Yağmur damlaları yüzüme vuruyordu , soğuk bi zeminde uzanıyordum. Yüzüme vuran tüm damlaları hissediyordum bir bir yüzüme vurup akıyordu yanağımdan tenime düşüp daha çok soğuğa çekiyorlardı beni.
Gözlerimi araladığımda erkek ayağı gördüm postal giymişti çamurluydu her yeri , zili çaldı ve hızlıca eğilip kulağıma " buldum seni , kaçamazsın artık" bu cümleyi kurup hızlıca gitti botlarının sesi kulağımda yankılanıyordu evin kapısı açıldı yerde hareketsiz duran beni görünce evdekiler çaldırmış gibi
bağırmaya başladılar ölü gibiydim ama yaşıyordum.Duyduğum sesler bizimkilere aitti beni evin kapısına bırakmıştı babam beni kucakladığı gibi arabaya bindirdi ve hastaneye yetiştirdi. Vücudum uyuşuyordu her yerim karıncalanıyordu titremiyor hareket edemiyordum felç olmuş gibiydim. Hastaneye varınca hemen hava taktılar ve acile yatırdılar beni üzerimdekileri kesip çıkardılar iç çamaşırlarımla kalmıştım vücudumda ki yaralara ilaç sürüp sarmaya başladılar ama ben neden bir şey hissetmiyordum hiç canım acımıyordu gerçekten felç olmuş olabilir miydim.
Gözlerimi açtığımda annem ,babam ,abim başımdaydı beni izliyorlardı gözlerimi açınca hemen doktoru çağırdılar içeri giren doktor yine aynı doktordu sarışın uzun boylu olan bana sorular soruyorlar ama hiç bir şey anlamıyordum. Doktor gözlerime ışık tutunca irkildim gözlerimi kırpıştırdım doktor hemen söze girdi
" hayati tehlikesi yok fakat dinlenmeli bolca , yazdığım ilaçlarıda almayı unutmayın yaralar için pansumana gelirsiniz."
Doktor odadan çıkınca annemler soru yağmuruna tuttular beni doktor aniden içeri girip "sakın hastayı yormayın sessiz sakin bir kaç gün geçirsin ve iyileşsin, geçmiş olsun Glarey" gözlerimle doktora teşekkür eder gibi kapatıp açtım. Annem bana bakarak yeniden ağlamaya başladı " ne oldu sana kızım" cevap vermeden gözlerimi kapatıp uyuyormuş gibi yaptım onlarla konuşmak istemiyordum.
O gece hastanede kaldım, sabah olunca da taburcu oldum. Hastaneden çıkmıştım odamda dinleniyordum geldiğimizden beri evdekilerle konuşmadım ne yemek yiyebildim ne tek kelime edebildim yaşadığım şeyleri düşündükçe aklımı kaçırıyordum ne yaşadım ben ne gördüm ne oluyor bana saatlerce mantıklı bir sonuca varmaya çalışsam da olmadı bulamadım. Bazen bu düşüncelerin içinden çıkamıyorum ne kadar çok düşünsem o kadar çok içine batacakmışım gibi geliyor ben karanlığa gitmek istemiyorum ama sanki o karanlık beni içine çoktan çekmiş gibi hissediyorum aydınlığa çıkacak yolu bir türlü bulamıyorum o yol var ama ben göremiyor gibiyim biri beni bu karanlıktan alsın aydınlığa çıkarsın diye bekliyorum sanki senelerdir.
Bu düşünceler arasından annem aldı beni " kızım nasılsın" sesini duyduğum an yaşadığım hayal kırıklığı geldi gözümün önüne " neden sordun merak mi ettiniz"
"Kuzum benim o nasıl laf..."
" anne beni umursuyormuş gibi yapma , yapmayın"
" sen neler diyorsun kızım" bu söylediklerine daha çok sinirlenerek ayağa kalktım " siz beni öyle bir kırdınız ki bunu asla ama asla unutmıcam" sesim yüksek çıkmış olacak ki babam ve james odama geldi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞININ KADERİ
FantasyHayattan bir beklentisi olmayan,yıllardır aynı hayatı yaşayan Glarey'nin hayatı bu sakinliği yüzünden alt üst olur. Yıllardır yaşadığı hayat ona mutluluk getirdiğini düşünürken ay'ın iki yüzü her şeyi değiştirir. Görmediği yaşamadığı her şeyi yaşaya...