Bu sabah uykumu almış bir şekilde uyandım. Dün ki yorgunluktan direk uyumuştum ve huzur dolu bir geceydi hiç uyanmadım.
Güzelce ayıldıktan sonra ayağa kalktım elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gidip kahvaltı hazırladım.
Odaya gidip barışın yanına bağdaş kurdum. O uyanmadan biraz onu izlemek istiyordum. Uyurken çok şebek bir hali oluyordu. Turkuazları kapalı olduğu için mutsuzdum. Yanağını okşayıp öperek uyandırmaya çalıştım. Uyanmayınca seslenmeye başladım.
"Barıışş uyan hadi,kahvaltı hazırladım."
Mırıldanarak gözlerini araladı ve bana turkuazları sundu. "Ama yaa öpersin diye gözlerimi açmadım bir kere öptün" dudaklarım'o' şeklini alırken şaşkınlıkla ona baktım.
"Malum uzun zamandır sadece öpücük var hayatımızda"söylediğiyle kızararak karnına geçirdim bir tane ve ayağa kalktım.
"Kalk hadi pis sapık kahvaltı diyorum sen ne diyorsun"
"Tamam tamam bir kere daha öp bari"deyip yanağını uzattı eğilip yanağını öptüm. Ellerini karnıma koyup bir öpücük kondurdu.
"Sana da günaydın meleğim hadi gel kahvaltı edelim"deyip ayağa kalktı ve banyoya girdi. Ben de mutfağa gittim.
Barışa çay koydum ama benim bugün canım çay istemiyordu. O yüzden dolaptan marketten barışa aldırdığım pastörize çilekli sütü alıp büyük cam bardağa doldurdum.
Barış ta gelince masaya oturduk ve afiyetle kahvaltımızı etmeye başladık. Ağzıma salatalık atarken barışın sesiyle kafamı kaldırdım.
"Gece güzel uyudun galiba yüzüne renk gelmiş"
"Evet hiç uyanmadım. Uzun zamandır bu kadar güzel uykumu almamıştım."
"İyi bari sevindim. Ben çıkıyorum."deyip yanıma geldi alnını öpüp karnımı okşadı babasını hisseden kızım babasına bay bay tekmesini yolladiktan sonra barış dikleşti.
"Kendinize dikkat edin vitaminlerini unutma"
"Tamam unutmam kolay gelsin"deyip kalkmadan uğurladım.
Barış gittikten sonra ben de sütümü içip bulaşıkları makineye yerleştirdim akşam yemeğinin bulaşıkları için de yer vardı o yüzden çalıştırmadım.
Vitaminlerimi içip biraz sosyal medyada gezindim. Şarjım azalınca şarja takıp kalan odaları temizlemeye karar verdim. İlk olarak dün astıgım kurumuş olan çamaşırları katlamak için misafir odasına gittim bu odanın kendisine özel bir banyosu vardı diğer iki banyoya göre daha küçüktü. Kızımız büyüyene kadar bu oda boş olacak ama doğumda annelerin kalabileceği bir oda bir dolap,yatak ve komodin var.
Ha birde çamaşırlık... Çamaşırlık önemli (!)
Çamaşırları katlayıp giysi odamıza yerleştirdim. Sonra biraz yatak odasının tozunu alıp süpürdüm ve yerleri sildim. Havalanması için camları açtım içeri soğukluk girmesin diye işim bitince kapıyı da kapattım.
Bebeğin odasınında tozunu alıp süpürdüm yine oraya vileda çekip camlarını açtım. Bugün ki isim daha az yorucuydu. Kendime sütlü bir filtre kahve yapıp kütüphane olarak kullandığımız odaya girdim tekli koltuğa oturup hamilelik ve annelikle ilgili bilgiler veren kitabımı aldım ve kaldığım yerden okumaya devam ettim.
Bir saat kitap okuduktan sonra kitabı kaldırdım ve yemek yapmak için mutfağa girdim. Dolabı açıp dolmalık biberleri çıkardım. Ayıklayıp yıkadıktan sonra süzgece koydum onlar süzülürken kimlerden pirinci aldım yeşillikleri domatesleri kesip yıkadığım pirincin içine attım baharatları ekledim. Aşağıdaki dolaptan tencereyi alıp dolmalıkları dizip içini doldurdum son olarak ta domates kabuklarıyla üstünü kapatıp biraz salçalı su döktükten sonra ocağa koydum.
Barış çok sevdiği için yanına mercimek çorbası da yaptım. Salatayı da hazırlayıp kenara koydum. Ellerimi yıkarken yoğurdun dün bittiğini hatırlayıp ellerimi kuruladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEKLİ HAYAT
ChickLitİki yıl önce evlenen çiftin gelen bebekle birlikte değişen tatlı hayatı anlatılıyor. Olumsuzluğun az olduğu hatta çoğu kızın hayali olan bir hayat... Eğer bu iki çiftin hayatına katılmak isterseniz buyrun ilk bölümden başlayalım.
