Portakal Çiçeği (TAMAMLANDI)-II

35.İzmir-İzmir

                      Betül'ün Anlatımıyla

          Dün gece zaten geç saatte bindiğim uçaktan yine daha geç bir saatte bir de üstüne çıldırtan mevcut baş ağrım ile indim.Barış'ı beni alması için çağırmadım çünkü sabah muhtemelen dersi olduğu için erken uyanacaktı o yüzden çocuğu oraya kadar yormanın bir anlamı yok diye düşündüm.Ablalık işte ne yaparsın?Taksiye atlayıp gitmek biraz da işime gelmiş olabilir tabi.Bizimkileri uçağa binmeden arayıp beni beklememelerini,anahtarım olduğu için uykusuz kalmalarına gerek olmadığını ,zaten gelir gelmez duş alıp hemen uyumak istediğimi söyledim.Aslında kimseyi görmek istemediğim gerçeğini ise her zamanki gibi kendime sakladım.Üzerimdeki bu 'Allah canımı alsa da kurtulsam 'havasını atmadan kimseye gözükmesem iyi olacaktı.Onu da nasıl yapacaksam?Kimseye gözükmemeyi demiyorum onu bir şekilde hallederiz de üzerimdeki bu matem havasını atma kısmından bahsediyorum.

                     Söyledigim gibi eve varıp hemen kendimi duşa attım. Duştan ne ara çıktım ,ne ara yattım ,ne ara uykuya daldım orası bende yok.Ama kurduğum alarmın zil sesi fazlasıyla var.Allahın belası hem de nasıl var.Beynimin içinde içinde tüm desibeli ile var.Alarmı kapatıp üzerime çalışırken daha rahat edeceğimi düşündüğüm kahverengi keten pantolonum ve spor kesim beyaz gömleğimi giyerken bir yandan da bizimkilere görünmeden evden nasıl kaçarımın hesabını yapıyordum.Evden çıkmak için tüm hazırlığımı bitirip çantama telefonumu da attıktan sonra kapıya yöneldim ki arkamdaki ses ile korktuğum başıma geldi tabii ki;

-Betül.Günaydın kuzum.Hoşgeldin.

-Ah anneciğim.Uyanık mıydın sen?.Ben de uyuyorsundur diye ses yapmadan çıkayım demiştim.

-Ne uykusu bu saatte anneciğim.Baban mıyım ben?

                 Kadın doğru söylüyor Betül sen ne zaman gördün annenin senden sonra uyandığını.Yani nasıl saçmalayacağını da şaşırıyorsun bazen aferin.

-Gece de konuşamadık.Nasıl geçti Ankara tatilin kızım?

-İyi! İyi geçti anne.

                  Hee iyi geçti tabi.Afedersin şıçıp batırdım ortada iyi namına bir şey bırakmadım demiyorsun da.

-Bizim çocuklar nasıl?Ela nasıl Ela büyümüş mü kuzum?

-Ay anne o kadar tatlı ki bayılırsın görsen nasıl büyümüş?Daha da güzelleşmiş.Herkesi aşık etti yine kendine.Onur abi deli oluyor kızına.Kimselere sevdirmek istemiyor.

-İlahi Onur.Maşallah maşallah küçük kuzuma.Darısı benim kızıma inşallah.

-Tövbe tövbe .Anne!Senin kızın hala bekar canım.

-İyi işte hemen evlensin de bana torun yapsın diye dua ediyorum ben de fena mı?

-Fena anneciğim çok fena hem de.Kurma öyle hayaller sen.Hadi kaçtım ben.Geç kalıyorum zaten.

-Aman kaç hemen de kaç.Anneanne olma yaşım geldi benim.Hiç demiyorsun bu kadının yaşı geldi de geçiyor şunu da bir anneanne yapalım diye.Yazıklar olsun.

-Anne!

