⚜️Bölüm 27 - "Geçmiş ve Gelecek"⚜️

719 57 63
                                    

"Gladius legis custos."

⚜️⚜️⚜️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⚜️⚜️⚜️

25 Yıl Önce- Tabassa

Lauron, gece yarısından sonra güçlükle daldığı uykusundan sıklıkla olduğu çığlıklar ve ağlama sesleri ile uyanmıştı. Sıçrayarak doğrulduğunda gözleri aynı odayı paylaştığı kardeşine dönmüştü. Aralarında beş yaş olan, sekiz yaşındaki Devon anneleri Iréna'nın bizzat ördüğü ince battaniyeyi başına kadar çekmişti. Lauron, sıklaşan nefesi ve kendini sıkarak durdurmaya çalıştığı kısık hıçkırıklarından onun da ağladığını anlayabiliyordu. Gece, uyumak için odalarına girdiklerinde durum içinde bulundukları andan daha farklı değildi. Babaları Theron, anneleri Iréna'nın hazırlattığı akşam yemeğini beğenmemiş ve ortalığı birbirine katmıştı. Kadına bağıra çağıra ev ile ilgilenmek dışında başka bir işi olmadığını söylemiş, ağlayarak güçlükle konuştuğunda ise karşılık verdiği için yüzü kan içinde kalana kadar dövmüştü. Devon ağlayarak annelerinin bacağına sarıldığında, yüzüne sıkı bir tokat yiyerek yere devrilmişti. En küçükleri olan üç yaşındaki kız kardeşleri Scarla ise korku ile ellerini kulaklarına kapatıp masada Lauron'un kucağını bulmuştu.

Lauron, tüm geceyi ağlayan Devon'u avutmakla geçirmişti. Ağlayan kardeşinin yüzünü yıkamış, yatağına yatırıp uyuyana kadar her şeyin ileride düzeleceğini anlatmıştı. Fakat kendi içinde, bunun koca bir yalan olduğunu biliyordu. On üç yaşında olmasına rağmen, ailelerine dair mutlu bir anısı olduğu söylenemezdi. Yüzünü güldüren, sıcak anların hepsi annesi ve kardeşleri ile baş başa oldukları zamanlarda yaşanmıştı. Babaları Theron'un varlığı her birinin kalbine önüne alamadıkları bir korku salıyordu.

Bu ona ne kadar suçluluk hissettirse de babası tarafından sevilmediğini söyleyemezdi. Adam ailelerinde belki de en çok ona değer veriyordu. Onun için Lauron ailenin devamı demekti, Theron Amadeus üç kız kardeşin arasında yetişen tek erkek çocuğuydu. Amadeus soy ismi onunla devam etmişti ve o kendine yüklenen bu misyonu Lauron'a bırakmaya kararlıydı. Bu yüzden, onu özel hocalar eşliğinde yetiştiriyor, sadece tüccarlık gerekli olan edinimleri kazanmasını değil tıpkı bir soylu efendinin oğlu gibi felsefe, edebiyat ve sanat hakkında da eğitimli olmasın istiyordu. Theron, babasından aldığı çiftlik topraklarını genişleterek gelirlerini neredeyse ikiye katlamıştı. Doru atına binip büyük bir gururla topraklarını gezerken yanından ayırmadığı Lauron'a yaptıklarını anlatıyor, ondan daha fazlasını beklediğini, kaderinde daha fazlasının yazılı olduğunu söylüyordu.

Lauron, bu ilgiden mütevellit beş kişilik ailelerinin adeta kıymetlisi, dokunulmazıydı. Akşam yemeklerinde eğer et olursa, payın çoğu Theron ve Lauron arasında bölüştürüyordu. Bu düzen kurulan her sofrada, kıymetli olan ne varsa aynı şekilde geçerliydi. Lauron, birkaç kez kendi payını kardeşleri ile paylaşmak istediğinde babası tarafından yumuşak kalpli olmakta suçlanmıştı. Yediğine içtiğine dikkat etmezse cılız kalacağını söyleyen adam her zaman güçlü kuvvetli olması gerektiğini tembih ediyordu. Bu işi onun gözünün önünde yapamayacağını gören Lauron, yemek masasında daha fazla yiyemeyeceğini söyleyip yardımcıları Harmitt'e payını daha sonrası için saklamasını söylüyor, sonrasında ise tabağını ondan alarak gizli gizli kardeşlerine bölüştürüyordu.

KuzguniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin