Küçük prensesimi kucağıma, turuncu prensesimi yanıma alıp dükkana geçtim.Abime kalsa evde oturup bebek baksaydık ne vardı sanki.Kendi zengin ya herif hiç halden de anlamıyor ya.Ne olacaktı?
Hafta sonu tatili vardı,dükkan yoğunluğu vardı, ekonomik kriz vardı.İki günden fazla boşlayamadığım bir kahvecim ve Türkiye ile ilişkisi neredeyse kopmuş olan dükkanımı ara ara emanet ettiğim uzun süredir ise kilometrelerce uzağımızda olmayı tercih eden arkadaşım Gökhan vardı.Daha doğrusu yoktu.O olmadığı için de ben artık eskisi gibi kaytaramıyordum işim olduğunda.Dükkana varır varmaz Ela ile Betül'ü cam kenarında çoğunlukla bana ayrılan sakin masama oturtup günlük rapor almak için Enes'in yanına geçtim.Dükkan her zamanki gibi arkadaşları ve sevgilileriyle pazar günlerini keyifli geçirmek isteyen gençlerle doluydu.Eda'nın kitapçısının aksine kahvecimiz biraz daha çok sesli oluyordu.Ya da Eda'nın deyimiyle 'şamatalı'...Tabi hanımefendi semtin aristokrat kesimini kapınca bize çoluk çocuk kaldı ne yapalım?Aman yeterki gelsinler de...Ne olursa olsunlar yine gelsinler.Hem daha düğünü var,gelinliği var,evi var,eşyası var.Var oğlu var.Madem o kadar masraf var şamatasına ,gürültüsüne razı olacağız artık.Toplanıp toplanıp gelip şamata yapsınlar ...
Enes ile birikmiş haftalık hesapları da kontrol edip kızların yanına geçtiğimde Betül Ela'yı masanın üzerine oturtmuş Eda'nın verdiği meyve püresini yedirmeye çalışıyordu.Küçük prensesim ise sakin sakin Betül'ün elini takip edip kaşık ağzına yaklaştığında ise yüzünü çeviriyor Betül'ün elini öylece havada bırakıyordu.Onların o hallerine sırıtarak sandalyeme otururdum.
-Bu çocuk kesin bana çekti biliyor musun?Çok akıllı.
Betül söylediğime kahkaha atıp benim yerime Ela'yı muhattap alarak;
-Ne diyor bu amca bebeğim?diye sordu.Ben de gözlerimle Ela'yı işaret edip;
-Konuşamıyor yalnız o diye cevapladım Betül'ü.
-Allah Allah.Konuşabilenleri de görüyoruz.
-Ooo.Demek öyle Betül hanım ,peki.
Elime yan masadan gazete alıp Betül'ü Ela ile mücadelesinde yalnız bırakarak ekonomi haberlerine göz gezdirmeye başladım.Biraz bakındıktan sonra gazeteyi kenara koyup kızları izledim.Şu an manzaram çok daha eşsizdi zira.Ama Betül'ün hala alttan alttan bana bakıp sırıtması sinirimi de oynatmıyor değil hani.Madem sohbetimize Ela'yı alet ediyoruz.Bunu sen istedin turuncu kafa.Amcalık müessesesinin kutsallığını anlama vaktin geldi demek.Derin bir iç çekip en sevimli halimle seslendim;
-Aşkımmm?
-Efendim?
-Sana demiyorum Betülcüğüm.Ela'ya söylüyorum.Gel bakalım prensesim amcaya.
Betül yaşadığı şokla kalırken Ela kollarını kaldırıp bana doğru uzandı.Ben ise Betül'ün şaşkın o haline gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
-Pis yılan.
-Çok ayıp.Müstakbel kocana?
-Haha müstakbel ama dikkatini çekerim.Aday yani?
-Olabilir, kabul ettin sonuçta.Hem aday maday anlamam ben kızım.Sen onu olmuş say.
-Şımardın hemen bakıyorum.
-Köpek gibi aşık olduğum dünya güzeli sevgilim dün gece evlenme teklifimi kabul etti.Neden şımarmayayım?
-Ömeeeerr.
Betül'ün gözlerime aşkla bakan gözlerini seyrederken Enes de az önce istediğimiz kahvelerimizi getirdi.Puşt.Tam da zamanıydı.Portakal çiçeğim belki gaza gelip öpecekti beni.Hatta düğüne kadar seni bekletmekten vazgeçtim hadi sana gidelim diyecekti.Yok onu diyemez Ela var.Babası karısıyla takılmak için kızını bize postalayınca tabi...
-Ablamlar ne zaman gelir sence?
-Bilmem ,sözde kafa dinleyeceklermiş ya.Yumurta kadar çocuk ne yapacaksa sanki onlara?
Kafasını göğsüme yaslamış sanki anlıyormus gibi beni izleyen miniğimin saçlarına bir öpücük kondurup 'şundan bir tane de ben yapsam 'diye geçirdim içimden.-Hihh!Öyle deme bakma sen bu cadının masum hallerine.Tatilde bir gece bütün oteli inletti ağlamaktan.Sabaha kadar perişan etti ablamları.Nasıl gülüyor bak bir de.Hahhah.
Betül'ün keyifle hatırladığı anılar ,yazın bizimkilerle Çeşme'de ,Alaçatı'da bensiz yaptıkları tatillerdi.Ben İtalyada iken benim abimi,Eda'yı,Gökhan'ı belki Betül'ün sesini arkadan duyarım diye gün içinde yüz defa aradığım tatilleri...
-Ne oldu aşkım?Daldın.
-Hiiç.Betül ben çok seviyorum seni be.
-Ah!Ben de çok seviyorum seni aşkım da.Hayırdır?
-Bilmem.Evliliğe bir adım daha yaklaştık ya mutluluk sarhoşuyum herhalde.
Betül oturduğu sandalyeden kalkıp boynuma sarılınca ben de boştaki tek kolumu beline sarıp kendime çektim sevgilimi.Arada kalan cadı Ela'nın çığlığı ile abimin 'Ne oluyor lan' diye bağırışı olmasa atmosfer iyiydi aslında.
Yıldıza dokunup bölümü oylamayı lütfen unutmayınız efenim.🤎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Çiçeği (TAMAMLANDI)-II
ComédieOyunbozan kitabından tanıdığınız Betül ile Ömer'in kavgayla başlayan tutkulu aşk hikayesi.. Bu inatçı çiftin sınanan aşklarına yakından tanık olmak isteyenler kahvelerini alıp buyursunlar..🍊 Başlangıç Tarihi:07.06.2020 Kapak tasarımı yine canım...