              Anam bu kadın ne diyor böyle ya torunmuş bilmem neymiş.Hissetti tabi anne yüreği vallahi hissetti.Ama haklı tabi kızı iki gün daha kalsa ona bir torun verebilirdi.Geri zekalı kızında irade kırıntısı kalmadığı için her an seni de anneanne yapabilirdi anneciğim doğru diyorsun.Ne diyorum ben ?Deliriyor muyum ne yapıyorum acaba?Kendine gel Betül toparla kendini bak bitti gitti Ankara Ankara'da kaldı.Artık izmirdesin şu kerem işini de hallet daha fazla kendine saygını da kaybetmeden sağ ol o çocuğu da.Herkes kendi yoluna..

                   Klinikteki odama geçip ilk danışanımı beklerken telefonuma gelen mesajla yine çiçek gibi bir güne (!) başladığımdan emin oldum.

              Gönderen:Ömer
Günaydın Turuncum.Kendimi hatırlatayım dedim.Kavuştun mu İzmir'ine?

          Soruya bak gerizekalı.Görüşmeyeli bir çay kaşığı espiri yeteneği vardı onu da kaybetmiş sersem.

            Gönderen:Ben
Yok hala havadayım Ömer.Bak şu kötü espirine de cevap yazdırıyorsun.

            Gönderen:Ömer
Çok yazmak istiyorsan demek.Sabah sabah gerginiz yine Portakalım.Beni özlemiş olabilir misin?

            Gönderen:Ben
İşine bak Ömer.Daha dün uzak dur benden dedim neyini anlamadın acaba?

            Gönderem:Ömer
Allah Allah anlamak istemedim belki. Ayrıca o dediğin o şu saatten sonra olmaz yavrum.Ben uzak duramam sen bu yakınlığa alış bence.

             Ona cevap verip daha fazla katlanamayacağım saçmalıklarına. O engelledim de hadi bakalım şimdi konuş Ömer efendi.

       Tüm günü biraz Ömer'e biraz kendimi biraz danışanlarımın psikolojilerimi altüst edip onları böyle çaresiz bırakan pisliklere,hala soğumayan havalara,öğle arasında okuduğum gazetedeki üçüncü sayfa haberlerine,eve gitmek için çıktığımda gördüğüm trafiğe sayıp söverek geçirdim.İçimde bitmeyen sinirim patlamak için yer ararken dördüncü defa çalan ama açmak için eve varmayı beklediğim telefonumu açıp içimden de  sen kaşındın diyerek ;

-Ne var Kerem ya !Ne var?Dört oldu cevapsız çağrın, açmıyorsam müsait değilimdir.Bu kadar acil ne var?

-Betül?Canım iyi misin?

-İyi değilim Kerem?Hatır sormak için mi aradın?

-Yok!Ben eve vardın mı diye soracaktım da kusura bakma.

          Off Kerem yapma şunu.Sen de bağırsana.İyi be seni merak edende kabahat desene.Niye böylesin sen?

-Özür dilerim.Ben çok yorgunum da gece geç geldim biliyorsun.Bugün de çok yoğundu klinik.Ondan öyle sana patladım Kerem.Kusura bakma ne olur.

-Betülcüğüm önemli değil canım.Anlıyorum ben seni.Ben de yarın dönüyorum zaten ama öncesinde seni evde bir sürpriz bekliyor.Onu haber vermek için aradım canım.

-Nasıl beni mi?Hangi ev?Bizim evde mi?

-Evet sizin evde Betül.

-Kerem ne yaptın?Bak saçma sapan bir şey yapmadın değil mi?

-Hayır.Yani bence hiç saçma değil.Gidince görürsün canım.Çocuklar beni bekliyor.Öpüyorum Betül.

-Kerem?

              Kapattı.Allahım ne sürprizi yaptı bu adam.Bizimkilerin Kerem'den haberi yok daha.Of Kerem.Öldürün de kurtulun benden .Hepiniz belli bunun için uğraşıyorsunuz.Öldürün de kurtulun ya.

Yıldıza dokunup bölümü oylamayı unutmayınız efenim🌻