Kabus

9.9K 610 106
                                    

Umarım bu bölümü de seversiniz canlarım, OYlarınızı bekliyorum. 

DİĞER YB Haftaya Cuma! Keyifli okumalar.. :)

*-*-*-*-*

Masadaki herkes şaşırarak Doruk'a bakarken Naz bir an da ayaklandı. "Ben de geliyorum."

Efsun Hanım ve babası Cem Bey de ayağa kalktığında Doruk Naz'a bakıp "Sen gelmiyorsun." diye konuştu. 

"Geliyorum."

Gerisi ise çok çabuk geldi. Doruk ekip aracıyla karakola götürülürken anne ve babası da Naz'ın aracıyla karakola geldi. Yol boyunca hiçbirinin ağzını bıçak açmazken Naz'ın içinde sağlam bir alev birikmişti. Utanmadan gidip şikayetçi olmasına neden şaşırıyordu ki? Utanmaz bir adam olduğunu bilmiyor muydu sanki, tek sıkıntısı acısını Doruk'tan çıkarışıydı. Ama ona karışmamasını söylerken sanki içine doğmuştu. Başına iş alıyordu şimdi onun yüzünden. 

Karakola vardıklarında Doruk'un ifadesinin alınmasını beklediler. Cem Bey ve Naz daha sakin kalırken Efsun Hanım onlar gibi davranamıyordu ne yazık ki. 

"Neden bu kadar uzun sürdü?"

"Avukat yanında. Çıkarlar birazdan, merak etme."

"Söylemesi kolay." dedi Efsun Hanım. Naz ile bakışları karşılaştığında gözünü kaçıran genç kadın oldu. Hakan'ın kim olduğunu hepsi biliyordu ve Doruk'un onun yüzünden kavga ettiğini de anlamayan kalmamıştı. Utanıyordu da şimdi. Şu Hakan'ı ne demeye hayatına sokmuştu ki!

"Geliyor."

Doruk, koridorun başında gözükmüştü. Yanlarına geldiğinde hepsi bir ağızdan ne olduğunu sordu. Annesinin telaşlı halini görünce gülümsedi. 

"İfade verdim, serbestim. Avukat haber verecek durum netleşince." 

Annesi Doruk'a sarıldı. Kadıncağız bir şey çıkmayacağını biliyordu ama anne yüreği dayanamamıştı işte. 

Babası ise "Elin adamını neden dövdün?" diye sordu hemen. Açıkçası o annesi kadar endişeli değildi, aksine kızgındı. Kaç yaşında adam bu saatten sonra neden adam döverdi.

"Baba gidelim buradan. Sonra konuşuruz."

"Konuşacağız." 

Babası kızgınca çekip giderken Efsun Hanımda "Sen ona bakma." diyerek eşinin peşinden gitti. Doruk ve Naz baş başa kalmıştı şimdi. Genç adam ellerini kaldırıp "Dinliyorum." dedi. Azar işiteceğini bekliyordu ancak öyle olmadı. 

"Özür dilerim." dedi Naz üzgünce. Gerçekten de üzgündü. "Benim yüzümden sana sardı. Onu en başında hayatıma sokmamalıydım." 

"Böyle sonuçlanacağını bilemezdin. "

"Evet ama inatlaşmak da doğru değildi. Senin üzerine kaldı. Sana da bu yüzden kızdım ya, benim yüzümden başına iş açtın."

Doruk ufak bir tebessüm etti. Elini kaldırıp onun yanağına dokundu ufacık. "Hiçbir şey için üzgün olma, zerre pişman değilim ben. O bunu çoktan hak etti. "

Naz da tatlı bir şekilde gülümsedi ona. Şu durumda bile birbirlerine gülümseyebilir olmaları güzeldi. "Geçen gün yersiz çıkışlarım oldu." 

"Benim de öyle. " dedi Doruk. "Sanırım hiç olmadığı kadar birbirimizi yaralamak istiyoruz. İnat eder gibi. "

"Bu durum beni üzüyor."

"Beni de öyle ama bak ne dersin, bir anlaşma yapalım. "

"Nasıl bir anlaşma?"

Genç adam "Bundan sonra birimiz, diğerine yersiz bir laf soktuğunda onu akşam yemeğine çıkaracak." diyerek elini uzattı. 

Dost AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin