Linda'nın son söylediği şeyden sonra hızlıca yanından kalkıp eve doğru yol aldım.
Arkamdan defalarca seslenmesine rağmen ona dönüp bakmadım bile çünkü ben buna hazır değildim ben bunu kendim kabullendim ama aynı şeyleri duymaya hazır değildim durumumu bilen herkezin söylediği iyi olacaksın, sen çok güçlü bir kızsın, bunu da atlatacaksın,bu durumu yaşayan tek sen değilsin yani demek istedikleri aslında ben senin yanındayım ama sen yine de tek başıma halledeceksin bunu. Bana bu kelimeleri kullanan herkezden daha çok uzaklaştım çünkü bu kelimeler benim için bu anlama geliyor. Ben hep yalnızdım tamam annem ,babam ,abim var ama beni anlayan kimse yok etrafımda gerçi kimsenin beni anlamasını beklemiyorum anlayamazlar ben bile anlayamıyorum ki kendimi ama normal olmadığımı biliyorum.
Hava kararmaya yakındı eve gelmiş balkonumda kahvemi içiyordum ve güzel de bi melodi açmıştım. Şarkıdan çok melodi dinlerim ben, bir melodide sözler olunca işin içine duygularda giriyor ben duygularımı kullanmayı sevmiyorum daha doğrusu nasıl kullanacağımı bilmiyorum duygular neydi, hisler bunların adlarını unutmuşum evet ruhsuz diyeniniz olucaktır bana ama ben ruhumu bi beş yıldır bulamadım varlığından bazen şüpheliyim bazen bi robot hayatı yaşadığımı düşünüyorlar haksız da sayılmazlar.
Lindayla yaşadıklarımı düşündüm acaba sırrı mı nasıl öğrenmiş olabilir ya da bana yalan söylemişte olabilir " ah salak Glarey hemen neden inandın" ellerimi kafama vururken odama james girdi.
"Ee anlat bakalım o güzellikle neler yaptınız" şaşkınlıkla James'e bakıyordum
" Linda ya sen güzellik mi dedin"
" adıda güzelmiş, Linda"
" James lütfen ondan uzak dur"
" sende beni çapkın yaptın ben ordan bakınca kız avcısı birine mi benziyorum"
" bilmem benziyor musun ?" İmalı bir şeklilde gözlerimi kısmış James'e bakıyordum
" bana gözlerini kısma ufaklık yalan yok güzel kız ama işim olmaz"
" bence de olmasın Lindaya düşman olmak istemem" tam o anda bi gülme sesi duydum bi kız gülüyordu James'e dönüp "duydun mu?"
"Neyi?"
"Bi kız güldü duymadın mı"
" ben hiç bir şey duymadım Glarey"
" ya nasıl duymazsın bi kız güldü diyorum aşağı inip bakıcam biri var dışarda" yine Lindanın yardımıma ihtiyacı olabileceğini düşündüm ama o olsaydı kapımızı çalardı dimi.
" sen bugün çok yoruldun sanırım hadi gel ben seni yatırayım"
"ama ben duy..."
" hadi Glarey kalk burdan" James beni yatağıma yatırdıktan sonra odadan çıktı bende yatağımda doğrulup acaba gerçekten garipten sesler duyup duymadığımı düşünüyordum.
Saat gece yarısı olmamıştı daha karnım acıkınca bir şeyler yemek için mutfağa indim ve bizimkilerin hala ayakta olduklarını gördüm yanlarına gitmeden mutfağa geçtim o sırada James konuşmaya başladı
"Anne doktoruyla konuşmalısınız diyorum size""Oğlum ne diyeceğiz doktora kızımız kimsenin duymadığı sesler duymaya başladı garip hareketleri var alın deli hastanesine yatırın mı diyelim, biliyorsun yolladığımız okulda bile zor durdu , ben kızımı bir daha oraya yollamam"
"Hayır buna asla izin vermem ama en azından ilaçlarında değişiklik yapabilir Glarey'nin durumu iyi değil görmüyor musunuz? İyi gibi davranıyor sadece yine o okula kapatılmamak için" Sözü babam devraldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞININ KADERİ
FantasiHayattan bir beklentisi olmayan,yıllardır aynı hayatı yaşayan Glarey'nin hayatı bu sakinliği yüzünden alt üst olur. Yıllardır yaşadığı hayat ona mutluluk getirdiğini düşünürken ay'ın iki yüzü her şeyi değiştirir. Görmediği yaşamadığı her şeyi yaşaya...