Son bir ayda başıma gelenlere gerçekten inanamıyorum.Kimin bedduasını aldım bilmiyorum ama fena halde tutturmuş maşallah.Ömer'indir kesin.Zibidi nasıl beddua ettiyse artık.Ama onunla da eskisi kadar gergin değiliz ya ,kime ne yaptım ki acaba?Ah tabi ya kesin Kerem. Ya da annesi mi?Evet evet kesin Kerem'in annesi.Neler yaşadım ben öyle ya şu son zamanlarda...
İki yıl aradan sonra tam her şey bitti hayatım tıkırında derken Ömer tekrar çıktı karşıma ,yetmedi öptü bir de beni...Sonra tam Kerem'den ayrılmam gerekli dediğimde annesiyle bir emrivaki ile tanışmak zorunda kaldık.Gıcık kadın...Kerem'den ayrıldım kafamı ruhumu dinlendireyim dedim ama Ömer rahat durur mu?Her yerden çıktı karşıma...Araması, mesajı ,ses kaydı ,sosyal medyası ,ıvırı zıvırı...Adam sahte isimle randevu alıp seansıma katıldı daha geçen gün ya.Kovdum gitmedi beyfendi parasını peşin vermiş ,onun da sorunları varmış. Sanki koca başkentte psikolog kalmadı.Ben senin derdini bilmiyor muyum sanki yılan herif?Bir de mesleğime laf ediyor ,psikologlar hipokrat yemini etmiyor muymuş, bu nasıl meslekmiş, bizim de bu yemini etmemiz lazımmış, sadece hasta doktorlarda mı varmış.Görmüyor muymuşum kendisi de bana yıllardır hastaymış.Cıvık adam..Onu dinlemezsem olay çıkarmakla tehdit etti bir de beni ,şantajcı pislik .Bir saat başımın etini yedi, deli deli konuştu gitti.Ama helal olsun adama ne yaptı etti telefondaki engelini kaldırttı.Eee o konuda biraz haklı şimdi.Engelin de bir anlamı kalmamıştı ,adam bana ulaşabileceği her yerden ulaşıyordu zaten.Kliniğe bile geldiğine göre engelin devamı gereksizdi.En azından benim yüzümden başkasını rahatsız etmesin beyefendi.Ah klinik demişken o kariyerim de bu günlerde yerlerde.Klinik önce el değiştirdi. Kliniğimizin yeni sahibi küçülüyoruz dedi daha butik bir kliniğe dönüştürmek istiyormuş işini.Zaten bir işyeri küçülüyoruz diyorsa büyük ihtimalle birileri işinden olacaktır.Bilin bakayım kim işinden oldu?Hah doğru tahmin tabii ki ben.Çok bir şey de diyemedim açıkçası hatta içten içe de hak verdim biraz.Diğerleri benden daha tecrübeli ve danışan sayıları benden fazlaydı.Ben onlar gibi olana kadar daha çok zaman lazımdı.Zaten aralarında evli çocuklu , ev geçindiren insanlar da varken onlardan biri gitseydi daha çok üzülebilirdim.
Demem o ki ne aşkta kazandım ne işte ...Neden böyle oldu ama ya ? Ne güzel düzelmişti her şey.Merkür retrosuna mı denk geldim acaba?Ne bileyim oluyor ya hani öyle.Merkür'e bir şeyler olunca dünya triplere giriyor ,kötü şeyler oluyor falan...Öyle bir dönemdeyiz kesin bunun başka bir açıklamasıması olamaz yoksa.Birkaç gündür işsizim anlayacağınız.Allah'tan kovulmamın şerefine üç beş tazminat verdiler de onunla biraz idare ederim diye düşünüyorum ,en azından yeni bir iş bulana kadar.Ha yeni iş demişken...Şu anda da bir fabrikanın çalışanlarına destek amaçlı açtığı psikolog kontenjanı için mülakat sıramı bekliyorum. Dün akşam Onur abi arayıp söyledi.İş yaptıkları bir firmaymış benden bahsetmiş adam da buyursun görüşelim demiş. Canım abim be.
Bekleme salonunda benim dışımda bekleyen iki kişiyle aralıklı kesişen gözlerimiz hiçbirimizin sohbet açmamasıyla derin iç çekişlerimize bırakıyordu yerini.Bu ekmek parası dedikleri gerçekten çok beter bir şeymiş.Belki başka bir ortamda karşılaşsa birbirine pisko analiz destanı yazacak dışa dönük insanlarız ama gerginlikten ve oluşan rekabet ortamından konuşamaz hallerdeyiz şu an.Çünkü birimiz işe alınsa diğer ikisi eve işsiz gidecek bugün biliyoruz, bunu bilmek çok acı işte...
-Betül Hanım?
İsmimi söyleyen kısa saçlı, orta yaşlardaki hanımefendi ile gözgöze geldikten sonra eliyle kapıyı göstererek devam etti;
-Buyrun efendim.
Komutu alır almaz takip ettim kendilerini.Terleyen ellerimi, giydiğim lacivert ceketimin kenarlarına çaktırmadan silerek gösterdiği kapıdan içeri girdim.
Mülakatım yaklaşık on beş dakika sürdü .İsminin Kadir olduğunu öğrendiğim beyefendi bu on beş dakikanın on dakikasında bu işin benim için ne kadar uygun olmadığına ikna etmeye çalıştı beni adeta.Yani tamam da madem beni niye çağırdınız arkadaşım buraya kadar değil mi?Onur abinin hatırı var diye mi acaba?Ne saçma bir deneyim yaşadım ben az önce hiç anlamadım. Böyle bulunduğum ekstra anlamsız durumu çözmeye çalışıp arabama doğru yürürken açtım Ömer'in telefonunu da.Bu sabah mesajlaşmıştık onunla da biliyordu yani mülakatımın olduğunu.
-Efendim Ömer?
-Turuncum?İyi misin,nasıl geçti görüşmen?
-Berbat.Hiçbir şey anlamadım ya buraya kadar çağırdılar beni doğru düzgün konuşmadılar bile.
-Allah Allah ne saçma bir şey bu ya?Saygısızlar.
Güldü mü o?Yok canım niye gülsün çok heyecanlıydı o da.Şans diledi hatta bana daha az önce.
-Aynen çok saygısızlar hem de.
-Neyse güzelim sıkma sen canını.Başka bir yer olur.
-Umarım.
-Betül,gelmemi ister misin ?
-Ömer!Her defasında sanki arka sokakta oturuyormuşsun gibi sorma şu soruyu bana.Aklına estiğinde gelemezsin öyle sürekli İzmir'e.
-Yoo.Gayet de gelebilirim.İstediğin an yanında olacağımı biliyorsun Portakalım.
-Ooof.Ömer bak biz aramızdaki gerginliği çözdük tamam ama bizim aramızda bir şey yok bunu daha önce konuştuk.
-Evet en son bininci defa dün akşam da dedin canım.Ama yine aynısını söylüyorum bizim aramızda bir şey var güzelim.Sadece senin bunu kabullenmen biraz zamanımızı alacak ama olsun bebeğim.O kadar sene bekledik yine bekleriz.
-Ömer!
-Canım?
-Kapatıyorum hadi eve geçiyorum ben.
-Hmm haberim olsun yani?.Hahah
Çat kaparım öyle suratına işte.Zibidi herif.Niye haberin olacak be hesap veriyormuşum gibi.Eve gidiyoruz işte söylemeyelim mi?Sus demek istedik yani susss!
Yıldıza dokunup bölümü oynamayı lütfen unutmayınız efenim✨✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Çiçeği (TAMAMLANDI)-II
HumorOyunbozan kitabından tanıdığınız Betül ile Ömer'in kavgayla başlayan tutkulu aşk hikayesi.. Bu inatçı çiftin sınanan aşklarına yakından tanık olmak isteyenler kahvelerini alıp buyursunlar..🍊 Başlangıç Tarihi:07.06.2020 Kapak tasarımı yine canım...