Bölüm 14

415 28 1
                                    

       (Afrika malavi golu)
     

        Meral Mehmet'le telefonda konuşmuş, iyi olduğunu söylemiş, sevgi dolu sözcükler ile telefonu kapatmış idi.. Akşam yemeğini yedikten sonra, odasına çıktı.  Mehmet'e verdiği sözü tutmaik için, hemen bilgisayarın başına oturdu.Resmi Mehmet'e mail attı.  Havadan sudan muhabbet ettikten sonra tam leptobu kapatacakken, mail geldi. Tanımadığı bir adresten idi mail. Mehmet'e gönderdiği resmin aynısı başka mail adresinden kendisine geliyordu. Bir de altında yazan yazıyı gördükten sonra, şok olmuştu Meral..Bu ne demek, kim dalga geçiyor benimle, bunca zaman sonra mutlu oluyorum dediğim anda kim buuu, diye düşündü.. Bu konudan Mehmet'e bahsetmemeye karar verdi.  Mehmet'le mutluluğu yeniden bulmuş iken, bu konuyu daha fazla düşünüp canını sıkmamaya karar verdi..

        Bu düşünceler ile uykuya dalması zor oldu, ama daha fazla göz kapaklarını tutamadığı için, uykunun kollarına bıraktı kendini.         

                Aynı düşünceleri, aynı duyguları yaşayan biri daha vardı. Mehmet. Meral'in gönderdiği mailin ardından aynı mail ve aynı not Mehmet'e de gelmişti. Biri dalga geçiyor diye düşündü. Yoksa kim yapabilirdi ki bunu. Meral'in hayatını az çok biliyordu, bunu yapabilecek kimse yoktu. Kendi hayatında da kimse yoktu. Herhalde biri dalga geçiyor, diye düşünüp uykuya daldı. 

     İki haftaları bu şekilde geçmişti. Meral her gün ayrı bir şehir gezmiş, hergün ayrı ayrı fotoğraflar çekmişti. Mehmet'te bu iki  hafta içinde hastaları ile uğraşmıştı. Her akşam Meral Mehmet'e fotoğraf göndermiş, her  akşam da telefonda gerekse mail de uzun uzun sohbet etmişlerdi. Ama bu her akşam gönderilen mailin yanında, sapıkları da rahat bırakmamış, ikisinede aynı fotoğrafı göndermişti. Artık sıkılmışlardı bu şakadan. Meral Mehmet'e bu konudan bahsetmek istedi bir an, sonra vazgeçti. Mehmet'te aynı şeyleri düşündü, ama o da son anda vazgeçti. Bu iki haftada olmadıkları kadar, mutlu oluşlardı. İkisi de bu mutluluğu bozmak istemiyorlardı.         

        Kalan  iki haftayı da aynı rutin şekilde geçirdiler. Meral in tek isteği bir an önce Türkiye ye geri dönebilmekti. Yeterince fotoğraf çekmişti, ama keşfettiği yerler daha bitmediği için, devam edecekti. Son bir hafta kala Afrika Malavi Gölü ne geldi. Burdan sonra başa yerlere gidecekti, ama burayı görünce tüm düşüncelerinden vazgeçip, burada tatil yapmaya karar verdi. Mehmet'e söylemeyim diye düşünerek, hemen aradı:

        Mehmet Meral'e yapacağı sürprizin son halini görebilmek için, tam galeriye adım attığı sırada, telefonu çaldı. Meral'in aradığını görünce gülümsedi ''içine doğdu herhalde''  diye düşünerek, telefonu hemen açtı.

- Efendim Meral. 

-Mehmet bil bakalım, ben neye karar verdim.

-Neye karar verdin canım. 

Meral canım lafını duyunca söyleyeceği her şeyi unuttu. Sahi ne kadar olmuştu ona biri canım demeyeli, bu tarz sevgi sözcükleri söylemeyeli. 

- Meral orda mısın? Canım dememe mi bozuldun ? 

- Hayır... Hayır Mehmet. Sadece biri bana canım demeyeli çok uzun zaman olmuştu. Biraz heyecanlandım da...    

Kahkaha attı Mehmet. 

- Sen kızmadığın sürece, her zaman  söylerim, canım benim. Ama artık aldığın kararı söylesen? 

- Karar, evet karar, şey ben şu anda Afrika da yım, Malawi Gölünde. Son bir haftayı burda geçirmeye karar verdim. Mehmet burası çok güzel.Çok sevdim. Belki ileride burda yaşarız. Seninde burada olmanı çok isterdim. Hemen resmini gönderiyorum sana... 

- Taman Meral bekliyorum.. 

- Tamam Mehmet gönderiyorum, görüşürüz...

        Telefonu kapattıktan sonra resmi hemen gönderdi. Mehmet resmi görünce, hak verdi Meral'e, gerçekten çok güzel bir yerdi. Doğası ve denizi çok güzeldi. Hele evlerin taştan olması da, ayrı bir hava katıyordu. Mehmet son kontrollerini yapıp, ayrıldı galeriden. Akşam olmuştu artık, eve gidip yattı hemen. 

        Sabah erkenden kalktı Mehmet, hemen evden çıkıp kahvaltı yapmaya gitti. 

        Meral ise sabahın ilk ışıkları ile  uyanmış. Güzel havanın tadını çıkartıyordu. Bir kaç resim çekmiş, anın tadını çıkartmak için ayaklarını denize sokmuş, düşünüyordu. ''Burda gün erkenden başlayıp, erkenden bitiyordu. Keşke Mehmet'te burada olsa, bu anın tadını beraber çıkarsalar diye'' Zaten bu bir aydır, Mehmet'e gönderdiği maillerin, başka bir adresten kendine gelmesi çok canını sıkıyordu. Düşünmemeye çalıştı, bu  anın tadını bozmak istemiyordu.Artık akşam olmuş, güneş batmaya yüz tutmuştu. Tam o sırada telefonu çaldı. Ekranda Mehmet ismini görünce düşünmedi hemen açtı.

- Alo Mehmet bende seni düşünüyordum...

- Ne düşünüyordun bakalım...

- Keşke burda olsan diyordum, şu anda güneş batıyor. Beraber izlemeyi isterdim. Hemen fotoğrafını çekip göndereceğim sana...

- Tamam, ama asık  yüz sana hiç yakışmıyor. Hadi gülümse.

Meral anında gülümsedi. Yanında olmasa bile, Meral'in ne yapacağını çok iyi biliyordu. Ne kadar şanslıyım diye düşündü. 

- İşte böyle..... şimdi de arkanı dön.

Meral  şaşırdı bir an, ne oluyor diye. Aklına gelen şeyle hemen arkasını döndü.

- Mehmet... inanamıyorum gelmişsin...

- Bu anı bensiz yaşamanı istemedim. Hemde seni çok özledim. 

- Ben... ben  çok mutlu oldum Mehmet, daha ne isterim..

-  Hadi gel oturup mazrayı izleyelim, yoksa kaçıracağız.. 

        Mehmet oturmuş, Meral'i de göğsüne çekip sarılmıştı. Böyle bir an için, ikiside yıllarca beklemişlerdi. Artık mutlu olma zamanları gelmişti....

Ikinci Bahar....Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin