Çok sıcak.
Tezgaha yaslanıp erimemek için yalvarırken aklımdan geçen tek şey bu oluyor.
Sıcak olması iyi. Kafe hiç olmadığı kadar kalabalık oluyor, yine de bu öğlen saatlerinde birkaç kişi dışında kimse kafeye gelmiyor. Gözlerimi köşede oturan iki kız arkadaşa dikmiş bir şekilde bunları düşünüyorum. Gerçekten de kimse gelmiyor.
" Çok sıcak, değil mi? "
Tabii, sen hariç.
Sen hep geliyorsun.
Gözlerimi sana çeviriyorum, üzerine kolsuz bir tişört geçirmişsin, güneş gözlüğün kafanda duruyor ve buzlu vanilyalı latten neredeyse bitmiş. Biraz yanmışsın, güneş tenini öpmüş. Kafede sadece klasik piyano, klima ve Taehyung'un yere attığı paspas sesleri duyuluyor. Yavaşça başımı sallıyorum.
" Aynen. " İç çekiyorum ve ardından tezgaha oturuyorum.
" Aynen hyung ya, çok sıcak. "
Tabii, şu tavşan suratlı çocuk da hariç.
O da hep geliyor.
Adının Jungkook olduğunu öğrendiğim çocuk pipetiyle soğuk çikolatasının dibini çekerken çıkan sinir bozucu sesle ona bakmaya devam ediyorum, yavaşça kaşlarımı çatıyorum.
" Bugün Jimin izinli, sen neden buradasın? " Çenemi elime yaslayıp ona bakıyorum, çoktan foyasının ortaya çıktığını anlayan Jungkook iç çekiyor ve biten içeceğini hafifçe tezgaha itiyor.
" Çok sıcak. "
Hoseok gülüyor, ben de iç çekiyorum ve soğuk su almak için geriye kayıyorum. Suyu içerken bakışlarının bende olduğunu fark ediyorum ve suda boğulmamak için zor uğraşıyorum, hafifçe gülümsüyorsun. Sana bakıyorum. Latten bitmiş.
" Bir tane daha ister misin? " Ayağa kalkıp bardağı alıyorum, başını iki yana sallıyorsun.
" Bak aklıma ne geldi Yoongi. "
" Ne geldi? "
" Denize gidelim. "
Dalga geçip geçmediğini anlamak için sana bakıyorum, kollarını kavuşturup tezgaha yaslamışsın, bana bakıyorsun.
" Denize mi? "
" Evet. " Mızmızlanacağımı anlamış gibi hemen konuşmaya devam ediyorsun. " Hava çok sıcak~ Biraz serinlemiş oluruz. Hem güneşleniriz de. "
" Ben istemiyorum güneşlenmek. "
" Belli, süt gibisin. "
Sana bakarken bunun bir iltifat mı hakaret mi olduğunu anlamayıp yavaşça kaşlarımı çatıyorum, gülüyorsun ve uzanıp elimi tutuyorsun, birden ifadem yumuşuyor.
" Çok güzelsin Yoongi. " Dediğini duyduğum anda iç çekiyorum. " Hadi ama, çok eğleniriz. "
" Aynen hyung. Ben de geleyim mi? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
barista || yoonseok, sope
Krótkie Opowiadaniajung hoseok, her gün saat 12:03'te min yoongi'nin kahve dükkanına gelirdi.