Oturduğum kuaför koltuğunda geriye yaslanmıs bir bacağım diğerinin üzerinde bir elim şu an manikürümü yapan kızın kucağında ağzım açık halde telefonda Sonay ile konuşuyorum.Sonaycığım dün yaşananların özetini yaparken ben duyduklarıma gülsem mi ağlasam mı ona karar vermekle meşgulüm.Aslında gülerim de Sonay karşımda ağlamaklı olunca mecburen acın acımdır kardeşim diyorum.Ah ne haberler ne haberler...
Dün Sonay Serdar ile iş görüşmesinden sonra yemek yiyip kitapçıya gelmişler ve manyak gibi kendisine böğüren bir Gökhan ile karşılaşmışlar. Gökhan saatlerdir Sonay'ı merak etmenin de siniri ile Sonay ile kavgaya tutuşmuş .Bunu gören cengaver Serdar Gökhan'ın üstüne yürümüş .Gökhan bu tavır karşısında siz ne ayaksınız dercesine kıskançlık krizine girip Sonay ile Serdar'a çirkin şeyler ima etmiş.Serdar bu kızla nasıl konuşuyorsun lan deyip Gökhan'a saldırmış. Ortalık daha da karışmış.İlginç, o sokağın kadrolu huzur bozanları genelde Ömer ile ben olurduk.Formdan düştük resmen.Neyse Gökhan'ı Serdar'ın elinden Ömer ile Enes zor almış.Sonay bir tarafta ağlarken Eda ablam Sonay'ı sakinleştirmeye çalışıyormuş. Ömer de Gökhan'ı alıp ortamdan uzaklaştırmak adına gitmiş.İyi ki de gitmiş çünkü ortalık yeni duruşmuşken Onur Abi gelmiş.Zira Serdar'dan sonra bir tur da Gökhan'a o dalarmış.Çünkü duydukları karşısında çok sinirlenmiş.Serdar'ı sakinleştirirken Ömer'i arayıp Gökhan'la konuşmak için yanlarından ayrılmış.Eda ablam ile hala ağlayan -hatta tüm bunları bana anlatırken de aglamaya devam eden -Sonay'ı eve Serdar bırakmış.Eda ablam Serdar'a teşekkür edip kendisini içeriye davet etse de Serdar duvar gibi suratla reddetmiş.Hala çok sinirli olduğu sıktığı çenesinden belli oluyormuş.Ama adam takdir edilesi derece de kontrollüymüş.Giderken de Sonay'ın koluna dokunup ağlama artık lütfen demeyi ihmal etmemiş.Vay beee neler olmuş neler...
-Ee Gökhan'la ne konuşmuşlar Onur Abiler?
-Hiç.Gökhan hiç konuşmamış zaten.Benim arkamdan söylenip durmuş sanırım.Ha bir de Serdar'ın arkasından küfretmiş Onur Abi'yi de sinirlendirmiş.Geldiğinde deli olmuştu adam.
-Sen ne düşünüyorsun peki Sonaycığım?Gökhan ile ilgili yani.
-Bilmiyorum Betül.Artık o kadar yoruldum ki düşünmeliyim onu bile bilmiyorum.Çok kızgınım çok kırgınım.Gökhan'ın her güzel anımı böyle kaprisleriyle mahvetmesinden bıktım.Defalarca yaptı bunu bana.Beni anlamak için hiç çabalamadı sadece muhalefet etti.Tüm bunlardan bıktım.Ben doğup büyüdüğüm çevreden bu yüZden uzaklaştım.Ama bakıyorum hiçbir şey değişmemiş hayatımda.Benim kararlarımı hayatımı önemsemeyen geleceğimle ilgili benim yerime karar vermeye çalışan bir erkek ile beraberim yine.Amcalarımdan ,dedemden,dayılarımdan bir farkı yok Gökhan'ın.İşin kötüsü düne kadar bunun düzelebileceğini düşünüyordum biliyor musun?
-Ama o kadar basit olmadığını gördün ?
