⚜️Bölüm 19 - "Günah"⚜️

926 79 77
                                    

"Alea iacta est."

⚜️⚜️⚜️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⚜️⚜️⚜️

DC 138 / Güncel Zaman – Reneen

     Harvey Dúpont, güneşli yaz sabahı ailesi ile yaptığı kahvaltıdan sonra, Reneen Kalesi'nde kendine ait olan geniş çalışma odasına çekilmişti. Taş kemerle çevrelenmiş, açık olan ahşap pencereden içeriye kuş sesleri doluyordu. Güneşin sıcaklığını hissettiren parlak ışıkları, alt kısmını kısa, üstünü ise biraz daha gür tuttuğu gri saçlarına yansımıştı. Odanın içerisinde ilerlerken, üzerindeki koyu yeşil ceketin düğmelerini açarak huş ağacından yapılmış çalışma masasına oturmuştu. İçerisinde parlak, kırmızı elmaların olduğu gümüş tabağı önüne çekerek, ceketinin cebinden her zaman yanında taşıdığı bıçağını çıkarmıştı. Meyveleri oldum olası kabuğu ile birlikte yiyemiyordu. Eline aldığı elmanın kırmızı kabuğunu dikkatle soyarken, odanın kapısı çalmıştı. İri, kenarları kırışan kahverengi gözlerini bıçağından ayırmadan gelinmesini söylediğinde, en büyük oğlu Otis ve kardeşi Ruthan içeri girmişlerdi.

"Sizden iyi haberler bekliyorum. Aksi halde, artık öfkelenmeye başlayacağım."

     Kardeşi Ruthan, ilerleyip ona ait masanın önünde duran ahşap sandalyelerden birine oturmuştu. Otuzlu yaşlarındaki oğlu Otis ise odanın ortasındaki yemek masasının üzerinde duran sürahiden kendine şarap doldurduktan sonra amcasının karşısına geçmişti. Elindeki bardaktan ilk yudumunu aldığında, Harvey'in bakışları oğlunun üzerine dönmüştü. Otis, kısa bir an sonra üzerine toplanan iki çift hoşnutsuz bakışı fark etmişti.

"Kabalık ettim, size de servis etmemi ister misiniz ?"

     Ne Harvey ne de Ruthan Otis'in sorusuna herhangi bir karşılık vermemişlerdi. Harvey, oğlunun içkiye düşkünlüğünü biliyordu ve bu durumdan hiç hoşnut değildi. Defalarca, hem anlayışla hem de öfkeyle uyarmasına rağmen herhangi bir olumlu karşılık alamamıştı. Uzunca bir süre bu durumla uğraştıktan sonra,  oğlunun tek kötü yanının fazla içmek olduğunu kabullenerek üzerine gitmekten vazgeçmişti. Lakin sessiz kalmayı seçse bile kahvaltısını henüz yapmış olan Otis'in gözünün önünde şaraba koşması asabını bozuyordu.

"Gümrükteki son durum ne Ruthan ?"

"Abbot son teslimatı dün akşam gerçekleştirdi. Arabaları gün doğmadan kaleye aldık."

     Duydukları keyfini yerine getirmişti. Oturduğu yerde arkasına yaslanmışken, soyduğu elmayı ikiye bölerek iri bir ısırık almıştı.

"Umarım bizden biri süreç boyunca fıçıların başından ayrılmamıştır."

"Dün gümrükte ben vardım, baba. Dökülen top ve gülleler, tıpkı planladığımız gibi ekinlerle saklanmıştı. Fıçıların üst kısmına buğday yerleştirilmişti. Kayıt alınırken bizzat şahitlik ettim, teslim alınanlar defterlere buğday ticareti olarak geçti. Eski teslimatlarla ile otuz fıçı kara tozu kaleye depoladık."

KuzguniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin