Yüzüne korku dolu gözlerle bakıyordum o ise hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu
" seni evine bırakayım sonra bir daha beni görmezsin, bir daha çıkmam karşına her şeyi unutursun" bu cümleyi bana nasıl kurmuştu hiç bir şey olmamış, yaşanmamış gibi ona öylesine sinirliydim ki üstüne bu, ona gerçekten kırılmıştım
"sen, sen nasıl böyle konuşursun benimle eğlendin mi sadece, neler yaşadım ben geceleri uyuyamadım delirdim hastanelere gittim, ailem beni delilikle suçladı senin yüzünden sizin yüzünüzden" delirmiş gibi bağırıyordum ,kırmızı bakan gözleriyle bana yaklaştı gözlerini gözlerimden ayırmadı evet gördüğüm artık bir çift kırmızı gözdü
"ne sanıyordun seni sevebileceğimi falan mı oyundu bitti..." hayatımda hiç kırılmadığım kadar parçalara ayrıldım o an, içimdeki her şey bütün hisler o kırıklar gibi dökülüp yere düştü. Gözlerim ağlamayı bıraktı ellerim titremeyi hissizleştiğim anlardaydım yine söyledikleri çok ağrıma gitmişti " yürü seni eve götürmeliyim fazla vaktim yok" kolumdan tutup beni yürütmeye çalıştı "bırak beni" diyip çektim kendimi ondan
artık sinirlenmeye başlıyordu bunu gözlerinden anlıyordum o gecedeki gibi ormanda yine baş başaydık bu sefer korku beni ele geçirmemişti hiç bir şey hissetmiyordum yıllar sonra yine aynı hissi yaşamıştım. Elimi tuttu bi anda beni sırtına aldığı gibi koşmaya başladı o kadar hızlıydı ki gözlerimi kapatmış ona sımsıkı sarılmıştım bir şeyden kaçıyor gibiydik , rüzgarın soğukluğunu bütün bedenimde hissettim onun soğukluğundan çok rüzgar üşütüyordu beni.
Dağın tepesine çıktık ve bi anda durduk beni kendine yaklaştırıp " sakın sesini çıkarma" beni kolumdan çekiştirip mağra gibi bir yere soktu küçük bir yerdi iki kişi ancak sığdık içine "Glarey sakın sözümden çıkma" ona o kadar sinirliydim ki ondan çok kırgındım ona yüzüne bakmıyordum artık "Yüzüme bak" yüzümü tutup kendine çevirdi o kadar yakındık ki kendimi yeniden ondan uzaklaştırdım dizlerimi kendine çektim ve başımı dizlerime yasladım aniden çıktı mağaradan "ben gelene kadar burdan çıkmayacaksın duydun mu ?"
"Senin dediğin hiç bir şeyi yapmıcam defol" eğildi ve başını mağradan içeri soktu "beni dinliceksin kendi iyiliğini istiyorsan dinleyeceksin" ve hızlıca gitti yanımdan aniden kayboldu biraz oturup düşündüm o mağrada beni içine alan bi kucak gibiydi burası, burda beni kimse bulamazdı. İki haftada hayatımın ne kadar değiştiğini düşündüm hayatıma neler girdi ,neler gördüm ,neler göreceğim... biri arkadaş demişti bana arkadaş ,oynadı benimle ,dalga geçti beni düşünüyormuş gibi yaptı aslında öyle değildi yeniden vuruldum o yerden kabuk bağlamış yaramın kabuğunu soyup kanattı orayı.
Biri ise beni anlamasada yanımda olduğunu hissettirdi hep bırakmadı beni yalnız sonra...sonra öptü beni o an o kadar gerçekti ki bi an gerçekten kalbinin atışını bile hissettim o an hızlıydı çok hızlı, öylesine güzel öpmüştü beni ki ondan başka kimse böyle hissettirmezdi bana, ama o benim sırtımda ki yaramın kabuğunu soyup kanatmadı o kalbimde daha büyük bir yara açtı hemde hiç kapanmayacak bir yara. O mağrada oturup düşünürken yeniden ağlamaya başladım bu sefer korkudan değil hayır bu sefer salaklığıma ağlıyordum yine yeniden salaklığıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞININ KADERİ
FantasyHayattan bir beklentisi olmayan,yıllardır aynı hayatı yaşayan Glarey'nin hayatı bu sakinliği yüzünden alt üst olur. Yıllardır yaşadığı hayat ona mutluluk getirdiğini düşünürken ay'ın iki yüzü her şeyi değiştirir. Görmediği yaşamadığı her şeyi yaşaya...