Başkasına Ait

13.5K 728 210
                                    

Canlarım güzel bir bölümle Merhaba! Umarım bunu da beğenir OYlarınızı eksik etmezsiniz..:)

Diğer YB haftaya Cuma. Şimdiden hepinize İyi Bayramlar diliyorum.

NOT:Bu Yeni Bölüm için KESİT gelmişti Çarşamba günü "casablancaninkaleminden" sayfasına.İnstagrama beklerim merak edenleri. Keyifli okumalar! :)

*-*-*-*-*

Naz, ailesiyle beraber masaya yerleşirken Duygu da ona kocaman gülümsüyordu. Efsun Teyzesine bakıp "Doruk beni ilk Naz'la tanıştırdı." derken Doruk'un yüzünde çok rahatsız bir ifade belirdi. Şu durumun içinde bulunmaktan son derece hoşnutsuzdu. Bunu o istememişti. Onların burada ne işi vardı üstelik?

"Naz'ın yeri ayrıdır canım. Şaşırmadım." 

Naz hiçbir şey demedi. Duygu'ya bakamıyordu bile. Utancı o kadar derindi ki kafasını kaldırmak istemiyordu. Ancak anlayamadığı Doruk'un bu kadar yüzsüz olabileceğiydi. Geçen geceyi unuttum iması yapmak için mi Duygu'yu getirmişti buraya. Eğer öyleyse bu çok aşağılıkça bir hareketti. Yakışmamıştı. 

Sinirleniyordu. Öyle ki utancını bastırıyordu bu öfkesi. Herkes yemeğini sakinlikle yerken bir yandan sohbet ediyor, bir yandan da Duygu ve hayatını öğrenmeye çalışıyordu. Naz ise Doruk'la göz göze gelmemek için elinden geleni yapıyordu. Açıkçası ona şu eve adım atana kadar hak vermişti. Daha doğrusu bu hatada yalnız olmadığını düşünmüştü. Onunla konuşmak ve meseleyi halletmekte istemişti ancak gördüğü ve maruz kaldığı şu manzara onu gerçekten hayrete düşürmüştü. 

"Sorularla Duygu'yu değil de Doruk'u bunalttık sanki. Ağzını bıçak açmıyor." diyen Naz'ın annesiydi. Doruk ona bakıp ufak bir tebessüm etmeye çalıştı ancak o kadar başarısız oldu ki herkes bir tuhaflık olduğunu anlamıştı. Öyle ki Duygu da ona sessizce "Bir sorun mu var?" diye sordu. 

"Yok bir şey."

Sorunun alası vardı. Şurada oturmak, kendisiyle beraber Naz'ı da buna mecbur etmek canını sıkıyordu ancak bu onun hatası değildi. 

"O halde biraz daha canlı dur, babanın gözü üzerinde." 

Babasıyla araları amcası yüzünden çok limoniydi bu aralar. Dikkatini ona verdiğini biliyordu ve Duygu haklıydı. Elinden geldiğince onlara katılmaya çalıştı ancak Naz'a kayan bakışları ve onun donukluğu canını sıkmıştı. Kafasını kaldırıp bir kere bile ona bakmamış, söz söylememişti. Bu tepkisini de anlıyordu. Bundan nefret ediyordu. Ona bakınca o geceyi hatırlamak ona iyi gelmiyordu. O geceden sonra ise sabahki konuşmalar her ikisini de çok zorlamıştı. Onunla konuşmalıydı. Olduğundan daha farklı göstermişti kendini ve bu Naz'ı kaybetmesine neden olacak diye korkuyordu. 

Ona baktı. Çok gergindi. Ağzını bıçak açmıyor, yemeğini yerken lokmalar boğazına doluyor gibiydi. Hele o bardağı kavrayışındaki öfkesi çok tanıdıktı. Sessiz öfkesi onu her şeyden çok korkuturdu. Çünkü biliyordu ki Naz konuşmaz susarsa iş ciddiydi. Onunla konuşmalıydı bir an önce. 

"Naz da çok sessiz bu akşam." diye konuştu ortaya Efsun Hanım. Bu gece onda da bir haller vardı. Gözleri bir oğluna bir de Naz'a gidip gelirken ikisinin arasının bozuk olduğunu anlamıştı. Hiç konuşmuyorlardı.

"Geçen gece ki doğum günü kutlamasında abartmışlar sanırım biraz. Sabah eve geldiğinden beri toparlanamadı hala. "

Bunu duyunca Doruk'un bakışları Naz'a değerken onun yalancı bir tebessüm ettiğini gördü. Annesine bakıp "Yanlış kararlar aldığım bir geceydi. Fazla içmek de en kötüsüydü doğrusu. Sağ olsun arkadaşlar da uyarmadı." dediğini işitince beynine bir çivi saplanmış gibi hissetti. İçkisinden koca bir yudum alırken içten içe kızdığını biliyordu. 

Dost AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin