Küçük bir kız

6.5K 481 362
                                    

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN. :) 

Aynı zamanda HAYIRLI KANDİLLER. :)

Sizleri beklettiğim için üzgünüm canlarım ancak 2 haftadır işlerim çok aksi şekilde ilerliyor. Bu pandemi de ortalığı karıştırdı. Her şey anlayacağınız karmaşıklaştı. Anlayışınıza sığınıyorum. Umarım bu güzel bölümü de seversiniz. :)

Keyifli okumalar DİĞER YB DE HAFTAYA ÇARŞAMBA GELECEK. 

*-*-*-*-*

"Babanın nesi var şimdi?"

"Bir şeyi yok. İyi." derken sesindeki sıkıntıyı çok bariz almıştı Naz. Yanında olmasa da uzaktan bile anlıyordu halini. 

"Sesin iyi gelmiyor ama."

"Değilim çünkü. Telefon geldiğinde evden nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. "

"Korkmuşsundur tabi. Kim korkmaz ki?"

"Sanki her şey anlamını yitirdi haber alınca. Onu görene kadar ben ben değildim."

"Şimdi iyi işte, rahatla lütfen."

"Yapamıyorum. İyi olduğunu biliyorum ama ben iyi değilim. Son zamanlarda o kadar uzaklaştık ki birbirimizden ona bir şey olana kadar birbirimizden nefret eder hale gelmişiz resmen. Bunu anlamak üzdü beni."

"O nasıl söz Doruk, nefret etmiyordunuz ki birbirinizden."

"İş oraya varmak üzereydi ama. Bu kopukluk iyi değil Naz. Amcamın istediğini ona veriyoruz, babamla aram bozuldu. Şirkete Hakan'ı soktu, hemen hemen sonumuzu getirmek için özel bir ilgisi var sanki. Her şeyden uzaklaştı, sadece kendini düşünür oldu. O eski sakin, sağduyulu adam gitti yerine-" dedi ama sustu. Bunu daha fazla konuşmak anlamsız olacaktı. Artık yeterdi. 

Bunun farkında olan Naz'da sevgilisinin telefonunun diğer ucundan duyduğu sesini işitince gülümsedi. "Şu an suratını astığını biliyorum ama hepsini halledeceğiz biliyorsun. Güzel yüzünü asma, kardeşine de bir şey belli etme. Bir de o bundan etkilensin istemeyiz değil mi?"

"Uyuyor içeride. "

"Gittiğini bilmiyor yani, güzel. Sen de söylemezsin."

"Biliyor, uyandığında sormuş, Anıl da bir işi çıktı demiş. Bilmiyor neyse ki."

"Anıl mı? O sende miydi?"

"Evet. Bir şeyler içmek için çağırmıştım, Defne'nin bende kalacağını söylemeyi unutmuşum, babamın durumu da olunca her şey ortada kaldı."

"Anladım, olsun Anıl'la da bir başka akşam görüşürsünüz." dese de Anıl ile Defne'nin bu gece ne yaptıklarını merak etti. Adı kadar iyi biliyordu ki Defne'nin ona karşı bir ilgisi vardı. Anıl için bir şey diyemiyordu, dese de yalan olurdu çünkü onun herhangi bir ilgisi olmadığı belliydi. Onu etkileneceği bir kadından çok, arkadaşının küçük kardeşi olarak gördüğü de belliydi.  Tabi, bu yarın öbür gün ilgi duymayacağı anlamına gelir miydi bilemese de Defne'nin her türlü durum için üzülmemesini istiyordu. Ancak bu dediği maalesef pek olası değildi. 

"Yatacağım şimdi. Defne uyuyakalmış, onu yatırdım. Çok yorgunum."

"Uyu tabi sevgilim. "

"Sevgilim mi?" 

Bu tatlı kelime onu çok mutlu etmişti doğrusu. Herkesin diline pelesenk olan güzel bir kelimeydi ancak Naz'ın dudaklarından çıkması onu daha anlamlı kılıyordu.

"Evet, sevgilim değil misin?"

"Öyleyim." dedi Doruk da gülümseyerek. Gecenin başından beridir ilk kez yüzü gülüyordu. Bu kadın varlığıyla her an onu mutlu etmenin bir yolunu başarıyordu gerçekten. 

Dost AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin