Bölüm 25

274 15 0
                                    

            - Meral, canımın içi kardeşim, nasıl özlemişim seni. Bundan sonra asla uzak durmayacağım senden, ne söylersen söyle artık hep yanında olacağım..

        - Tolga'm, abim... Bende çok özlemişim seni. Artık istesemde git diyemem.. Ne kadar  mutlu oldum seni gördüğüme anlatamam.

        _ Aaaaa ki kardeş buldunuz birbirinizi, beni kapıda bıraktınız. Hadi içeri geçelim.

        Nispet yapar gibi söylemişti Murat, ama çok mutlu olmuştu onlar adına. Yüzünde gülümseme eksik olmyordu. Meral'le Tolga'da bu gülümsemeye kayıtsız kalamamışlar, ikiside sarılmışlardı Murat'a. Sonuçta kavuşmaları onun sayesinde olmuştu. Ne kadar söylemeselerde, Meral farkında idi Murat'ın Tolga ile konuştuğunun..

        - Aşk olsun Murat, olur mu hiç öyle şey, hadi gelin kahve yapayım size. Konuşuruz. Tolga'yı nasıl bulduğunu ondan bahsedersin mesela...

        Murat sözlerin altında yatan imayı anlamış, ama anlamamazlığa gelmiş, işi dalagaya vurmuştu..

        - Hadi, hani kahve yapıyordun sen... Biz erkek erkeğe konuşalım biraz, tanışalım Tolga ile.

        - Hımmm, tanışmadınız yani... Birde beni kovuyorsun öylemi.... surat astı Meral,ama  yüzünde ki sırıtmayı silemiyordu bir türlü.... ''Aşk olsun, bende giderim''... dedi...

        Murat daha fazla dayanamadı, Meral'in bu haline gülmeye başladı. MUrat'ı gören ise kendini tutamadı o da gülüyordu...

        - Tamam, tamam bebek, hadi kahveleri koy gel hep beraber konuşalım, bak ağzımı kapatıyorum sen gelene kadar konuşmak yok....  Meral ise mutluluktan ne yaptığının farkında bile değildi. Çocuk gibi,

        - Söz mü?... demişti. Murat onun bu hallerine gülüyordu, sesi çıkmıyordu artık gülmekten. kafa sallamakla yetindi. Meral ise daha fazla oyalanmamak adına hemen mutfağa yöneldi. Su sıcaktı zaten kahve yapması uzun sürmedi.

        Tolga onların bu halini gülerek izlemişti, derin bir ohh çekti, nefesini dışaıya verdiğinde, bir kez daha içi rahatlamıştı.  Kardeşinin yanında ona sahip çıkan biri vardı... Meral kahveleri yapıp yanlarına geldi. Uzun bir konuşmanın ardından hepsi yorgun düşmüş, saatte baya bir ilerlemişti. Bu huzurlu anın bozulmasını  hiç biri istemiyordu. Geçmişte ki anılar bahsetmişlerdi bol bol, Tolga o olmadan geçirdiği her anı tek tek anlatmış, yeri geldiğinde onları gülme krizine sokmuştu. Meral ise fazla bir şey anlatmamış, bu mutlu anın bozulmasını istemiyordu. Bu tolga ve Murat'ın gözünden kaçmamıştı, ama ikisi de bir şey demediler, çünkü onlarda Meral'le aynı düşüncede idiler. Artık yatma vakitleri geldiğinde, hepsi ayaklanıp Murat'ın gösterdiği odalara dağıldılar. Belki de uzun zaman sonra ilk kez mutlulukla kapttı gözlrini Meral. Gerçek bir mutlulukla. Artık ne olacağını, ne yapacağını biliyordu. Kardeşinin yanında olması bu akşam ki konuşmalarında bazı şeykleri fark etmesini sağlamış, ve mantıklı karar almasını kolaylaştırmıştı. Biliyordu ki Tolga verdiği sözü tutar, Meral'i artık yalnız bırakmazdı. Bu düşünce de kendini güvende hissettiriyordu. Tabi bir de Murat vardı, onun desteğini de görezden gelemezdi. Herşey için çok minnettardı Murat'a, huzurla uykunun kollarına teslim etti kendini..

        Sabah huzurla uyandı Meral, ezan sesi kulaklarına doldukça huzuru içinde hissediyordu. Uzun zaman  olmuştu, bu şekilde uyanmayalı. Her zaman geç yattığı için uyanamıyordu  haliyle.  Uzun zamandır, yapmayı ihmal ettiği şeyi yapıp, kısa bir duş alıp. Kur'an okumaya başladı. Uzun zamandır okumuyordu. Okudukça içindeki huzurun arttığını hissediyordu. İki saat aralıksız Kur'an okuduktan sonra. Daha sık okumalıyım diye düşündü.

Ikinci Bahar....Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin