(Aral ve meral)
Gece geç yatmanın etkisi ile Meral sabah uyanamamış, Murat kalktığında evde kimsenin uyanmadığını farkederek, üzerini giyinip iş yerine gitmek için evden çıkmıştı. Tolga'nın da Meral'den farkı yoktu. Murat'ın söylediklerini düşünerek o da, gece uzun bir süre uyuyamamış, sabaha doğru göz kapakları kapanmıştı.
Meral uyandığında, kendini dinç hissederek kalktı yataktan. Saate baktığında onbir olduğunu görünce ufak bir şok yaşadı. Hemen üzerini giyip. Murat'ın kaldığı odaya baktı. İşe geç kalmasını istemezdi. Üstelikte kendisi yüzünden. Odada Murat'ı görmeyince derin bir oh çekerek sevindi. İşe gitmiş olmalı diye düşündü. Ordan Tolga'nın odasına geçerek, kardeşini uyandırdı. Tolga kalktıktan sonra üzerimni giyinip, ikiside kendini dışarıya attı. Havanın ılık olması Meral'i mutlu etmişti. Ne boğuyordu, ne de üşütüyordu. Tam ideal, mutlu olunacak hava diye düşündü. Gidecekleri fotoğrafçıya yakın bir yerde kahvaltı yapamaya karar verdiler. Güzel bir kahvaltının ardından fotoğrafçıya doğru yola koyuldular. hem muhebbet edip, hem yürümek Meral'i zorlasada halinden son derece mutlu idi. Biraz daha ilerledikten sonra Tolga'ya dönerek birşeyler anlatmaya çalışıyordu. Bir anda olduğu yere düşen Meral, ne olduğunu anlayamadan kendisine uzatılan ele baktı. Tolga'ya bir şeyler anlatırken, birisine çarptığının farkına bile varamamıştı.
- Ben özür dilerim, kusura bakmayın kardeşime bakarken yanlışlıkla size çarpmış olmalıyım.
-Önemli değil. Asıl ben özür dilerim. Çok sinirli idim.Sizi görmedim.
- Önemli değil, teşekkür ederim...
Meral ayağa kalkıp, yola devam edeceği sırada, çarptığı kişinin kendisine dikkatli baktığını fark etti. Adama baktığında, adamın yüzü kendine çok tanıdık geliyordu, ama emin değildi. Bir şey sormak da istemiyordu. Adamın da kendisini dikkatli incelediğini farkettiğinde,
- Bir şey mi söyleyeceksiniz? Neden bu kadar dikkatli bakıyorsunuz?
- Kusura bakmayın, bana çok tanıdık geldiniz de, daha doğrusu bir zamanlar çok sevdiğim birine benzettim sizi. O yüzden dikkatli baktım.
- Aslında sizde bana tanıdık geldiniz, ama benzetmiş olmalıyım. Tekrar teşekkür ederim. İyi günler size.
Meral arkasını durup yürümeye başladığı sırada. Genç adam da arkasından bakıyordu. Yanılıyor olamazdı. Meral'e çok benziyordu. Ama Meral evli bir çocuğu vardı. Bu imkansıız diye düşündü. Kafasını iki yana sallayıp, yoluna devam etmeye başladı, ama aklındaki düşüncelerle huzursuz du. '' En azından sormalıyım. Değilse bile içimdeki şüpheden kurtulmalıyım'' diye düşündü. Ters tarafa dönüp, Meral'in girdiği fotoğrafçıya girdi. Meral' de o sırada fotoğrafları inceliyordu. Yanına gelen adamı bile fark edememişti. kendince fotoğraflara yorum yaparken. Tolga'nın başka yöne baktığını farkedip, yan tarafına döndüğünde, kendisine çarpan adamın kendi fotoğraflarını incelediğini gördü. Daha kendisi bile bakmamışken bu adamın fotoğraflarını inceliyor olmasına sinirlenerek.
- Pardon, siz kime sordunuz da fotoğraflara bakıyordunuz?.... sesini sakin çıkarmaya çalışıyordu, ama gereğinden fazla sert çıkmıştı.
- B..ben özür dilerim. Bunlar çok güzel çalışmalar, özür dilerim tekrar, ben size birşey sormak için gelmiştim aslında.... Adam keklediği ve heyecanladığı için kendine lanet ediyordu içinden, Meral'i ne zaman düşünse, yada ne zaman görse eskiden hep böyle oluyordu. demekki halen aynıyım diye düşündü. Genç kadın artık sor dercesine bakıyordu adamın yüzüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ikinci Bahar....
RomanceMeral in hayatı idi, her şeyi.Sevmeyi,yaşamayı,mutluluğu öğrendiği hayatı. Öyle bir an geldi.Hayatı, yaşamayı, mutluluğu unuttu. Hayata yeniden başlayabilecek mi? Sevmeyi tekrar denemeye cesaret edebilecek mi? Peki ya mutluluk! Mutluluğu tekrar göre...