Bir yılbaşı sabahından günaydınlar. Bugün yılın son günü ve ben gözlerimi kızımın ağlamasıyla açtım. Sanırım azı dişleri çıkmaya hazırlanıyordu o yüzden gece hiç uyuyamamıştık. Saat şuan 6ydı ve oldukça uykusuzduk ikimiz de hatta Barış gece bana kıyamayıp bir ara o ilgilenmişti ama sağolsun kızımı uyutmaya salona götürüp kendi uyumuştu.
Eslem de mızmızlanarak babasını uyutup yanıma gelmişti. Yarım saattir ilk defa kesintisiz uyuyan kızımı uyandırmadan yataktan kalktım artık uyursam daha sersem olurdum zaten işe gidecektim.
Gün kötü başladığı için güzel bir kahvaltıya karar verdim ama ilk önce bir duş alsam iyi olurdu hem direnç gelirdi belki biraz.
O ne demekse
Kısa bir duş aldıktan sonra bornozumla dışarı çıktım ve yeni kıyafetlerimi giyip bugün giyeceklerimi hazırladım. Sonra mutfağa geçip kendime bir kahve koydum. Hem kahvemi içip hem de yumurtaları bir kaseye kırdım ve çırpmaya başladım.
Bugün Barış evdeydi o yüzden Eslem ile kalacaktı Selma ablanın da gelmesine gerek yoktu. Çayı koyarken Eslem bacaklarıma sarıldı. Uykusuz ve biraz huysuz sesiyle "Anniğğ all" deyip kollarını kaldırdı.
Sürekli kucak istiyordu asıl sorun sadece benim kucağımı istemesiydi ve bu biraz yorucu oluyordu. Eli yine ağzındayken kucağıma aldım. "Gel bakalım miniğim benim" deyip sardım. Başını hemen omzuma yaslayıp parmağıyla dişini kaşımaya başladı.
Buzdolabındaki serin diş kaşıyıcısını alıp "Al bakalım soğuk biraz ağrını hafifletir" deyip elini ağzından çıkardım ve kaşıyıcıyı ağzına soktum. Kaşıyıcıyı ısırırken belimin sol boşluğuna kızımı sabitleyip tavayı aldım ve bir parça tereyağı erittim içinde.
Çırptığım yumurtanın içine biraz sosis ve kaşar peynir rendeleyip tuz attım ve tavanın içine karışımın yarısını döktüm. Birinci omleti tabağa koyup ikinciyi döktüğümde Barış da uyanıp mutfağa girdi.
"Günaydın" dediğimde utanarak ensesini kaşıyarak "Ben en son Eslem'i uyutacaktım" dediğinde yüz ifadesine gülüp "Ama o seni uyutup yanıma geldi" dediğimde ben gülünce o güldü. Eslemi kucağımdan alıp "Seni küçük cadı seni. Demek babayı uyutup kaçtın ha " deyip onu gıdıklamaya başladı. Babasının kollarını ittirmeye çalışırken gülüyordu.
İkinci omleti de pişirip domates ve salatalık kestim Barış ile Eslem de kahvaltılıkları çıkardığında kahveleri koyup masaya oturduk. Eslem'in tabağına kahvaltıdan koyup önlüğünü taktım. Neyse ki iştahı kesilmemişti.
Kahvaltımızı ettikten sonra bulaşıkları halledip yatak odasına girdim. Bugün hava çok soğuktu zaten akşam kar yağmıştı. Kızıma süt sağıp buzdolabına koydum ve hazırlanmak için ilk banyoya girdim. Saçımdaki havluyu çıkarıp taradım sonra saç kremimden elimin içine biraz sıkıp saçlarımın uçlarına sürdüm.
Saçım kremi emerken ben de yatağın üstünde açık kapıdan bana bakan kızıma döndüm. Dişi ağrıyordu ve başını yatağa koymuş masum masum beni izliyordu. Yanına gidip eğildim. "Annecim... sana kıyamam ben gel" deyip kucağıma aldım ve yatağa oturup sarıldım. Hemen o da bana kollarını sarıp başını göğsüme koydu.
Saçlarını severek onunla konuştum. "Benim güzel kızımın dişi mi ağrıyor ne yapsak biz o dişe yaa?" diye sesli düşünürken o da cevap veriyordu. Tabi anlamıyordum ne dediğini ama bana cevap vermesi hoşuma gidiyordu.
"Dur bakalım anne hazırlansın işe gitmesi lazım" dedim ve yatağa yatırdım. Banyoya girip kremi emen saçlarımı bir daha tarayıp saç köpüğümü elime alıp iyice çalkaladım. Saçlarımı iki yanıma ayırıp elime köpükten sıktım ve saçlarıma sürüp biraz şekillendirdim elimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEKLİ HAYAT
ChickLitİki yıl önce evlenen çiftin gelen bebekle birlikte değişen tatlı hayatı anlatılıyor. Olumsuzluğun az olduğu hatta çoğu kızın hayali olan bir hayat... Eğer bu iki çiftin hayatına katılmak isterseniz buyrun ilk bölümden başlayalım.
