Dost Ateşi

Birlikteyiz

Canlarım sizlere uzun bir aradan sonra çok hoş ve uzun bir bölüm getirdim. en uzun bölümdü tam 23 SAYFA! Bence başından sonuna kadar çok beğeneceksiniz. Oylarınızı eksik etmeyin olur muuu? : )

Multimedya da da çok tatlı bir şarkı var.. Bizimkilere de uyuyorr.

DİĞER YB Haftaya Çarşamba gelecek. Keyifli okumalar!😍

💕💕💕💕💕💕

Hüzün.. Öyle can sıkıcı bir duygudur ki insanı esir alır, düşüncelerini rahat bırakmaz. İnsanın boğazına bir yumru gibi oturur, yanına gelecek herhangi bir duyguya yer açmaz bile. İç acıtır.

Naz'ın da şu an içi acıyordu. Düşüncelerini hüzün o kadar esir almıştı ki öfkesini gözü görmüyor, bedeni yanıyordu. Elleriyle yüzünü tuttu arabaya kendini zor atarak. Lanet olsun.. Az önce içeride neler olmuştu Allah aşkına. Duygu her şeyi öğrenmiş, ondan hesap sormuş, o da ona ters davranmıştı. Kabul ediyordu biraz sert çıkışmıştı ona ama o suçlamaları da hak etmemişti. Kendini çok kötü hissediyordu. Bir gün her şey ortaya çıktığında Duygu ile de yüzleşeceğini biliyordu ancak bu kadar erken olması iyi olmamıştı. Aslında her şeyden çok söylediklerine verdiği haktı sorun. Evet, Doruk ve Duygu hala daha birlikteyken o gece birlikte olmuşlardı. Evet, ikisi de sarhoştu, sabahında ikisi de çok pişman olmuştu ama bunlar bir bahane değildi. Her ikisi de bunun için üzülmüştü.

Sinsi.. demişti Duygu ona. Beni aldattınız! Bu sözler kulağa öyle ağır geliyordu ki içine taş oturuyordu sanki. Öfkelenmek istiyor, hüznü onu engelliyordu.

Yine de o gece için pişmanlık duymuyordu Naz. Evet sabahında pişman olmuştu ne yaptılar diye ancak şu an hiç pişman değildi. Az önce Duygu ile yaptığı gergin konuşmadan ise sırf Duygu üzüldü diye üzgündü. Ancak Doruk'a hissettiği hiçbir his için üzülmezdi.

Sadece durumu kabullenmek gerekiyordu artık. Her şey açığa çıkıyordu ve onlar ne kadar saklarlarsa saklasın bir şekilde devamı da gelecekti. Yine de beynini kemiren o sözleri bir açıdan da hak etmediğini düşünüyordu. Evet, ona da haksızlık edilmişti ancak Duygu'nun o kadar sert sözlerini de hak etmemişti. Hele ki olaylar karşısında suçlayacağı tek kişi olmakta onu yaralamıştı.

Ortada bir durum vardı ve kalbi kırılmıştı. Hazmedemiyordu tamam ama bu durumu gerçekleştiren tek kişi Naz değildi. Duygu ise tamamen suçu ona atar gibi konuşmuştu. Doruk'un her zaman ona ilgisini olduğunu bildiğini ama onun Doruk'a pas vermediğini söyleyerek gönlünü rahat tuttuğunu da dile getirmişti. Aptal kız. Evet, elbette aptaldı! İnsan kendini sevmeyen biriyle neden birlikte olurdu? Bir başkasını sevdiğini bile bile neden onun yanında olmaya, hayatında yer edinmeye çalışırdı? Bu çok can acıtıcı ve acınası bir şeydi. Duygu kendine bunu nasıl reva görmüştü hiç anlamıyordu. Bu yüzden onun asıl hırsının bu olduğunu biliyordu. O yüzden o sarf ettiği sözlere de bir yere kadar sessiz kalmıştı. Aptal bir kızdı Duygu ve bunu bildiği için ona üzülüyordu Naz da.

Aslında Duygu'yu bir arkadaş olarak sevmiş ve değer vermişti. Ancak her şey eskisi gibi olmayacağı gibi bugünden sonra da onları daha zor günler bekliyordu.

Belki de beklemezdi..

Her şey açığa çıkarken daha ne kadar saklanabilirlerdi? Neden kendilerine bu vakte bu işkenceyi etmişlerdi ki? Senin yüzünden.

Evet.. Sırf o açıklamak istemiyor diye Doruk da sesini çıkarmamıştı ama ne büyük hata olduğu ortadaydı. O yüzden artık hiçbir şeyi beklememelilerdi. Bekledikleri her an daha kötü olacaktı. O yüzden arabasını Nehir'in moda evine sürdü. Akşam Doruk'la görüşene dek bu konuda ne yapması gerektiğini düşünecekti. Aslında yapılacak tek bir şey vardı ve o da onu en uygun şekilde yapmak için yol arayacaktı.