-Aynen öyle.Gökhan bu.Yani böyle bir adam.Güvensiz bir sevgili.Bunu iki senede değiştiremedim sanırım bundan sonra da işim zor.Yapamam.
-Anlıyorum hayatım.Biraz sakinleşin ikiniz de.Oturur konuşursunuz yine.Gerekirse profesyonel bir yardım almasını istersin.
-Asla kabul etmez.
-Denemekte fayda var.Sen yine de şansını dene.
-Offf.Denerim canım.Ben çok konuştum sen ne yaptın iş görüşmesi derdimden senin halini soramadım.Kerem ile bir daha karşılaştınız mı?
-Yok Antalya'dan dönünce buluşmuştuk.Ayrılmak istediğimi söyledim.Önce kabul etmek istemedi.Sonra asabileşti.Ama bekliyordum böyle olmasını.Özellikle annesini tanıdıktan sonra.Beni nasıl terk edersin sendromundan sonra birkaç defa aradı ve vazgeçti.Beş gündür ses yok çok şükür.
-İyi bari .Bu sessizlik devam eder umarım.Ömer'den ses var mı peki?
-Sence?
-Hahahah.Olmaz mı?Eee engelli değil miydi o en son telefonda.
-Engelli hala zaten.Adama bir tek e-devletten engellemedim.Ama engel tanıyor mu Ömer Bey?Enes'ten aradı beni dün akşam düşün.Patrona bak ya çalışanının telefonuna el koyuyor.İyice azıttı.
-Hahahha.Ne diyor peki arayıp?
-Hiç.Sırnaşıyor işte.Klasik Ömer.Geleyim mi diyor.Özledim diyor.Sen gel o zaman diyor.Ben bu adama benden uzak dur deyip geldim İzmir'e şimdi niye böyle yapıyor Sonay?Sanki hiç bunları yaşamamışız gibi davranıyor.
-Ömer seni seviyor Betül.O yüzden söylediğin hiçbir ayrılık içeren cümleyi duymuyor.
-İki yıl geçti üzerinden ama koskoca iki yıl.
-Biliyorum canım.Onun seni çok üzdüğünü de biliyorum.Ama o da çok üzülüyor Betül emin ol.Sen buradayken Ömer'in gözleri parlıyordu.Şimdi de iki kelimesinden biri sensin.O çocuk öyle biliyorsun.
-Oooff.Kafamı karıştırıyor.
-Yaaaaaa.Demek kafanı karıştırıyor?
-Sonay!
-Tamam tamam sustum.Seni daha fazla mesgul etmeyeyim.Bugün hep evdeyim.İçin çok sıkılıyor seni arayabilir miyim yine?
-Tabi ki arayabilirsin canım benim.Ne zaman istersen.Sonay?
-Efendim canım?
-Sana bir kelime söylesem hissettiğin ilk duyguyu söyler misin canım?
-Hahh yine meşhur testlerin mi?
-Öyle diyelim.
-Tamam gönder gelsin bakalım psikolog hanım.
-Serdar?
-Imm.Güven.
-Anladım canım.Görüşürüz hayatım.
-Görüşürüz Betül.
Ah Sonayım.Serdar deyince derin iç çekip güven dedi.Duyduğumu anladı mı bilmiyorum ama cevabından neden utanıp da kısık sesle görüşürüz dediğini ben anladım.Hep aradığı duyguyu sevgilisi yerine başka bir adamda bulması utandırdı onu.Seni anlıyorum masum Sonayım.Kendinden bile utanacak kadar tertemizsin sen arkadaşım.
Yıldıza dokunup bölümü oylamayı lütfen unutmayınız efenim🤎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Çiçeği (TAMAMLANDI)-II
HumorOyunbozan kitabından tanıdığınız Betül ile Ömer'in kavgayla başlayan tutkulu aşk hikayesi.. Bu inatçı çiftin sınanan aşklarına yakından tanık olmak isteyenler kahvelerini alıp buyursunlar..🍊 Başlangıç Tarihi:07.06.2020 Kapak tasarımı yine canım...