Hep istiyordum öptüm.Oldu mu bu cevap?
-Çüş!Bu nasıl bir cevap ya?Hayvan herif basıl da rahat söylüyorsun öyle.Adi pislik.
-Sakin ol,İnsanlar bize bakıyor Betül.Yine saçma sapan parlıyorsun hemen.Sen çok mu farklı davrandın sanki benden?Ben sorayım o zaman küçük hanım.Sen neden karşılık verdin peki?Bir de sonrasında önemsiz bir şeydi takılma dedin.Senin için de benim gibi değil mi?İstedin karşılık verdin bu kadar?Öyle değil mi Betül?
-Misilleme yapıyorsun.Sana öyle dediğim için yediremedin.Küçük aklınla benden intikam alıyorsun .Bunu yapmak için bu kadar prodüksiyona ne gerek vardı.Masraf yaptın boşuna.Kitapçıda da verirdin cevabımı.
-Asla anlamıyorsun değil mi?Betül yapma artık şunu lütfen .Yorulmadın mı sen de artık?Birbirimizle savaşalım derken aramızdakileri yok ediyoruz güzelim.
-Bizim aramızda yok edilecek bir şey yok Ömer!
-Var!
Ömer'in yükselen sesi meraklı gözlerin masamıza çevrilmesine sebep olurken Ömer masaya biraz daha eğilip sıktığı dişlerinin arasından;
-Şansını zorlama Betül.Bu akşam bu meseleyi halletmeden bu masadan kalkmayacağız.Ne yapmaya çalıştığının farkındayım Portakal.Ama beni istediğin kadar delirt ,konuşmadan kaçmana müsaade etmeyeceğim.O yüzden beni kışkırtmaktan vazgeç ve ne olur artık doğru düzgün iletişim kurmamıza izin ver güzelim.
İzin mi vereyim?Gözlerini gözlerime öyle bir dikmiş ki ben kimim de herhangi bir şeye izin vereyim diyesi geliyor insanın.Bunun adı hipnoz mu acaba?Gözleri de çok güzel ama ya.
-Peki.
Ömer çocuğunu azarlayan baba modundan çıkıp gülümseyerek arkasına yaslanınca bu akşamın tahminimden uzun süreceğininden emin oldum.Kolay gelsin Betülcüğüm.Ne diyeyim?
Yıldıza dokunup bölümü oylamayı unutmayınız efenim🙏🏻🙏🏻🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Çiçeği (TAMAMLANDI)-II
HumorOyunbozan kitabından tanıdığınız Betül ile Ömer'in kavgayla başlayan tutkulu aşk hikayesi.. Bu inatçı çiftin sınanan aşklarına yakından tanık olmak isteyenler kahvelerini alıp buyursunlar..🍊 Başlangıç Tarihi:07.06.2020 Kapak tasarımı yine canım...