İki yıl önce evlenen çiftin gelen bebekle birlikte değişen tatlı hayatı anlatılıyor. Olumsuzluğun az olduğu hatta çoğu kızın hayali olan bir hayat...
Eğer bu iki çiftin hayatına katılmak isterseniz buyrun ilk bölümden başlayalım.
Sabah Eslemin sesiyle gözlerimi açtım. Akşam o kadar güzeldi ki gece salak salak gülümsemekten uyuyamamıştım. Eslemin altını değiştirip üstüne temiz kıyafetler giydirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saate baktığımda 8 olduğunu gördüm.Eslemi babasının yanına bırakıp pijamamın sabahlığını giydim. Yatak odasından çıkıp salonun önünden geçerken teyzem çoktan uyanmış sabah haberlerine bakıyordu. Eniştem ise uyuyordu. Yol yorgunluğu işte...
Teyzeme bakıp"pişt...Günaydın gel sabah kahvesi içelim balkonda"dedim. Sabahları kahvaltıdan önce Türk kahvesine bayılırdı. Ben de sadece onunlayken içerdim aç karnına."Tamam geliyorum"dedi sessiz sesiyle.Annemin odasına gittiğimde pijamalarını katladığını gördüm"Günaydınn"dedim "Günaydın kızım.Teyzen uyanmıştır çoktan"dedi kafamı sallayıp"Gördüm sabah kahvesi yapıyorum gel hadi"dedim"Tamam yüzümü yıkayım geliyorum"dedi.
Mutfağa geçip kahve makinesini ayarlayıp 3 tane sade kahve yaptım. Annemin fincanının içine biraz şeker attım.Kahveler pişerken içeri teyzem girdi."Ohh senin kahvelerini özlemişim valla"dedi sırıtıp "Eee eski kahveci kızıyım ben"dedim.Babam eskiden kahvehane işletirmiş ama sonra kapatıp balıkçılığı meslek edinmiş.
Annem de içeri girince"Hadi siz balkona çıkın kahveleri alıp geliyorum"dedim.Onlar çıkınca ben de kahveleri koyup balkona çıktım. Tepsiyi küçük sehpanın üstüne koyup oturdum. Kahvelerimizi içmeye başladık.
"Biz bugün döneriz artık"dedi teyzem. Ona dönüp konuştum. "Hani iki gece kalırdınız?"kahvesinden bir yudum alıp"Olurdu ama işler yine karışmış. Telefondan olmuyor"dedi. İşi gerçekten çok yoğundu ve tüm işleri yönetmek oldukça yorucuydu.
Ellerimi havaya kaldırıp"İş olduğu için birşey demiyorum"dedim. Biraz sohbet ederek kahvelerimizi içtik. Annem fincanları makineye koyarken Eslemin sesiyle odaya gittim. Barış yatakta yan dönmüş kızını susturmaya çalışıyordu ama nafile
"İstediği şey sende yok malesef"dedim yanlarına yatarken Barış sırıtıp "Acıktın mı sen kızımm"dedi Eslemi kucağıma alıp emzirmeye başladım. Barış kafasını kolunun üstüne koyup bize döndü. Eslemin ayaklarını sevmeye başladı. Eslem ayaklarıyla barışın eline vurmaya başlayınca Barış gülümseyip ayağını bıraktı.
"Simit alıyım mı fırından?"dedi. Yüzüne bakıp"Olur."dedim gülümseyip elimi yanağına uzattım. Yanağını severken elimi alıp avcumu dudaklarına bastırdı. Gözlerini kapatıp elimi kavradı. "Siz benim meleklerimsiniz"dedi gülümseyip"Sen de bizim kahramanımızın"dedim. Uyuyan Eslemi yavaşça yatağa yatırdım. Barış boynunu koklayıp ayağa kalktı.
"Kaç tane alıyım simit?"dedi biraz düşünüp" 6 tane yeter"dedim kafasını sallayıp yüzünü yıkamaya girdi. Ben de Eslemin üstünü örtüp dışarı çıktım. Unutmadan çamaşırları makineye atıp mutfağa geçtim. Eniştem mutfakta masaya oturmuş çay içiyordu.
