Sabah Eslemin bizi uyandırmasıyla erkenden kalktık. Bu akşam Yasminin kınası vardı. Yarın da düğün sonra biz de Ankara'ya dönecektik. Haftaya bu kız işe başlar gençler. İlk defa başlayacakmışım gibi heyecanlıydım.
Benim annem var ya çok kurnaz gene aklıma geldi. Nerden çıktı diyeceksiniz. Şöyle ki dün sırf babaannemler, yengemler falan yemeğe kalmasınlar diye bizi zorla yemeğe kaldırttı.
Babam onları götürmeye gelince (Evet bir de babam getirip götürüyorlar onları) annem arabaya sığmazsınız ablam kalsın demişti.
Ve böylece biz ve halam yemeğe kalmıştık. Gece geçe kadar oturup sohbet etmiştik. Eslem halama zamanlar alışıp sevmişti. Sonra da otele giderken halamı da eve bırakmıştık. Normalde halam Antalya'da yaşıyor sadece yazları buraya geliyor.
Barış banyodan çıktığında ben de üstümdeki kızımı yatağa oturtup banyoya girdim. Aynaya bak- aboooo bu saç ne la. Çok kötü valla.
En iyisi duşa girmek diyerek duşa girdim. Kısa bir süre ardından çıkıp bornozumu bağladım ve dışarı çıktım. Dolabı açıp siyah bol tulumumu ve beyaz askılı badimi aldım. İç çamaşırlarımı da alıp banyoya geri girdim. Giyindikten sonra saçımı havludan çıkarıp kurutma makinesiyle saçlarımı kuruttum.
İyice kuruttuktan sonra saç köpüğümü alıp çalkaladım ve avcuma biraz sıktım. Saçlarını iki yanıma ayırıp saçlarımı köpükle dalgalandırmaya başladım. Salık bırakmaya karar vererek banyodan çıktım.
Esleme de bir elbise giydirdiğimde hepimiz hazırdık. "Hazırsanız hadi inelim kahvaltıya" dedi Barış. Kafamı salladığımda Barış kızımızı kucağına aldı.
Kahvaltı yerine inip kendimize dünkine benzer bir tabak hazırladık. Esleme de bir tane kaynamış yumurta ve lor peynirinden koyup boş bir masaya oturduğumuzda Seda ile Onur da yeni girmişlerdi.
Esleme yumurtayı soyup sarısını ezdim ve biraz da lor peynir ekledim. Sabah sağdığım anne sütünü de ekleyip karıştırdım. Eslem babasının kucağındayken kahvaltısının yedirmeye başladım.
Seda ve Onur masaya oturduklarında Onur "Günaydın" dedi Barış "Günaydın kardeşim" derken ben de gülümseyerek cevap verdim.
Sedaya döndüğümde gözlerini ovuşturuyordu. "Pişt uyuyan güzel uyanamadın mı?" dediğimde Onur "Bir film bulmuş sabaha kadar onu izledi deli" dediğinde hepimiz güldük ve kahvaltımıza başladık.
Bugün kına vardı o yüzden bugün yardıma gidecektik Yasminlere. Hazırlıklar annesinin evinde olacaktı aslında annem Eslemi bana bırak demişti ama bırakmayabilirdim. Uzun süre beni görmeyeceği için ağlardı.
Kahvaltımızı ettikten sonra zaten giyinik olduğumuz için çantayı aldık ve yola çıktık. Yasminlerin evinin yerini hatırlamıyordum açıkçası . Sedaya dönüp "Kanka sen evi hatırlıyon mu?" dedim bana bakarak "Binayı hatırlıyorum ama sokak falan yok bende" dediğinde dudaklarımı ısırdım.
En iyisi Gülsuya mesaj atayım o da bize konum atsın diyerek telefonumu çıkarıp Gülsuya mesaj attım. Sedaya bakıp "Gülsuya mesaj attım konum atar bize" dedim. Seda "Akıllı gacı seni" derken güldüm.
Gülsu konumu yolladığında eve doğru gitmeye başladık. Evin önü olduğunu tahmin ettiğimiz yerde inip etrafa bakınmaya başladık. Sanırım burasıydı yani burası olması gerekiyordu. Etrafa bakınırken bir balkonda oturan annesini gördüm. Seda'ya dönüp "Annesi değil mi?" diye sorduğumda Seda "Hıhı o. Demek ev burasıymış" dediğinde gözlerimi devirip "Gerçekten binayı hatırlıyormuşsun" dedim.
O şirince sırıtırken ben de apartmanın kapısını açtım ve birlikte girdik. Kızım kanguruda bir o tarafa bir bu tarafa dönüp dönüp bakıyordu. Kızım dahil hepimiz yabancı gibiydik şuan. İçeriye girip kapıyı çaldık. Gülsu kapıyı açıp bizi içeri çekti. "İyi ki geldiniz size fena ihtiyacım var" dediğinde telaşla ne olduğunu anlamadık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEKLİ HAYAT
ChickLitİki yıl önce evlenen çiftin gelen bebekle birlikte değişen tatlı hayatı anlatılıyor. Olumsuzluğun az olduğu hatta çoğu kızın hayali olan bir hayat... Eğer bu iki çiftin hayatına katılmak isterseniz buyrun ilk bölümden başlayalım.
