BEBEKLİ HAYAT

B.H.-12

5 ŞUBAT

Gece çok zorlu bir geceydi. Gündüz normalden erken uyuduğu için gece sürekli uyanmıştı. Saat anca 8 olmuştu. Şuan hanımefendi uyuyan babasının yanında ağlamaktan kızarmış gözleriyle yatmış etrafa bakıyordu. Bugün tam 1 aylık olmuştuk.

Aslında uyku düzeni kurmaya başlamıştık ama bu gece berbattı. Yataktan kalkıp banyoya girdim. Yüzümü yıkayıp uykusuzluktan şişen göz altlarıma baktım. Bunlar nasıl toparlancak laaannn

Saçımı dağınık topuz yaptım. Eslemi kucağıma alıp mutfağa geçtim. Birazdan Barış işe gitmek için uyandırdı. Biz de kahvaltı hazırlayalım. Eslemi ana kucağına yatırıp mutfakta yere koydum. Bugün Onurla Seda bize yemeğe gelicekti. Onlar baya ilerleme kaydettiler artık sevgili gibiler açıkçası.

Bugün erken gelicekti Seda beraber yemek yapıcaktık. Ben menüyü hazırlamıştım bile. Mercimek çorbası,pilav, fırında köfte patates yanına da salata yapardık. Bence çok güzel menü oldu.

Şimdi kahvaltıya geçelim. Bir tane domates ve biber alıp yıkadım. Onları küp küp kestim. Tavaya yağ koyup biraz ısınmasına bekledim. O sırada çayı koydum. Domatesleri yağa atıp yavaşça karıştırdım. Biberleri de attım. Onlar pişerken buzdolabından reçeli,peyniri,zeytini..vs. çıkardım. Yumurtaları tavaya kırıp tuz attım biraz ve kısa süre sonra menemenimiz hazırdı.

Garip garip sesler çıkaran kızıma baktım. Gülümseyerek yanına gittim ve önünde eğildim. Artık daha hareketli ve böyle garip sesler çıkarıyor. Çıngıraklarıyla oyunlar oynuyorduk. Gülmemize karşılık veriyordu. Büyüyordu yavaş yavaş. Oyun halısını çok seviyordu. Asılı olan oyuncaklara eliyle vurup oyuncaklar sallanınca kendi kendine gülüyordu.

Bana dikkatle bakan kızımın eline parmağımı uzattım. Parmağımı tutup gülümsedi. Ben de gülerek eğildim ve yanağını öptüm. Arkamdan uzanan iri kollar,biri belime sarılırken biri de kızımın yanağına gitti. Barış çenesini omzuma koyup tek eliyle beni kendine çekti. Sırtımı onun göğsüne yaslarken Barışın diğer eli Eslemin yanağında geziyordu.

"Kızıımm...Babasının prensesiii"diye konuşarak Eslemin dikkatini çekti. Mavi gözlerini babasının turkuazlarına dikti. Barış da onun gibi garip sesler çıkarınca kızım da gülmeye başladı. Ben de onların bu hallerine dalıp gülümsemeye başladım. Bu anın büyüsünü çaydanlığı sesi bozdu.

Ayağa kalkıp"Hadi kahvaltı edelim bakalım. Daha Eslem hanımı yıkıcaz"dedim. Barış da ayağa kalkıp sofraya oturdu. Çayları koyarken "Amcan nasıl olmuş?"diye sordum. Yaklaşık iki hafta önce amcaları ve halası gelecekti ama gelmeden iki gün önce amcası rahatsızlanmış o yüzden gelemediler.

Barış tabağıma peynir koyarken cevapladı"İyiymiş şimdi. Fena grip olmuş" telefonda sesi duyuluyordu bile."Havalar fena. Sen de dikkat et bak"dedim. "Ediyorum merak etme"dedi. Ben de masaya oturdum ve kahvaltımıza başladık. Tabi yerden ana kucağında uyku arkadaşıyla oynayan kızımızla.

Kahvaltı faslı bittikten sonra Eslemi yıkamak için banyoya geçtik Barışla. O Eslemi soyarken ben de suyun sıcaklığının ayarladım. Barış cıbıl Eslemle birlikte banyoya girdi. "Eveet bıcı bıcı yapalım"dedim neşeli sesimle. Barış Eslemi yavaşça fileye yatırdı. Suyla ağzına ve burnuna kaçmamasına dikkat ederek bir kap döktüm. Sonra bebek şampuanından biraz elime döküp yavaş hareketlerle saçlarını ve vücudunu köpürttüm. Barış Eslemin başını biraz kaldırdı ve başını suyla duruladım.

Banyo işimiz de bitince havlulu Eslemi kucağıma aldım. Yatağın üstüne yatırdım. "Barış orada bebek yağı olucaktı. Verir misin?"diye banyodaki Barışa seslendim. Barış banyodan elindeki yağla çıktı "Al bakalım annesi"dedi ve eğilip Eslemin yanağını öptü. "Ohh mis gibi kokmuş benim prensesim"dedi ve giyinmeye gitti.